ATHOS
O s›rada avluda ba¤›r›fllar duyuldu. Ayaklar yerleri
tekmeliyor, yumruklar duvarlara ve kap›lara vuruluyordu.
D’Artagnan saklanacak bir köfle arad›. Porthos:
– Pekâlâ! dedi. Evet, alt›ya karfl› alt›yd›k. Ama k›l›ç-
lar›m›z› çekecek vaktimiz olmad›. Çekebildi¤imiz za-
mansa, aram›zdan ikisi yere düflmüfltü bile. Onlar öldü-
ler. Yaral› Athos’un durumuysa daha parlak say›lmaz.
Athos’u tan›rs›n›z. ‹ki kez kalkmaya çal›flt›, ikisinde de
yeniden y›k›ld›. Öteki koruyucular da geldiler. Bizi zorla
al›p götürdüler. Biz yolda kaç›p kurtulduk. Ya Athos? O
yavaflça yere b›rak›ld›. Öldü san›lm›fl, tafl›ma zahmetine
de¤meyece¤i düflünülmüfltü. Olay bu iflte. Ne istiyorsu-
nuz? Bütün savafllar kazan›lmaz ya!
M. Tréville, art›k biraz sakinleflmiflti.
– Bunu bilmiyordum, dedi. Kardinal her fleyi söyle-
memifl demek.
23