001-321emin.QXD - page 152

c›yla, Atatürk Devrimleri’nin Anaya-
sa’ya ayk›r›l›¤›n›n hiçbir zaman öne sü-
rülemeyece¤i ve de¤ifltirilemeyece¤i
1961 Anayasas›’nda ve daha sonra da
1982 Anayasas›’nda “‹nk›lâp Kanunla-
r›n›n Korunmas›” (madde 174) bafll›¤›
alt›nda güvence alt›na al›nm›flt›r. bk.
Devrim Kanunlar›
Atatürk Haftas›
Her y›l 10-16 Kas›m tarihleri aras›, Ata-
türk ve devrimlerinin çok yönlü olarak
ifllendi¤i hafta. Bu süre içinde çeflitli
toplant›lar düzenlenir; gazete, dergi,
radyo, televizyon programlar›nda ve
okullarda Kurtulufl Savafl›, Atatürk’ün
yaflam›, Atatürk’ün Cumhuriyeti kur-
mas› ve yapt›¤› devrimler anlat›l›p öne-
mi vurgulan›r.
Atatürk ‹lkeleri
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuru-
cusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, devle-
tin iflleyifliyle ilgili olarak ortaya koydu-
¤u temel yapt›r›mlara verilen ad. ‹lkeler,
Atatürk’ün, yaflad›¤› ortamdaki olaylar›
ak›l yoluyla de¤erlendirmesi ve tarih bi-
linciyle yorumlamas› sonucu oluflan ve
Atatürk ‹lkeleri ad›yla an›lan bu kav-
ram, Temel ‹lkeler ve Bütünleyici ‹lke-
ler olmak üzere iki noktada toplan›r.
1- Temel ‹lkeler:
a) Cumhuriyetçilik :
Cumhuriyet, hem
bir devlet, hem de bir hükûmet fleklidir.
Devlet flekli olarak cumhuriyet, ege-
menli¤in bir kifli veya zümreye de¤il,
milletin tümüne ait oldu¤u bir devlet de-
mektir. Hükûmet flekli olarak cumhuri-
yet, baflta devlet baflkan› olmak üzere,
devletin bafll›ca temel organlar›n›n se-
çim ilkesine göre kurulmufl oldu¤u,
özellikle bunlar›n oluflmas›nda veraset
ilkesinin rol oynamad›¤› bir hükûmet
sistemidir. Gerçekte, devlet ve hükûmet
flekli olarak cumhuriyet kavramlar›n›n
birbirleriyle çok yak›ndan ilgili oldu¤u
aç›kt›r. Cumhuriyet yönetiminde bir di-
¤er temel ilke de, seçme ve seçilme hak-
k›n›n tüm vatandafllara tan›nmas› ve uy-
gulanmas›d›r. Bu nedenle gerçek cum-
huriyet, demokratik hayatla gerçekleflir.
Atatürk’ün tan›mlamas›na göre, “Türk
milletinin karakter ve yap›s›na en uygun
olan idare, cumhuriyet idaresidir.” Çün-
kü; cumhuriyet, millî egemenlik ideali-
ni, vatandafl›n devlete ve devletin vatan-
dafla karfl› hak ve görevlerini en iyi dü-
zenleyen yönetim fleklidir. Cumhuriyet-
çilin en baflta gelen niteli¤i, Atatürk’ün
“Egemenlik, kay›ts›z flarts›z milletindir”
ilkesinde belirir. Atatürk, en iyi yönetim
flekli olarak gördü¤ü cumhuriyetin iflle-
yiflini flöyle belirtir: “Cumhuriyet’te son
söz, millet taraf›ndan seçilmifl Mec-
lis’tedir. Millet ad›na her türlü kanunlar›
o yapar, Hükûmete güvenoyu verir veya
düflürür. Millet, vekillerinden memnun
olmazsa, belirli zamanlar sonunda bafl-
kalar›n› seçer. Millet, egemenli¤ini,
devlet idaresine kat›lmas›n›, ancak, za-
man›nda oyunu kullanmakla sa¤lar.”
