632
        
        
          
            Mondros Mütarekesi
          
        
        
          MONDROS MÜTAREKES‹
        
        
          felâketinde mütareke yapma¤a mecbur olan hükûmetlere dikte et-
        
        
          tirilmifl flartlara göre mütareke maddelerinin hafif olmas›na naza-
        
        
          ran saltanat›n hâkimiyetinde olarak devletimizi teflkil eden bütün
        
        
          millet ve kavimlerin tam hak ve hürriyetine kavuflmalar› esaslar›y-
        
        
          la imzalamaya haz›r oldu¤umuz bar›fl antlaflmas›nda da baflar›m›z›
        
        
          umar ve Allah’›n lütuflar›ndan dilerim.
        
        
          Bütün memurlar›n ve subaylar›n, bütün halk s›n›flar›na ve as-
        
        
          kerlere adalet ve flefkatlerini yaymalar› ve memuriyet görevlerin-
        
        
          de son derece gayret ve istikamet yolunu tutmalar› ve çeflitli ka-
        
        
          vim ve mezhepteki teb’an›n aralar›nda yüzy›llardan beri süregelen
        
        
          saf dostluk ve iyi geçimi flu son zamanlarda ne yaz›k ki meydana
        
        
          gelen ikiyüzlülükten do¤ma düflmanl›k ve bölücülü¤e feda etmeye-
        
        
          rek birbirlerine samimî dostluk elini uzatmalar› sebeplerini ta-
        
        
          mamlamalar› mutlaka lâz›md›r. Bu hususta ak›ll›ca ve flefkatlice
        
        
          tedbirleri beraber, böyle zamanlarda bölücülük ve ikiyüzlülü¤e he-
        
        
          ves edebilecek kötü niyetliler ve ak›ls›zlara karfl› da daima uyan›k
        
        
          ve sa¤lam bulunmak icab eder. Bu son zamanlarda Anadolu’nun
        
        
          çeflitli bölümlerinde seyahat vazifem s›ras›nda ‹slâm halk›n›n, ço-
        
        
          ¤unun sahip oldu¤u mertlik ve yi¤itlik ve ma¤dur olan toprak kar-
        
        
          defllerine karfl› gösterdi¤i flefkat eserlerine gözümle görerek flahit
        
        
          oldu¤umdan eski samimî ba¤ ve duygular›n k›sa zamanda geri dö-
        
        
          nece¤inden ümitli bulunuyorum. fiu zamanda herkesin muhtaç ol-
        
        
          du¤u ancak asayifl, bar›fl ve iyi haldir. Elbirli¤i ile bu hususta bütün
        
        
          memurlar ve halk s›n›f›n›n gayret ve yard›m›n› bekler ve büyük
        
        
          güçlüklerini hakk›yla idrak etmifl olarak tahammülle omuzlar›ma
        
        
          ald›¤›m bu a¤›r hükûmet yükünde ümmetin kötülüklerden uzak
        
        
          olanlar›n›n kalbi teveccühlerini ve hâlis dualar›n› kalb samimiyeti
        
        
          ile dilerim.
        
        
          Bu telgraf›n süratle ve genelge olarak gerekenlere tebli¤i
        
        
          beklenir. Ordulara, vilâyetlere ve merkeze ba¤l› sancaklara tamim
        
        
          edilmifltir.»
        
        
          2 Teflrinisani sene 1334
        
        
          (2 Kas›m 1918)
        
        
          Sadrazam ve Padiflah Yaveri
        
        
          
            Ahmed ‹zze
          
        
        
          t
        
        
          Kaynak : Mithat Serto¤lu, Belgelerle Türk Tarihi, Cilt X1, Say› 63, Aral›k 1972,
        
        
          s.14.
        
        
          MONDROS MÜTAREKES‹
        
        
          
            ‹ngilizlerin Rauf Bey’i Aldat›fl›n›n Y›ldönümü
          
        
        
          «‹ngiltere’nin Akdeniz Donanmas›’na ba¤l› Liverpool Kruvazö-
        
        
          rü, 26 Ekim 1918 gecesi saat on sular›nda girdi¤i Limni Adas›’n›n
        
        
          Mondros Liman›’na çok özel yolcular getirmiflti. Bahriye Nâz›r› Hü-
        
        
          seyin Rauf (Baflkan), Hariciye Nezareti Müsteflar› Reflat Hikmet ve
        
        
          Kurmay Yarbay Sadullah Beyler: Sadrazam ve hariciye nâz›r›nca,
        
        
          Osmanl› Devleti ad›na mütareke imza etmeye memur edilmifl Türk
        
        
          heyeti. ‹tilâf Devletleri ad›na görüflmeleri yürütecek heyete gelin-
        
        
          ce: ‹ngiltere’nin Akdeniz Donanmas› Baflkomutan› Amiral Calthor-
        
        
          pe (Baflkan), Amiral Seymour, Albay Labens ve Binbafl› Dixon.
        
        
          Görüflmeler, 27 Ekim günü ö¤leye do¤ru, Agamemnon Z›rhl›-
        
        
          s›’nda bafllad› ve dört güne yay›lm›fl befl oturumda tamamland›.
        
