turkce sozluk - page 458

ney
a. Far. müz.
Türk müzi¤inde kullan›lan,
kaval biçiminde, kam›fltan yap›lm›fl, üf-
lemeli bir çalg›.
neyse
ba¤. (ne’yse)
1.
Önemi yok, olan ol-
du:
Neyse, bir daha yapar›z.
2.
Konuyu
art›k kapatal›m, üstünde durmayal›m:
Neyse, sonra konufluruz.
3.
Hiç de¤il-
se, bereket versin:
Neyse, çok ucuz at-
latt›k.
neyzen
a. Far.
Ney çalan kifli.
nezaket
a. (neza:ket) Far.
‹ncelik, naziklik.
nezaret
a. (neza:ret) Ar.
Gözalt›, gözetim.
nezarete almak
gözalt›na almak.
nezle
a. Ar. t›p
So¤uk alg›nl›¤› ya da virüs-
lerden ileri gelen, burun akmas›, aks›r-
ma ve burun t›kanmas› gibi belirtiler
gösteren hastal›k.
Ni
kim.
Nikel elementinin simgesi.
nice
ön a. (ni’ce)
1.
Kaç, ne kadar: B
ura-
dan nice insanlar geçti.
2.
Oldukça çok:
Nice y›llar dilerim.
nicel
ön a.
Nicelikle ilgili, nicelik bak›m›n-
dan.
nicelik, -¤i
a.
Bir fleyin say›labilen, ölçüle-
bilen ya da azal›p ço¤alabilen özelli¤i;
miktar.
niçin
be. (ni’çin)
Bir fleyin amac›n›, nedeni-
ni sormak için kullan›l›r:
Niçin öfkeleni-
yorsun?
nida
a. (nida:) Ar. esk.
Ba¤›rma, ça¤›rma,
seslenme.
nifak
a. (nifa:k) Ar. esk.
Anlaflmazl›k, ge-
çimsizlik, ara açma.
nifak sokmak
an-
laflmazl›k, geçimsizlik yaratmak, ara aç-
mak.
nihai
ön a.
Sona erdiren, sonuncu:
nihai
karar.
nihale
a. (niha:le) Far.
Sofrada tencere, ta-
va gibi s›cak fleylerin kondu¤u altl›k.
nihayet
a. (niha:yet) Ar.
1.
Son.
2.
be.
So-
nunda:
Nihayet yüzün güldü.
nikâh
a. Ar.
Evlilik birli¤inin kurulmas›n›
sa¤layan yasal ifllem.
nikâhlanmak
(nsz., -e, -le)
1.
Evlenmek.
2.
Bir kimseye nikâhla ba¤lanmak.
nikel
a. Alm. kim.
Gümüfl parlakl›¤›nda,
demir sertli¤inde, kolay ifllenebilen ve
atom numaras› 28, atom kütlesi 58,70
olan bir element (simgesi: Ni).
nikelaj
a. Fr.
1.
Metal bir parçay› nikel kat-
man›yla kaplama.
2.
Nikel kaplanm›fl
metal.
nikotin
a. Fr. kim.
Tütün yapraklar›ndan el-
de edilen, renksiz, havada sararan, çok
zehirli bir alkaloit.
nilüfer
a. Far. bitb.
Nilüfergillerden, durgun
sularda yetiflen, yuvarlak ve genifl yap-
rakl›, çeflitli renklerde çiçekler açan bir
su bitkisi.
nimbus
a. (ni’mbus) Lat.
Kara bulut.
nimet
a. (ni:met) Ar.
1.
‹yilik, ihsan, lütuf.
2.
Yiyecekler, içecekler, özellikle ekmek.
3.
mec.
Bir fleyden sa¤lanan yararl› so-
nuç:
Bu fabrika kasabam›z için bir ni-
met.
nine
a.
1.
Büyük anne.
2.
Yafll› kad›nlara
seslenmek için kullan›l›r.
ninni
a. (ni’nni)
Küçük çocuklar› uyuturken
söylenen basit flark›.
nisan
a. (ni:san) Ar.
Y›l›n otuz gün süren
dördüncü ay›.
nispet
a. Ar.
1.
Oran.
2.
hlk.
Birini üzmek
ya da inat olsun diye yap›lan ifl.
nispet
yapmak
bir kimseyi k›skand›rmak, k›z-
d›rmak için ona gösterifl yapmak.
nispet eki
a. dlb.
Adlar›n sonuna gelerek
ön ad kurulmas›n› sa¤layan ek (î):
keyfî
davran›fllar, millî bayram, askerî ku-
rum.
nispeten
be. (ni’speten) Ar.
Oranla, ona
göre:
Bu, di¤erine nispeten daha sa¤-
lam gözüküyor.
nispi
ön a. (nispi:) Ar. esk.
Ba¤›nt›l›, göre-
li, izafi.
nispi temsil
a.
Seçime kat›lan listelerin al-
d›klar› oy oran›na göre temsil edilmesi-
ne dayanan sistem.
niflad›r
a. Far. kim.
Amonyak tuzu.
niflan
a. Far.
1.
‹leride evlenmek üzere bir-
birine söz verme.
2.
Bu söz verme s›ra-
ney
niflan
458
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 458
1...,448,449,450,451,452,453,454,455,456,457 459,460,461,462,463,464,465,466,467,468,...688
Powered by FlippingBook