s›k›nt›s› gibi duygular› belirtmekte kul-
lan›lan bir ünlem.
Allah aflk›na
ant ver-
mek ya da yalvarmak için “Allah›n› se-
versen.” anlam›nda kullan›l›r.
Allah bir
yast›kta kocats›n
yeni evlenenlere “Bir-
likte bir ömür geçirin.” anlam›nda söy-
lenen bir iyi dilek sözü.
Allah büyüktür
haks›zl›¤a u¤rayan›n bir gün gelip hak-
k›n› alaca¤›na inanc›n› belirtir.
Allah
düflman›ma vermesin
bir olay›n ne ka-
dar kötü oldu¤unu vurgulamak için kul-
lan›l›r.
Allah eksik etmesin 1)
birine
yapt›¤› hizmet ya da yard›m için teflek-
kür etmek için kullan›l›r;
2)
kusurlu, an-
cak gerekli kifli ve nesnelerden söz edi-
lirken kullan›l›r.
Allah esirgesin (sakla-
s›n, korusun, göstermesin)
“Allah kötü
bir durumla karfl›laflt›rmas›n.” anlam›n-
da kullan›l›r.
Allah kabul etsin
sevap
say›lan bir ifl yap›ld›¤› zaman söylenir.
Allah kahretsin
bir fleye öfkelenildi¤in-
de bir ilenme sözü olarak kullan›l›r.
Al-
lah ömürler versin
sayg› gösterilen bi-
rine yapt›¤› bir iyilik nedeniyle teflekkür
ya da selam olarak söylenir.
Allah ra-
hatl›k versin
yatmaya giderken “Rahat
rahat uyuyun.” anlam›nda söylenen bir
iyi dilek sözü.
Allah rahmet eylesin
ölen birini anarken söylenen bir iyi dilek
sözü.
Allah sonunu hay›r etsin
Sonucu
için kayg› duyulan ya da iyi sonuçlan-
mayacak ifller için kullan›l›r.
Allah ziya-
de etsin
bir yemekten ya da ikramdan
sonra “Allah daha çok versin.” anlam›n-
da kullan›lan bir iyi dilek sözü.
Allah›n
belas› (cezas›)
insan› zor durumda b›-
rakan, huzursuz eden kifli ya da bir fley
için kullan›l›r.
Allah›n emri
kader.
Al-
lah›n ifline bak
bir iflin, bir olay›n bek-
lenmedik, flafl›lacak derecede de¤iflme-
si durumunda söylenir.
Allah›n kulu
in-
san, kifli.
Allahtan 1)
do¤ufltan, yarad›-
l›fltan;
2)
iyi ki:
Bu saatte eve nas›l dö-
nece¤imi düflünüyordum, Allahtan sana
rastlad›m.
Allaha ›smarlad›k
ünl.
Ayr›l›rken kalanlara
söylenen bir vedalaflma sözü.
allahl›k, -¤›
a.
Kendisinden bir iflte yararl›k
göstermesi beklenmeyen zarars›z ve
saf kifli:
Allahl›k bir adam o, bir fley be-
ceremez.
allahs›z
ön a.
1.
Tanr›’y› tan›mayan, onun
varl›¤›na inanmayan (kifli).
2.
mec.
Vicdans›z, ac›mas›z (kifli):
Allahs›z
adam, herkesi doland›rd›.
Allah vergisi
a.
Sonradan kazan›lmayan,
do¤ufltan gelen yetenek, özellik:
Allah
vergisi bir güzelli¤i var.
Allah yap›s›
a.
‹nsan taraf›ndan yap›lm›fl
olmayan, do¤ada oldu¤u gibi.
allak bullak
ön a.
ve
be.
Karmakar›fl›k, al-
tüst:
Dolab›m› kim allak bullak etti?
allamak pullamak
(-i)
Güzel olmas›n› sa¤-
lamak için süslemek, donatmak:
Gelini
allay›p pullad›lar.
all›k, -¤›
a.
1.
Al olma durumu, k›rm›z›l›k.
2.
Kad›nlar›n yanaklar›n› pembelefltir-
mek için kulland›klar› boya.
all› pullu
ön a.
Çok renkli ve çok süslü,
gösteriflli:
All› pullu bir elbise giymiflti.
almaç, -c›
a. fiz.
Ahize.
almak
(-i)
1.
Bir fleyi, bir kimseyi bulundu-
¤u yerden ay›rmak:
Çantas›n› al›p ç›kt›.
2.
Bir fleyi elle ya da bir araçla kondu¤u
yerden kald›rmak:
Izgarada piflen etleri
maflayla al›yor, hemen servis yap›yor-
du.
3.
Bir fleyi yan›nda bulundurmak,
üzerinde tafl›mak:
Ya¤mur ya¤abilir,
flemsiyeni yan›na al.
4.
Bedelini ödeye-
rek ya da karfl›l›¤›n› vererek bir fleyi sa-
t›n almak:
Bu kaza¤› çok ucuza ald›m.
5.
Giderken ya da gelirken birini yan›n-
da götürmek:
Eve dönerken kardeflini
de yuvadan al›rs›n.
6.
Bir yeri, bir fleyi
zorla ele geçirmek, fethetmek:
Düflman
kuvvetleri önemli bir kentimizi ald›.
7.
Bir fleyin içine s›¤mak
: Bu daire sizin
eflyalar›n›z› almaz.
8.
(nsz.)
Kendisine
gönderilmek, iletilmek, aktar›lmak:
As-
kerdeki o¤lundan bir mektup ald›.
9.
Allah
almak
41
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 41