        
          (………)
        
        
          31 Ekim günü ö¤le saatlerinde yürürlü¤e girmesi öngörülen
        
        
          mütareke imzaland›¤› anda (30 Ekim 1918, saat 20.03), Rauf Bey
        
        
          söz alarak diyor ki: “Mütarekenamenin flartlar› a¤›rd›r. Bununla
        
        
          beraber onlar› yerine getirmeye sadakatle çal›flaca¤›z. ‹ngiliz dev-
        
        
          let ve milletinin imzalar›na sad›k, vaatlerine vefakâr olduklar›na
        
        
          itimad›m›z vard›r. Bu inanç, üzerimize düflen a¤›r vazifeyi yapmak-
        
        
          ta bize cesaret verdi. Büyük ‹ngiliz milleti ile müttefiklerinin taah-
        
        
          hütlerine ve vaatlerine sadakatle riayet edeceklerine olan itimad›-
        
        
          m›zda hatam›z yoktur zann›nday›z.” Calthorpe: “‹ngiltere ve müt-
        
        
          tefikleri ad›na imzalad›¤›m mütarekenamenin bütün maddelerine
        
        
          dikkat ve itina ile riayet olunaca¤›n› tekrar teyit ederim” dedikten
        
        
          sonra maiyetine dönerek soruyor:
        
        
          - Efendiler, ‹ngiltere daima imzas›na riayet ve sad›kane hare-
        
        
          ket eder, de¤il mi?
        
        
          Onlar da hep bir a¤›zdan yan›tl›yorlar:
        
        
          - Evet efendim.
        
        
          Bir ülke ve milletin istikbali, baflkalar›n›n insan ve hoflgörüsü-
        
        
          ne b›rak›labilir mi? Üstelik ‹tilâf Devletleri’nin, mürekkebi henüz
        
        
          kurumufl bir dizi gizli antlaflmada, Osmanl› Devleti’ni aralar›nda
        
        
          pay ettiklerinin, çok iyi bilinmesine ra¤men. Bu durum, “kuzuyu
        
        
          kurda teslim etmek” de¤il de nedir?
        
        
          Atatürk’ün Falih R›fk› Atay’a söyledik-
        
        
          leri ne kadar isabetlidir: “Bu mütarekeyi
        
        
          bafltan sona inceledikten sonra, bende ha-
        
        
          s›l olan kanaat flu idi. Osmanl› Devleti bu
        
        
          mütarekename ile kendini kay›ts›z flarts›z
        
        
          düflmanlara teslim etmeye izin vermifltir.
        
        
          Yaln›z izin vermifl de¤il, düflmanlar›n mem-
        
        
          leketi istilâs› için ona yard›m› da vaat et-
        
        
          mifltir.”
        
        
          Nitekim Musul, ‹skenderun, Adana, Ur-
        
        
          fa, Marafl, Antep, Antalya, mütareke hü-
        
        
          kümlerine ayk›r› olarak iflgal ediliyor. ‹tilâf
        
        
          Devletleri, karfl› ç›kan yurtsever komutan-
        
        
          lar› görevden ald›r›yor, tutuklat›yor, hapse
        
        
          att›r›yor, hatta bizzat Malta’ya sürüyor.
        
        
          Hâl böyle olunca Rauf Bey’in: “Bu mütare-
        
        
          ke ile devletimizin istiklâli, saltanat›m›z›n
        
        
          hukuku tümüyle kurtar›lm›flt›r. Bu mütare-
        
        
          ke, galip ile ma¤lûp aras›nda yap›lm›fl bir
        
        
          mütareke de¤il, savafl hâlinden ç›kmak is-
        
        
          teyen iki denk devletin, aralar›ndaki düfl-
        
        
          manl›¤› durdurmalar› durumu gibi bir fley-
        
        
          dir” fleklindeki sözlerinin, ne denli yersiz oldu¤u kendili¤inden or-
        
        
          taya ç›k›yor.
        
        
          Ancak, Osmanl› vilâyetlerinin en mamur ve en zengini olan ‹z-
        
        
          mir de iflgal edilince, bardak taflt›. 15 May›s 1919 günü Yunan k›ta-
        
        
          lar›na s›k›lan kurflunlar, Türk ulusunun do¤u sorununu, büyük güç-
        
        
          lerin istedi¤i gibi çözemeyeceklerini hayk›r›yordu. Bu 盤l›k duyul-
        
        
          du mu? Elbette hay›r. E¤er tersi do¤ru olsayd›, 10 A¤ustos 1920’de
        
        
          (Sevr Antlaflmas›) Türkiye’nin ipi çekilmeye çal›fl›lmazd›. Aradan
        
        
          neredeyse bir yüzy›l geçti. Gücün hakl› k›ld›¤› bir avuç zengin dev-
        
        
          let, bugün de uluslar›n ipini çekiyor. Üstelik, dara¤ac›na ç›karma
        
        
          gere¤i bile duymadan.»
        
        
          Kaynak : Doç.Dr.Engin Berber, ‹ngilizlerin Rauf Bey’i Aldat›fl›n›n Y›ldönümü,
        
        
          Cumhuriyet gazetesi, 30.10.2002
        
        
          
            Mondros Mütarekesi gere¤i ‹tilâf Devletle-
          
        
        
          
            rince iflgali kararlaflt›r›lan Toros tünellerin-
          
        
        
          
            den biri.