121
        
        
          ri zorla de¤ifltirmek; Türk milletini son
        
        
          as›rlarda geri b›rakm›fl olan müessesele-
        
        
          ri y›karak yerlerine, milletin en yüksek
        
        
          medenî gereklere göre ilerlemesini sa¤-
        
        
          layacak müesseseleri koymufl olmakt›r.”
        
        
          Yaflad›klar› ça¤a ayak uyduramayan
        
        
          milletlerin hayat›nda çöküflün kaç›n›l-
        
        
          maz oldu¤u konusunda tarihte say›s›z
        
        
          örnekler bulundu¤unu, bu çöküflü önle-
        
        
          mek için yeniliklere, geliflmelere aç›k
        
        
          olmak gerekti¤ini beliren Atatürk,
        
        
          “Yapt›¤›m›z ve yapmakta oldu¤umuz
        
        
          ink›lâplar›n gayesi, Türkiye Cumhuriye-
        
        
          ti halk›n› tamamen ça¤dafl ve bütün an-
        
        
          lam ve görünüflü ile medenî bir topluluk
        
        
          hâline ulaflt›rmakt›r. ‹nk›lâb›m›z›n gaye-
        
        
          si budur.” demektedir.
        
        
          Atatürk’ün ink›lâpç›l›k anlay›fl›n›n te-
        
        
          mel esas›, devlet yönetiminin, zamana
        
        
          ve geliflmelere de¤il, milletin birçok fe-
        
        
          dakârl›klarla ortaya koydu¤u ink›lâplar-
        
        
          dan do¤an ve olgunlaflan prensiplere
        
        
          ba¤l› kalmas› ve onlar› savunmay› ön-
        
        
          görür. Atatürk’ün ink›lâpç›l›k anlay›fl›
        
        
          ak›l, bilim ve teknolojinin yol gösterici-
        
        
          li¤inde sürekli geliflmektir. Bu nedenle
        
        
          ink›lâpç›l›k ilkesi, dinamik bir özelli¤e
        
        
          sahiptir. Her alanda ilerlemeyi, geliflme-
        
        
          yi amaçlar.
        
        
          e) Lâiklik :
        
        
          Devlet ile din ifllerinin ayr›-
        
        
          l›¤›; devletin, din ve vicdan özgürlü¤ü-
        
        
          nün gerçekleflmesi bak›m›ndan yans›z
        
        
          olmas› demektir. Lâiklik sadece din ve
        
        
          devlet ifllerinin ayr›lmas›ndan ibaret bir
        
        
          devlet yönetimi prensibi de¤il, ayn› za-
        
        
          manda bir yaflam tarz›, dünya ve toplum
        
        
          sorunlar›na ak›lc› ve bilimsel bir bak›fl
        
        
          aç›s›d›r. Din, bir vicdan meselesidir. Di-
        
        
          ne duyulan sayg›, ayn› zamanda inanan
        
        
          kiflilerin haklar›na duyulan bir sayg›n›n
        
        
          sonucudur. Lâiklik, bütün kifliler için
        
        
          din özgürlü¤ünün tan›nmas›d›r. Din öz-
        
        
          gürlü¤ü, vicdan özgürlü¤ü yan› s›ra iba-
        
        
          det özgürlü¤ünü de kapsar. Lâiklikte, di-
        
        
          nî inançlara karfl› olumsuz bir tutum söz
        
        
          konusu de¤ildir. Bu ilke, kiflilerin din ve
        
        
          vicdan özgürlü¤ünü egemen k›lmay›
        
        
          amaçlar. Lâiklik, insanlarda hoflgörüyü
        
        
          gelifltirir, millî birlik ve beraberli¤i güç-
        
        
          lendirir. Gerçek din, böyle bir ortamda,
        
        
          do¤ru olarak ö¤renilir. Bu nedenle lâik-
        
        
          lik, ayn› zamanda dinî kurumlar›n, gö-
        
        
          revlerini tam olarak yapmalar›na ve si-
        
        
          yaset arac› olmas›na karfl›d›r. Atatürk bu
        
        
          
            Atatürk ‹lkeleri
          
        
        
          
            Türk Çocu¤unun Atatürk’e fiükran›. Tablo: Emel Korutürk (Cumhurbaflkanl›¤› Köflkü, Çankaya)