b) Milliyetçilik :
Bu ilkenin dayana¤›
millettir. Millet, geçmiflte bir arada ya-
flam›fl ve flimdi de bir arada yaflayan, ge-
lecekte de bir arada yaflama inanc›nda
olan, ayn› vatan ve vatan›n maddî ve
manevî de¤erlerine sahip ç›kan, arala-
r›nda dil ve düflünce birli¤i olan insanla-
r›n oluflturdu¤u toplumdur. Milliyetçilik
ilkesi, milleti içtenlikle sevmek, ça¤dafl
bir toplum olarak yüceltmek ve onun
u¤runa hiçbir ödün vermemek anlay›fl›-
na dayan›r. Bu do¤rultuda milliyetçilik,
Türk milletinin kaderini belirleyen bir
temel ilke, bir yüce ülkü, milleti huzur
ve refaha yönelten en güçlü ba¤d›r. Ata-
türk’ün milliyetçilik anlay›fl›, Türk mil-
letinin refah›n›, zenginli¤ini, mutlulu¤u-
nu ve varl›¤›n› yükseltecek hedeflere
yönelmektir. Atatürk’e göre, “Türk mil-
liyetçili¤i, ilerleme ve geliflme yolunda
ve milletleraras› temas ve iliflkilerde, bü-
tün ça¤dafl milletlere paralel ve onlarla
uyum içinde yürümekle beraber, Türk
toplumunun özel karakterini ve bafll› ba-
fl›na ba¤›ms›z kimli¤ini korumakt›r.”
Atatürk’ün milliyetçilik anlay›fl›n›n bafl-
l›ca nitelikleri flunlard›r:
• Dini, mezhebi, soyu, dili ne olursa
olsun kendini Türk bilen ve kendini
Türk gören herkes Türk’tür.
• Her türlü sald›rganl›¤a ve sömürge-
cili¤e karfl›d›r. Baflta, yak›n komflu-
lar› olmak üzere, bütün dünya ülke-
leriyle bar›fl ve dostluk içinde yafla-
may› amaçlar.
• Kalk›nmak ve ça¤dafl ülkeler düze-
yine ulaflmak için, millî bir ekono-
miye sahip olmay› öngörür.
• Türk milletinin manevî de¤erlerine
sahip ç›kar.
• Ak›lc›d›r, bilime dayan›r.
• Her türlü ayr›mc›l›¤a ve bölücülü¤e
karfl›d›r.
• Eflitlik prensibine dayan›r.
• Milliyetçili¤i reddeden fikir ak›mla-
r›na karfl›d›r.
c) Halkç›l›k :
Genel anlamda, bir devle-
tin s›n›rlar› içinde oturan ve o devletin
yasalar›na ba¤l› olan insanlar›n tümüne
“halk” denir. Bu toplulu¤un belirli ide-
aller do¤rultusunda bilinçlenmesi ile de
“millet” oluflur. Buna göre, egemenli¤in
milletin tümüne ait olabilmesi için önce-
likle halk›n, bu bilince ulaflmas› gerekir.
Halk bu bilince ulaflt›¤› an onlar›n bütü-
nü demek olan millette egemenlik kesin
olarak belirir. Bir di¤er önemli konu da,
halk›n eflit haklarla yönetime kat›lmas›-
d›r. Buna göre, millî egemenli¤in en üst
düzeye ulaflabilmesi, halkç›l›k ilkesinin
benimsenmesi ve uygulanmas› ile ger-
çekleflebilir.
Halk›n egemenli¤ini, iradesini temel al-
mak, yönetimde halka dayanmak, halk-
tan güç alarak ona hizmet etmek anlam›-
na gelen halkç›l›k, Millî Mücadele y›lla-
r›n›n en önemli anayasal belgelerinde de
yer alm›flt›r. 1921 Anayasas›’na esas
olan belge “Halkç›l›k Program›” ad›n›
tafl›r. Halkç›l›k, Atatürk’ün Millî Müca-
dele y›llar›nda yapt›¤› birçok konuflma-
lar›nda yeni yönetimin temel yönlendiri-
ci ilkelerinden biri olarak yer alm›flt›r.
Atatürk, bu konuyla ilgili olarak flöyle
demektedir: “Bizim görüflümüz -ki
halkç›l›kt›r- kuvvetin, kudretin, hâkimi-
yetin, idarenin do¤rudan halka verilme-
si ve halk›n elinde bulundurulmas›d›r.
