156
• dört ayak üstüne düflmek:
Tehlikeli, güç bir durumdan hiç zarar görmeden ç›kmak.
Çok flansl›s›n, yine dört ayak üstüne düfltün.
• dört bafl› mamur
(*)
:
Eksiksiz, kusursuz.
Dört bafl› mamur bir yemek yedik.
• dört dönmek:
Bir ifli gerçeklefltirmek için telaflla sa¤a sola koflmak.
Bavulunu haz›rlamak için evin içinde dört dönüyordu.
• dört dörtlük:
Eksiksiz, kusuru yok, anlam›na gelir.
Dört dörtlük bir ödev haz›rlam›fl.
• dört duvar aras›nda:
Evde, kapal› bir yerde.
Dört duvar aras›nda çok s›k›lm›flt›.
• dört elle sar›lmak:
Benimseyerek ve eksiksiz yapmak amac›yla bir ifle at›l-
mak.
Bir daha baflar›s›z olmamak için bu ifle dört elle sar›ld›.
• dört gözle beklemek:
Özlemle, çok isteyerek beklemek.
Ablas›n› dört gözle bekliyordu.
• dört köfle olmak:
Bir fleye çok sevinmek, bir fleyden çok zevk almak.
Tuttu¤u tak›m yenince dört köfle olmufltu.
• dudak bükmek:
Bir fleyi be¤enmedi¤ini, umursamad›¤›n›, küçümsedi¤i-
ni belli etmek.
Ald›¤›m kitaba dudak büktü.
(*) mamur:
Güzellefltirilmifl.
Deyimler/154-174 21/07/2010 21:03 Page 156
