lat›lacakt›r.
müstesna
ön a. (müstesna:) Ar.
1.
Bir bü-
tünün ya da bir kural›n d›fl›nda olan, ku-
ral d›fl›, ayr›k.
2.
Benzerlerinden üstün
olan, benzeri olmayan; ayr›k.
müsteflar
a.
ve
ön a. (müstefla:r) Ar.
Bakan-
l›klarda bakandan, elçiliklerde elçiden
sonra gelen en büyük yönetici.
müsvedde
a. Ar.
Karalama.
müflahede
a. (müfla:hede) Ar.
Gözlem.
müflavir
a.
ve
ön a. (müfla:vir) Ar. esk.
Da-
n›flman.
müflfik
ön a. (k kal›n okunur) Ar.
Sevecen,
flefkatli.
müflkül
ön a. Ar.
Çetin, güç.
müflkülpesent, -di
ön a. Ar.
Bir fleyi be¤en-
mekte, seçmekte karars›z, güç be¤enen,
titiz.
müfltemilat
ç. a. (müfltemila:t) Ar.
Bir ana
yap› çevresinde yer alan, ana yap›ya bi-
tiflik ya da ba¤›ms›z bir ya da birkaç ya-
p›.
müflterek
ön a. Ar.
1.
Ortak:
müflterek ev.
2.
Ortaklafla:
müflterek gösteri.
müflteri
a. Ar.
Al›c›.
mütalaa
a. (müta:laa) Ar.
1.
Bir yaz›y› dik-
katle okuma.
2.
Bir konuyu iyice incele-
me.
mütalaa etmek 1)
okumak;
2)
iyice
incelemek.
mütareke
a. (müta:reke) Ar. ask.
Ateflkes,
b›rak›flma.
müteahhit, -di
a. Ar.
Bir bedel karfl›l›¤› bafl-
kas›yla ilgili bir ifli yapmay› üstlenen ki-
fli, üstlenici, yüklenici.
müteakip, -bi
ön a. (mütea:kip) Ar. esk.
Ar-
kadan gelen, ard› s›ra gelen:
‹kinci dersi
müteakip sizinle tek tek görüflece¤im.
mütecaviz
ön a. (müteca:viz)
Sald›rgan.
müteessir
ön a. Ar. esk.
Üzüntülü, üzül-
müfl.
müteessir olmak
üzülmek.
mütehass›s
a.
ve
ön a. Ar.
Uzman.
mütemadiyen
ön a. (mütema:’diyen) Ar.
Sürekli olarak, hiç ara vermeden.
mütercim
a. Ar. esk.
Çevirmen.
müteflebbis
ön a. Ar.
Giriflimci.
mütevaz›, -›
ön a. (müteva:z›) Ar.
1.
Alçak
gönüllü.
2.
Gösteriflsiz, iddias›z.
mütevelli
a
. (mütevelli:) Ar. huk.
Bir vakf›n
yönetimiyle görevli kifli.
müthifl
ön a. Ar.
1.
Korkutucu, dehfletli, ür-
kütücü:
müthifl bir ma¤ara.
2.
Dayan›l-
maz, rahats›zl›k veren:
müthifl bir a¤r›.
3.
fiiddetli:
Birden müthifl bir tokat pat-
latt›.
4.
ünl.
Afl›r› bir hayranl›¤›, flaflk›n-
l›¤› belirtmek için kullan›l›r:
Müthifl bir
film!
müttefik
a.
ve
ön a.
Ba¤lafl›k.
müvekkil
a. Ar.
Birini kendine vekil olarak
seçen kifli.
müzakere
a. (müza:kere) Ar.
1.
Bir konuy-
la, bir sorunla ilgili görüflme.
2.
Sözlü
s›nav.
müzakere etmek
görüflmek.
müzayede
a. (müza:yede) Ar.
Aç›k art›rma.
müze
a. (mü’ze) Fr.
Sanat ve bilim eserleri-
nin, do¤a nesnelerinin toplanarak ko-
rundu¤u ve sergilendi¤i yer ya da yap›.
müzelik, -¤i
ön a.
1.
Müzeye konacak de-
¤erde olan.
2.
ön a.
ve
a.
Eski, köhne
(fley).
müzik, -¤i
a. Fr.
1.
‹nsan ve çalg› seslerinin
biçimsel bir güzellik ve duygusal bir an-
lat›m yaratacak biçimde düzenlenmesini
içeren sanat.
2.
Bu biçimde oluflturul-
mufl eserlerin okunmas› ya da çal›nma-
s›, musiki.
müzikal, -li
ön a. Fr.
1.
Müzikle ilgili.
2.
a.
Müzik eflli¤inde sergilenen film ya da ti-
yatro oyunu.
müzikçi
a.
1.
Müzisyen.
2.
Müzik ö¤retme-
ni.
müzisyen
a. Fr.
Müzik eserleri besteleyen
ya da yorumlayan kifli, müzikçi.
müzmin
ön a. Ar.
1.
Süre¤en, kronik:
Müz-
min bir hastal›¤› var.
2.
mec.
Sürüp gi-
den, uzun süreli olan:
müzmin bekâr.
müzminleflmek
(nsz.)
Süre¤enleflmek,
kronikleflmek.
müstesna
müzminleflmek
451
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 451