nokta
a. Ar.
1.
Çok küçük boyutlu iflaret,
benek:
kumafl›n noktalar›.
2.
Baz› harf-
lerin üzerine konulan küçük iflaret:
ö’nün noktalar›.
3.
Yer:
bafllangݍ nok-
tas›.
4.
Konu, bir fleyin bölümü:
Önem-
li bir noktaya de¤indiniz.
5.
mat.
Hiçbir
boyutu olmayan iflaret.
6.
dlb.
Tümce-
lerden, k›saltmalardan, s›ra bildiren sa-
y›lardan, bir yaz›n›n maddelerini göste-
ren rakam ve harflerden sonra; gün, ay
ve y›l› gösteren say›lar ile saat ve daki-
ka gösteren say›lar› birbirinden ay›rma-
da ve say› basamaklar› aras›nda kullan›-
lan noktalama iflareti (.)
noktalama
a.
1.
Noktalamak eylemi.
2.
dlb.
Tümcenin yap›s›n› ve duraklama
yerlerini belirlemek, okumay› ve anla-
may› kolaylaflt›rmak için kullan›lan ifla-
retler; noktalama iflaretleri:
nokta (.),
virgül (,), ünlem iflaret (!), iki nokta(:)...
noktalama iflaretleri
a.
Noktalama.
noktalamak
(-i)
1.
Nokta koymak.
2.
Bir
yaz›da noktalama iflaretlerini yerli yeri-
ne koymak.
3.
mec.
Bir fleyi sona erdir-
mek, bitirmek:
Konuyu burada noktal›-
yoruz.
noktal› virgül
a. dlb.
Tümce içinde virgülle
ayr›lm›fl sözcükleri ya da ögeleri aras›n-
da virgül bulunan s›ral› tümceleri birbi-
rinden ay›rmada kullan›lan noktalama
iflareti (;):
Defterlerini, kitaplar›n›, ka-
lemlerini çantas›na yerlefltirdi; annesi,
kardefli ve teyzesiyle vedalaflt›.
norm
a. Fr.
Kural olarak benimsenmifl, yer-
leflmifl ilke ve ya da yasaya uygun du-
rum:
ahlak normlar›.
normal, -li
ön a. Fr.
1.
Ölçüye, kurallara,
al›fl›lm›fl olana uygun:
normal boy.
2.
mat.
Bir e¤rinin te¤etine de¤me nokta-
s›ndan çizilen dikme.
normalleflmek
(nsz.)
Normal bir duruma
gelmek.
nostalji
a. Fr.
Geçmifle duyulan afl›r› özlem.
not
a. Fr.
1.
Bir fleyi an›msamak için bir ye-
re yaz›lan k›sa bilgi.
2.
Ö¤rencinin du-
rumunu de¤erlendirmede ö¤retmenin
kan›s›n› gösteren rakam, harf ya da de-
rece.
3.
mec.
Bir kimsenin ya da bir fle-
yin de¤eri üzerine edinilen kan›:
Bu
davran›fl›nla herkesten kötü not ald›n.
nota
a. (no’ta) ‹t.
1.
Uluslararas› hukukta
bir devletin baflka bir devlete ya da onu
elçisine yapt›¤› bildiri:
sözlü nota.
2.
müz.
Bir müzik sesini belirtmeye yara-
yan iflaret:
do, re, mi, fa, sol, la, si, do.
noter
a. Fr.
Özel hukuk ifllemlerini onayla-
yarak onlara resmiyet kazand›ran ve
kendisine özgü bir statüsü olan kamu
görevlisi.
2.
Bu görevlinin çal›flt›¤› yer.
nöbet
a. Ar.
1.
S›rayla yap›lan görev:
nöbet
tutmak.
2.
Zaman zaman ortaya ç›kan
fizyolojik bozukluklar›n bütünü:
öksü-
rük nöbeti.
nöbetçi
ön a.
ve
a.
Bir görevi yerine getir-
me s›ras› kendisinde olan (kifli, iflyeri):
nöbetçi doktor, nöbetçi eczane.
nöbetleflmek
(nsz.)
Nöbet görevini s›rayla
yerine getirmek.
nörolog
a. Fr.
Sinir hastal›klar› uzman›.
nöroloji
a. Fr.
Sinir bilimi.
nöron
a. Fr. t›p
Bir gövde ile uzant›lar›ndan
oluflan sinir hücresi.
nötr
ön a. Fr.
1.
Yans›z.
2.
fiz.
Elektri¤e kar-
fl› hiçbir tepkisi olmayan.
nötron
a. Fr. fiz.
Elektrik yükü olmayan,
kütlesi protonunkine çok yak›n, proton-
larla birlikte atom çekirde¤ini oluflturan
parçac›k.
Np
kim.
Neptünyum elementinin simgesi.
numara
a. (nu’mara) ‹t.
1.
Bir fleyin bir di-
zi içindeki yerini gösteren say›, rakam:
vergi numaras›, oda numaras›.
2.
Ölçü,
derece:
yaka numaras›.
3.
Göz boyama-
ya, aldatmacaya dayanan e¤lendirici
oyunlardan her biri.
4.
argo
Düzen,
oyun, hile.
numara yapmak
argo
bir
fleyi yalandan yaparak karfl›s›ndakini al-
datmaya çal›flmak.
numarac›
ön a. (nu’marac›) tkz.
Yapmac›k
davran›fllarda bulunan (kifli).
nokta
numarac›
460
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 460