001-321emin.QXD - page 154

konudaki görüflünü flöyle ifade etmekte-
dir: “Din ve mezhep, herkesin vicdan›na
kalm›fl bir ifltir. Kimse kimseyi, herhan-
gi din ya da mezhebi kabul etme yönün-
de zorlayamaz. Din ve mezhep, hiçbir
zaman politik malzeme olarak kullan›la-
maz.”
Türk ink›lâb›n›n temel tafl› olarak kabul
edilen lâiklik ilkesi ile din ve mezhep
farkl›l›klar› ortadan kald›r›larak, bu yön-
den millî birlik ve beraberlik duygusu
güçlendi. Hukuk birli¤i sa¤lanarak, yar-
g› önünde tüm vatandafllar›n eflit olmas›
gerçeklefltirildi. Toplum hayat›nda, dine
ve insana sayg› ile hoflgörü geldi.
2- Bütünleyici ‹lkeler:
a) Ba¤›ms›zl›k:
Bir devletin, baflka bir
devletin emri alt›na girmeden, kendi iç ve
d›fl siyasetini belirlemesi ve uygulayabil-
mesidir. Devlet olman›n ilk koflulu bu-
dur. “Ba¤›ms›zl›k ve özgürlük benim ka-
rakterimdir.” diyen Atatürk, ortaya koy-
du¤u ilkeler ve gerçeklefltirdi¤i ink›lâp-
larla, Türk milletini ba¤›ms›z ve özgür
k›lmak istemifltir. Ba¤›ms›z ve özgür
devlet kuran bir millet, millî benli¤ini ge-
lifltirir. Ba¤›ms›zl›k ve özgürlük, bir mil-
lete süreklilik kazand›r›r. Türkiye Cum-
huriyeti’nin dayand›¤› temel esaslardan
biri tam ba¤›ms›zl›k, di¤eri ise millî ege-
menliktir. Atatürk, tam ba¤›ms›zl›ktan ne
anlad›¤›n› flöyle belirtir: “Tam ba¤›ms›z-
l›k denildi¤inde, do¤ald›r ki siyasî, malî,
iktisadî, adlî, askerî, kültürel ve benzeri
bir hususta tam ba¤›ms›zl›k ve serbestlik
belirtilmektedir. Bu sayd›klar›mdan her-
hangi birinin olmamas›, millet ve ülkenin
gerçek anlamda ba¤›ms›zl›ktan yoksun
olmas› demektir.”
b) Millî Egemenlik:
D›fla karfl› hür ve
ba¤›ms›z yaflamak, içeride ise kendi
kendini yönetmeyi, kendine hükûmet
edecek kurulu seçmeyi öngören millî
egemenlik, siyasî ba¤›ms›zl›kla birlikte
geliflmifl ve gerçekleflmifltir. Millî ege-
menlik anlay›fl›, millet denilen toplulu-
¤un ba¤›ms›z, hukukî ve siyasî bir ger-
çek oldu¤u fikrine dayan›r. Atatürk, bu
konudaki görüflünü flöyle aç›klamakta-
d›r: “Millî egemenlik öyle bir nurdur ki,
onun karfl›s›nda zincirler erir, taç ve
tahtlar yanar yok olur. Milletlerin esare-
ti üzerine kurulan kurumlar, her tarafta
y›k›lmaya mahkûmdur.”
c) Millî Beraberlik ve Ülke Bütünlü¤ü:
Milletlerin güçlü olmalar›, millî birlik ve
beraberlik içinde olmalar›n›n bir sonu-
cudur. Millî beraberlik ve ülke bütünlü-
¤ü, Atatürk’ün üzerinde durdu¤u iki
önemli ilke olup, onun milliyetçilik an-
lay›fl›n›n özünden gelmektedir. Ata-
türk’ün milliyetçilik anlay›fl›nda yurt,
millet ve ülke bütünlü¤ü ve bunlara ba¤-
l›l›k esast›r. Atatürk, millî beraberli¤in
önemini flu sözlerle ifade etmektedir:
“Bir milletin baflar›s›, mutlaka millî güç-
lerin bir istikamette oluflmas› ile müm-
kündür. Bu nedenle bilelim ki, elde etti-
¤imiz baflar›, milletin güç birli¤i etme-
sinden, ortak hareket etmesinden ileri
gelmifltir. E¤er ayn› baflar› ve zaferleri
gelecekte de tekrarlamak istiyorsak, ay-
n› esasa dayanal›m ve ayn› flekilde yürü-
yelim.”
