turkce sozluk - page 59

Soylular s›n›f›ndan olan (kifli).
aritmetik, -¤i
a. Fr.
1.
Dört iflleme dayal›,
tam say›lar› ve tam say›lar›n özellikleri-
ni inceleyen en eski matematik kolu.
2.
ön a.
Aritmetikle ilgili olan:
Aritmetik ifl-
lemlerini henüz yapmad›m.
aritmetik dizi
a. mat.
Ard›fl›k terimler ara-
s›nda de¤iflmez bir fark olan dizi:
2, 4,
6, 8, ... dizisi, aritmetik bir dizidir.
ark
a.
Suyu bir yerden baflka bir yere ak›t-
mak için topra¤› kazarak yap›lan üstü
aç›k su yolu, küçük kanal, ar›k.
arka
a.
1.
Bir fleyin as›l say›lan yüzünün
ters taraf›:
Evimizin arkas›nda küçük bir
bahçe var.
2.
Bir fleyin s›rt durumunda-
ki yüzeyi:
Çantam›n arkas› y›rt›ld›.
3.
Bir
fleyin geride kalan bölümü, devam›:
Bu-
günlük bu kadar, arkas›n› önümüzdeki
hafta ele alaca¤›z.
4.
Bir fleyin ard›:
Ba-
bam›n arkas›ndan kofltum, ama yetifle-
medim.
5.
‹nsan›n bedeni, vücudu, s›r-
t›, üstü:
Hava so¤umufl, arkama bir fley
al›p geliyorum.
6.
Koltuk, sandalye gibi
eflyalar›n, s›rt›m›z›n dayand›¤› bölümü:
Ceketini sandalyenin arkas›na ast›.
7.
ön a.
Bir fleye göre geride olan:
Bahçe-
nin arka taraf›na a¤aç diktik.
8.
Bir fle-
yin gizlenen yönü ya da nedeni, kayna-
¤›:
Bu davran›fl›n›n arkas›nda neler var
acaba?
9.
mec.
Birini koruyan, kay›ran
kifli:
Onun arkas› sa¤lam, iflsiz kalmaz.
arka planda
geride, önemsiz:
Yapt›¤›
ifller nedense hep arka planda kal›rd›.
arkas› gelmek sürekli olmak, kesilme-
mek:
Baflar›lar›m›n arkas› gelecek.
arka arka
be.
Geriye do¤ru, geri geri:
Arka
arka ç›k, yoksa önündeki otomobile
çarpars›n.
arka arkaya
be.
Birbiri ard›ndan, art arda:
Arka arkaya içeriye girdiler.
arkadafl
a.
1.
Bir iflte, bir yerde uzun süre
birlikte bulunanlardan her biri:
‹fl arka-
dafllar›mla iyi anlafl›yorum.
2.
Birbirleri-
ne karfl› sevgi ve yak›nl›k duyan kifliler-
den her biri:
En iyi arkadafl›m sensin.
arkadafl olmak
biriyle çok iyi anlaflmak:
Onunla arkadafl oldum.
arkadafl canl›s›
a.
Arkadafllar›n› çok seven,
onlara de¤er veren, onlar için özveriden
kaç›nmayan kifli.
arkadaflça
be. (arkada’flça)
Arkadafll›¤a
yarafl›r bir biçimde, dostça, içtenlikle:
Sana karfl› hep arkadaflça davrand›m.
arkadafll›k, -¤›
a.
Arkadafl olma durumu,
yak›nl›k, dostluk:
Onunla arkadafll›¤›m›z
y›llard›r sürüyor.
arkadafll›k etmek 1)
bir iflte, bir yerde birlikte olmak, anlafl-
mak:
Tan›fl›yorduk, ama aylar sonra ar-
kadafll›k etmeye bafllad›k.
2)
biriyle bir-
likte gitmek, efllik etmek:
Biraz bekler-
seniz eve kadar size arkadafll›k ederim.
arkalamak
(-i)
1.
Bir fleyi arkas›na almak,
yüklenmek:
Koca dolab› arkalad›.
2.
mec.
Bir kimseyi desteklemek, ona yar-
d›m etmek.
arkal›k, -¤›
a.
1.
Koltuk, sandalye gibi efl-
yalar›n s›rt dayanan bölümü.
2.
Hamal-
lar›n s›rtlar›nda yük tafl›rken kulland›k-
lar› deriden yap›lm›fl arka yast›¤›, se-
mer.
arkeolog
a. Fr.
Kaz› bilimi uzman› ya da bil-
gini.
arkeoloji a.
Fr.Kaz› bilimi.
arktik, -¤i
ön a. Fr. co¤.
Kuzey Kutbu ve
çevresiyle ilgili olan:
arktik iklim.
arlanmak
(nsz.)
Utanmak.
arlanmaz
ön a.
Utanmaz, s›k›lmaz:
Arlan-
maz bir çoçuk olmuflsun sen.
arma
a. (a’rma) ‹t.
1.
Bir devleti, bir kenti,
bir okulu, bir spor kulübünü, bir hane-
dan› vb. simgeleyen resim, harf ya da
iflaret; ongun:
Taraftar› oldu¤um kulü-
bün armas›n› yakama takt›m.
2.
den.
Gemide direk, yelken, seren, halat gibi
güverte donan›m›.
arma¤an
a.
1.
Bir kifliyi sevindirmek, gön-
lünü almak ya da bir kifliye özel bir gün
nedeniyle verilen fley; hediye:
Anneme
bir kitap arma¤an ettim.
2.
Ödül:
Resim
yar›flmas›nda arma¤an kazand›m.
3.
aritmetik
arma¤an
59
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 59
1...,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58 60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,...688
Powered by FlippingBook