turkce sozluk - page 49

ana yol
a.
1.
Küçük yollar›n kendisine ba¤-
land›¤› ya da aç›ld›¤› büyük yol.
2.
Cad-
de.
ana yön
a. co¤.
Kuzey, güney, do¤u ve ba-
t› yönlerinden her biri.
ana yurt, -du
a.
Bir ulusun, bir toplulu¤un
ilk kez yerleflti¤i, yurt edindi¤i, oraya ait
oldu¤unu düflündü¤ü yer:
Türklerin ana
yurdu Orta Asya’d›r.
ana yüre¤i a.
Bir annenin çocuklar›na olan
sevecenli¤i, annelik duygusu:
Bu ac›ya
ana yüre¤i bile dayanmaz.
anbean
be. Ar.+Far.+Ar. Her an: ‹çeri gire-
cek diye anbean onu bekliyoruz.
anca
ba¤.
ve
be. (a’nca)
Ancak.
ancak
ba¤.
ve
be. (a’ncak)
1.
“Yaln›z, sa-
dece” gibi bir s›n›rlamay› belirtir:
O s›-
navda bizim s›n›ftan ancak üç kifli bafla-
r›l› oldu.
2.
Bir fleyin daha ço¤unun ol-
mayaca¤›n› gösterir:
Bu tren saatte an-
cak 70 km h›zla gidebilir.
3.
Bir eylemin
belirtilenden daha erken gerçeklefleme-
yece¤ini anlat›r:
Babam ancak yar›n ak-
flam döner.
4.
Bir eylemin gerçeklefl-
mesindeki zorlu¤u belirtir:
Trafik s›k›-
fl›nca ancak yetifltim.
5.
Tümceleri ne-
den, sonuç, uyar› ve koflul bak›mlar›n-
dan birbirine ba¤lar:
Ben de gelirdim
ancak evde biraz iflim var.
ançüez
a. ‹sp.
Ço¤unlukla hamsiden, an-
cak çaça, sardalye ve tirsi bal›klar›ndan
da yap›lan tuzlu ve ya¤l› ezme.
andaç, -c›
a.
1.
Ajanda.
2.
Bir olay›, bir ki-
fliyi an›msatt›¤› için saklanan fley.
andaval
ön a. argo
Saf, enayi, bön, ahmak,
aptal, beceriksiz, flaflk›n.
and›r›flmak
(-i)
Bir fley, baflka bir fleyi an-
d›rmak.
and›rmak
(-i, -e)
1.
An›lmas›na yol açmak,
an›lmas›n› sa¤lamak:
O olay› bize yeni-
den and›rd›.
2.
(-i)
Bir kimseyle ya da
bir fleyle benzer özellikler göstermek, o
fleye benzemek:
Gözleri babas›n› and›r›-
yor.
and›z otu
a. bitb.
Birleflikgillerden, nemli
yerlerde yetiflen, sar› çiçekli, kokulu, ot-
su bir bitki.
anekdot
a. Fr.
F›kra.
anemi
a. Fr. t›p
Kans›zl›k.
anemometre
a. (anemome’tre) Fr.
Yelöl-
çer, rüzgârölçer.
anestezi
a. Fr.
Verilen anestezik bir madde-
nin etkisiyle vücudun tamam›nda ya da
belirli bir böldesinde duyular›n az ya da
çok ortadan kalkmas›; duyum yitimi.
angaje
ön a. Fr.
Sözle ya da yaz›l› olarak
yükümlülük alt›na giren, ba¤lanan.
an-
gaje olmak
sözle ya da yaz›yla birinin
ya da bir fleyin yükümlülü¤ü alt›na gir-
mek, ona ba¤lanmak:
fiu s›ralar karde-
flimin ifline angaje oldum.
angarya
a. (anga’rya) Yun.
1.
Bir kifliye ya
da bir toplulu¤a zorla ve ücretsiz olarak
yapt›r›lan ifl:
Angarya, anayasam›za gö-
re yasakt›r.
2.
mec.
‹steksizce yap›lan
b›kt›r›c› ifl:
Böyle angarya ifller de hep
beni bulur.
Anglikan
öz. a.
ve
ön a. Fr.
‹ngiliz Kilisesine
ba¤l› olan (kifli).
Anglosakson
öz. a. Fr.
1.
V. yüzy›lda Büyük
Britanya‘y› istila eden Cermen ›rk›ndan
kavimlere verilen ad.
2.
Ana dili ‹ngiliz-
ce olanlara verilen ad.
3.
ön a.
‹ngilizle-
re özgü, ‹ngiliz uygarl›¤›yla ilgili:
Anglo-
sakson kültürü.
angut, -du
a.
1.
hayb.
Ördekgillerden, tüy-
leri kiremit renginde, iri yap›l› göçmen
bir kufl.
2.
mec.
Ahmak, budala:
Angu-
tun tekiymifl.
an›
a.
1.
Geçmiflte yaflanm›fl olaylar›n bel-
lekte b›rakt›¤› iz, hat›ra:
O kente dair çok
güzel an›lar›m var.
2.
Bir kimseyi, bir
olay› ya da bir fleyi an›msatan nesne;
hat›ra, andaç, yadigâr:
Bu resmin bende
çok büyük bir an›s› var.
3.
ed.
Bir yaza-
r›n bafl›ndan geçen ya da tan›¤› oldu¤u
olaylar› anlatt›¤› yaz› türü, hat›ra.
an›lmak
(nsz.)
Anmak eylemine konu ol-
mak:
Arkadafllar aras›nda her zaman
an›l›yorsun.
ana yol
an›lmak
49
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 49
1...,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48 50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,...688
Powered by FlippingBook