ç) Yurtta Bar›fl, Dünyada Bar›fl:
Bar›fl,
insanlar›n ve milletlerin bir arada, güven
içinde yaflamalar› için gerekli olan un-
surlar›n bafl›nda gelir. Atatürk ilke ve in-
k›lâplar›n›n bar›flç› yönü, Türk milleti-
nin, iç kavgalara sürüklenmeden, millî
ve sosyal dayan›flma içinde kalk›nmas›-
n› esas al›r. Atatürk, bar›flç›l›¤› “Yurtta
bar›fl, dünyada bar›fl” özdeyifliyle aç›kla-
m›flt›r. Bar›fl, toplumsal geliflmenin ve
ça¤dafllaflman›n ortam›n› haz›rlad›¤› gi-
bi, de¤iflik ülke insanlar› aras›nda uygar-
ca iliflkilerin geliflmesini de sa¤lar. “Ba-
r›fl, milletleri refah ve mutlulu¤a eriflti-
ren en iyi yoldur.” diyen Atatürk, bu ko-
nuda flöyle demektedir: “‹nsan, mensup
oldu¤u milletin varl›¤›n› ve mutlulu¤u-
nu düflündü¤ü kadar, bütün dünya mil-
letlerinin huzur ve refah›n› düflünmeli ve
kendi milletinin mutlulu¤una ne kadar
k›ymet veriyorsa, bütün dünya milletle-
rinin mutlulu¤una hizmet etmeye elin-
den geldi¤i kadar çal›flmal›d›r…Çünkü,
dünya milletlerin mutlulu¤una çal›fl-
mak, di¤er bir yoldan kendi huzur ve
mutlulu¤unu temine çal›flmak demektir.
Dünyada ve dünya milletleri aras›nda
huzur, anlaflma ve iyi geçim olmazsa,
bir millet, kendisi için ne yaparsa yaps›n
huzurdan yoksundur.”
d) Bilimsellik ve Ak›lc›l›k:
Di¤er ilkele-
re canl›l›k kazand›ran ve onlar› destekle-
yen temel unsurlardan biridir. Bilimsel-
lik, devlet ve toplum hayat›nda, kiflisel
hayatta, bilimi ö¤renme, de¤erlendirme
ve uygulama demektir. Atatürk ilke ve
ink›lâplar›, ilerlemenin temeli olan ça¤-
dafl bilimi ve tekni¤i esas al›r. “Hayatta
en hakiki mürflit ilimdir. … Türk mille-
tinin yürümekte oldu¤u ilerleme ve uy-
garl›k yolunda, elinde ve kafas›nda tut-
tu¤u meflale, müspet ilimdir.” diyen
Atatürk, sorunlar›n çözümünde bilimin
yol göstericili¤ini belirtmifltir.
Ak›lc›l›k, insan›n ak›l yoluyla gerçekleri
kavrama yetene¤ine sahip olmas›d›r.
Ak›lc›l›k, insanlar›n do¤ru karara varma-
s› ve baflar›l› uygulamalar yapmas› için
sa¤lam fikirlere sahip olmas›n› ister. Ata-
türk’ün gerçeklefltirdi¤i bütün eserlerin
temelinde sa¤lam düflünce, ak›l ve hare-
ket vard›r. “Ak›l ve mant›¤›n çözümleye-
meyece¤i mesele yoktur.” diyen Atatürk,
devlet yönetiminde ve toplum hayat›nda
akl› ve bilimi egemen k›lmaya çal›flm›fl;
devlet yönetiminde ve toplum hayat›nda
akla ve bilime verdi¤i önemi flu sözüyle
vurgulam›flt›r: “Bizim ak›l, mant›k ve ze-
kâ ile hareket etmek, en belirgin özelli¤i-
mizdir. Bütün hayat›m›z› dolduran olay-
lar, bu gerçe¤in kan›tlar›d›r.”
e) Ça¤dafll›k ve Bat›l›laflma:
Atatürk,
millet olarak, niçin ve neden geri kald›-
¤›m›z› çok iyi görmüfl, bat›n›n üstünlük-
lerini anlam›fl, Türk milletinin her alan-
da geliflmesi ve güçlü olmas› için ça¤-
dafllaflmas› gerekti¤ine inanm›flt›. Ata-
türk, geçmiflte yap›lan yanl›fllar›n tekrar-
lanmamas›n› flöyle ifade ediyordu:
“Memleketimizi gelifltirmek istiyoruz.
