müeyyide
a. Ar.
Yapt›r›m.
müezzin
a. Ar.
Namaz zaman›n› bildirmek
için ezan okuyan din görevlisi.
müfettifl
a. Ar.
Bir kurulufltaki ifllerin konu
ve tüzüklere uygun yürütülüp yürütül-
medi¤ini denetleyen kifli.
müflis
ön a. Ar.
Batk›n, iflas etmifl.
müfredat
ç. a. (müfreda:t) Ar.
Bir bütünü
oluflturan birimler, ögeler, ayr›nt›lar.
müfredat program›
a.
Ö¤retim program›.
müfreze
a. a. Ar. ask.
Çeflitli askerî görevle-
rin yap›lmas› için küçük birliklerden
oluflturulan gruplara verilen ad.
mühendis
a. Ar.
Herhangi bir mühendislik
alan›nda e¤itim görmüfl, alan›nda görev
üstlenmeye yetkili kifli.
mühendislik, -¤i
a.
Yol, köprü, bina, gemi,
otomobil, uçak yap›m› vb. ile maden,
su, elektrik iflleriyle ilgili teknik çal›flma-
lardan birini konu edinen uzmanl›k dal›
ya da meslek.
mühim, -mmi
ön a. Ar.
Önemli.
mühimmat
ç. a. (mühimma:t) Ar.
Savafl ge-
reçleri, cephane.
mühimsemek
(-i) esk.
Önemsemek.
mühlet
a. Ar.
Vade.
mühlet vermek
(bir ifl
ya da borç için) belli bir süre tan›mak.
mühür, -hrü
a. Far.
1.
Damga, kafle.
2.
Bu
araçla bas›lan ve imza yerine geçen ad.
mühür basmak
mühürlemek.
mühürlemek
(-i)
1.
Bir yaz›, bir belge
vb.nin do¤rulu¤unu, kabul edildi¤ini,
onayland›¤›n› belirtmek üzere alt›na mü-
hür basmak.
2.
Kullan›lmas›n› önlemek
amac›yla aç›ld›¤›nda belli olsun diye bir
fleyin üzerine eritilerek dökülen muma
mühür basmak:
elektrik sayac›n› mü-
hürlemek.
3.
Yasalara, ahlak ve sa¤l›k
kurallar›na ayk›r› görülen ifl ve e¤lence
yerlerinin çal›flmas›n› durdurmak için,
kap›s›n›n aç›lmas›n› engellemek ama-
c›yla uygun bir yere eritilmifl mum dö-
kerek üzerine mühür basmak.
müjde
a. Far.
Sevindirici haber, mufltu.
müjdelemek
(-i, -e)
Sevinilecek bir durumu
iletmek, duyurmak; mufltulamak.
mükâfat
a. (mükâ:fa:t) Ar.
Ödül.
mükellef
ön a. Ar.
1.
Yükümlü.
2.
Kusur-
suz, eksiksiz bir biçimde yap›lm›fl olan:
Mükellef bir sofra haz›rlam›fls›n›z.
3.
Vergi vermek zorunda olan kifli ya da
kurulufl:
vergi mükellefi.
mükemmel
ön a. Ar.
Tam, yetkin, eksiksiz,
kusursuz:
mükemmel bir yemek.
mükerrer
ön a. Ar. esk.
Tekrarlanm›fl, yine-
lenmifl:
mükerrer oy.
mülakat
a. (müla:ka:t) Ar.
1.
Röportaj.
2.
Bir ifle al›nacak kifliler aras›ndan seçim
yapabilmek amac›yla kendileriyle karfl›-
l›kl› görüflme, konuflma.
mülakat yap-
mak
bir kimsenin bir konu ya da bir so-
runla ilgili görüfllerini almak.
mülayim
ön a. (müla:yim) Ar.
Yumuflak
huylu.
mülk
a. Ar.
1.
Ev, dükkân, arazi gibi tafl›n-
maz mal.
2.
Birinin mal› olan yap› ya da
yer.
mülkiye
a. Ar.
1.
Asker olmayanlar s›n›f›.
2.
esk.
Mülkiye Mektebi (günümüzde: Si-
yasal Bilgiler Fakültesi).
mülkiyet
a. Ar.
‹yelik, sahiplik.
mülteci
a. (mülteci:)
S›¤›nmac›.
mümessil
a. Ar.
Temsilci.
mümin
ön a. (mü:min) Ar.
1.
‹nanan, iman-
l›, inançl›.
2.
a.
Müslüman.
mümkün
ön a. Ar.
Olas›, olanakl›.
mümkün
olmak
gerçekleflmesi olanakl› olmak.
mümtaz
ön a. (mümta:z) Ar.
Seçkin.
münaf›k
ön a. (müna:f›k) Ar.
1.
‹nanmad›¤›
hâlde inan›yormufl gibi yapan.
2.
mec.
Ara bozucu.
münakafla
a. (müna:kafla) Ar.
Tart›flma.
münakafla etmek
tart›flmak.
münasebet
a. (müna:sebet) Ar.
1.
‹liflki,
ilinti, iliflik.
2.
Neden, gerekçe.
3.
‹ki fley
aras›ndaki uygunluk.
münasebetsiz
ön a.
Uygun olmayan, yak›-
fl›ks›z.
münasip, -bi
ön a. (müna:sip) Ar.
Uygun,
yerinde.
müeyyide
münasip
449
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 449