Yine flüphe yok ki, dünyan›n en kuvvet-
li bir esas›, bir prensibidir.”
Halkç›l›k, Millî Mücadele y›llar›n›n ve
özellikle TBMM’nin demokratik havas›
içinde, “Cumhuriyetçilik” ile “Milliyet-
çilik” ilkelerinin bir sonucu olarak gelifl-
mifl ve yerleflmifltir. Halkç›l›k ilkesi ile
Türk toplumu, yönetime kat›lma hakk›-
na, yasalar karfl›s›nda eflitli¤e ve devle-
tin olanaklar›ndan eflit olarak yararlan-
ma olana¤›na kavuflmufltur.
ç) Devletçilik :
Bir milletin yönetimle il-
gili ve ekonomik ifllevlerinin devletçe
birleflik bir yönetim alt›nda bütünlefltiril-
mesi siyaseti ve ö¤retisidir. Devletçili-
¤in temelinde, milletin temel gereksi-
nimlerinin karfl›lanmas› ve sorunlar›n›n
çözümlenmesi yatar. Devletçilik, güçlü
ve ça¤dafl bir devlet meydana getirme-
nin yan› s›ra halkç›l›k ilkesinin de zo-
runlu bir tamamlay›c›s›d›r. Atatürk,
güçlü bir devletin, güçlü bir ekonomiyle
mümkün olabilece¤ini görerek konuyla
ilgili flu aç›klamay› yapar: “Yeni Türki-
ye Devleti temellerini süngü ile de¤il,
süngünün dahi dayand›¤› ekonomi ile
kuracakt›r. Yeni Türkiye Devleti, cihan-
gir bir devlet olmayacakt›r. Fakat, yeni
Türkiye Devleti bir ekonomik devlet
olacakt›r. …Hayat demek, ekonomi de-
mektir… Yaflamak için, kuvvetli bir
devlet olmak için, ekonomi esast›r.”
Devletçilik ilkesi, Türkiye’nin koflulla-
r›ndan ve gereksinimlerinden do¤mufl-
tur. Bu anlay›fl içinde devletin ekonomi-
ye müdahale etmesi, güçlü ve ça¤dafl bir
ekonomiye ulaflmak için zorunluydu.
Ekonomik kalk›nman›n h›zland›r›lmas›,
halk›n temel gereksinimlerinin karfl›lan-
mas› zorunlu¤u, devletçilik ilkesinin or-
taya ç›kmas›na neden olmufltur. Ata-
türk’e göre devletçilik, özel teflebbüs
hürriyetinin ve piyasa ekonomisinin
reddi demek de¤ildir. Atatürk, bu konu-
daki görüflünü flöyle ifade eder: “Bizim
izlemeyi uygun gördü¤ümüz devletçilik
prensibi, tüm üretim ve da¤›t›m araçlar›-
n› bireylerden alarak, milleti büsbütün
baflka esaslar içinde düzenlemek amac›-
n› güden, özel ve kiflisel iktisadî giriflim
ve çabalara yer vermeyen, sosyalizm il-
kesine dayal› kolektivizm, komünizm
gibi bir sistem de¤ildir. Bizim anlad›¤›-
m›z ve izledi¤imiz devletçilik, kiflisel
çal›flma ve çabalar› esas tutmakla birlik-
te, mümkün oldu¤u kadar az zaman
içinde milleti refaha, ülkeyi bay›nd›rl›¤a
erifltirmek için, milletin genel ve yüksek
ç›karlar›n›n gerektirdi¤i ifllerde, özellik-
le iktisadî alanda devleti fiilen harekete
geçirmektir.”
d) ‹nk›lâpç›l›k :
‹nk›lâpç›l›k, ça¤a göre
geri kalm›fl kurumlar›n ortadan kald›r›-
l›p yerine, ilerlemeyi, geliflmeyi kolay-
laflt›racak kurumlar›n getirilmesidir. Bu
konuda Atatürk, ink›lâb› flöyle tan›mla-
maktad›r: “‹nk›lâp, var olan müessesele-
120
Atatürk Haftas›
1...,142,143,144,145,146,147,148,149,150,151 153,154,155,156,157,158,159,160,161,162,...960
Powered by FlippingBook