Bütün mesaimizin, Türkiye’de ça¤dafl,
binaenaleyh bat›l› bir hükûmet vücuda
getirmektir. Medeniyete sahip olup da
bat›ya yönelmemifl bir millet var m›-
d›r?” Bu kararl›l›k Atatürk’te, bir var ol-
ma mücadelesi fleklinde ortaya ç›kar.
Atatürk, bu konudaki kararl›l›¤›yla ilgili
olarak, “Memleket, behemehal ça¤dafl,
medenî ve yenilenmifl olacakt›r. Bizim
için bu, hayat davas›d›r. Bütün fedakâr-
l›¤›m›z›n semere vermesi buna ba¤l›d›r.
Türkiye, yeni fikirlerle donat›lm›fl na-
muslu bir idare olacak, ya da olamaya-
cakt›r.” diyordu.
Millet olarak ça¤dafllaflman›n ve bat›
medeniyetine dahil olman›n önemini
Atatürk, flöyle aç›kl›yordu: “Gözlerimi-
zi kapay›p yaln›z yaflad›¤›m›z› düflüne-
meyiz. Memleketimizi bir çember içine
al›p, dünya ile ilgisiz yaflayamay›z…Bu
hayat, ancak bilim ve fen ile olur. Bilim
ve fen nerede ise orada olaca¤›z ve ulu-
sun her bireyinin kafas›na bunu anlama-
lar› için iflleyece¤iz. Bilim ve fen için
kay›t ve koflul yoktur…”
Türk milletini ça¤dafl uygarl›k düzeyine
ulaflt›rmak, hatta ça¤dafl uygarl›k düze-
yinin üstüne ç›karmak idealini, millete
ve gençli¤e afl›lamak için her f›rsattan
yararlanan Atatürk, “Milletimizin yük-
sek karakterini, yorulmaz çal›flkanl›¤›n›,
f›trî zekâs›n›, bilince ba¤l›l›¤›n›, güzel
sanatlara sevgisini, ulusal birlik duygu-
sunu, sürekli olarak her türlü araç ve ön-
lemlerle besleyerek gelifltirmek ulusal
ülkümüzdür.” diyordu.
f) ‹nsan ve ‹nsanl›k Sevgisi:
Atatürk il-
ke ve ink›lâplar›n›n dayand›¤› temel
esaslardan biri de, insan sevgisini ön
planda tutmas›d›r. Ancak bu sevgi, sa-
dece kendi milletini sevmeyi de¤il, tüm
insanlar› sevmeyi ve sayg› duymay› da
esas al›r. Atatürk’ün insan sevgisi ve ev-
rensellik düflünceleri, millî ve milletlera-
ras› olmak üzere iki yönlüdür. Millî dü-
flünceler, Türk milletinin kurtuluflu ve
yükselifli üzerinedir. Milletleraras› dü-
flünceler, insanl›k ideali ile ilgilidir. Bu
anlay›fl›n simgesi, bütün insanl›¤›n bar›fl
ve huzur içinde yaflamas›n› öngören
“Yurtta bar›fl, dünyada bar›fl” ilkesidir.
Atatürk Koflusu
Atatürk’ün Ankara’ya gelifl günü an›s›-
na her y›l 27 Aral›k’ta düzenlenen gele-
neksel yar›fl. ‹lk olarak 1936 y›l›nda,
Atatürk’ün izni al›narak 10.800 metrelik
parkurda düzenlendi. Koflu, Atatürk’ün
Ankara’y› ilk gördü¤ü yer olan Dikmen
s›rtlar›ndaki Keklikp›nar›’ndan bafllay›p
Ulus Alan›’ndaki Vilâyet Kona¤› önün-
de sona eren parkur üzerinde yap›l›r.
1992’de bayan atletler aras›nda da yap›l-
maya bafllanan kofluyu Mehmet Yurda-
dön ve fiükrü Saban sekizer kez kazana-
rak, Atatürk Koflusu’nu en çok kazanan
atletler oldu. En iyi dereceyi 1996’da
Ebru Kavakl›o¤lu elde etti. Bu büyük
yar›fl yan› s›ra her y›l 27 Aral›k’ta, çeflit-
li mesafe ve yafl gruplar›nda her ilin at-
letizm ajanl›¤›nca Atatürk koflular› dü-
zenlenir.
122
Atatürk Koflusu
1...,144,145,146,147,148,149,150,151,152,153 155,156,157,158,159,160,161,162,163,164,...960
Powered by FlippingBook