al›flk›nl›k, huy:
Yemeklerden sonra çay
içme al›flkanl›¤›m vard›r.
al›flkanl›k
edinmek
bir fleyi sürekli yaparak, yine-
leyerek huy durumuna getirmek:
Geç
kalmay› al›flkanl›k edindin.
al›flk›
a.
S›k s›k yap›larak edinilen davran›fl,
âdet, huy:
Bu çocu¤un da yabans› al›fl-
k›lar› var.
al›flk›n
ön a.
Bir fley yapmaya ya da bir fle-
ye al›flm›fl olan:
Erken yatmaya al›flk›n
bir insand›r.
al›flmak
(-e)
1.
Bir ifli sürekli yineleyerek
kolayl›kla yapabilecek duruma gelmek:
Bisikletle gidip gelmeye al›flm›flt›.
2.
Bir
fleyi yad›rgamaz olmak:
‹stanbul trafi¤i-
ne al›flt›m.
3.
Bir fleye ba¤›ml› duruma
gelmek, o fleyi sürekli ister olmak:
Ne
yaz›k ki sigaraya al›flm›fl.
4.
Bir yere, bir
fleye uyar duruma gelmek:
Anahtar kili-
di açm›yor, daha al›flmam›fl.
5.
Birine,
bir fleye ba¤lanmak, ›s›nmak:
O köpe¤e
çok al›flm›flt›m.
6.
Etkilenmemek, bir
fleye karfl› ba¤›fl›kl›k kazanmak:
So¤u¤a
al›flm›flt›, hasta olmuyordu.
al›flt›rma
a.
1.
Al›flt›rmak eylemi.
2.
Bir ko-
nuda bilgi ve beceri kazanmak ve gelifl-
tirmek amac›yla yap›lan çal›flma, egzer-
siz:
Baflar›l› olmak istiyorsan, daha çok
al›flt›rma yapman gerekir.
3.
sp.
Vücu-
dun fiziksel yönden geliflmesini sa¤la-
mak için yap›lan hareketler, egzersiz,
antrenman, idman
: Vücudunu gelifltir-
mek için her gün bu al›flt›rmalar› yap-
mal›s›n.
al›flt›rmak
(-i, -e)
Al›flmas›na neden olmak:
‹stiyorsan seni bal›k tutmaya al›flt›r›r›m.
al›flverifl
a.
1.
Gereksinimleri karfl›lamak
için yap›lan sat›n alma ifli:
Al›flverifl yap-
mam gerekiyordu, ama unutmuflum.
2.
mec.
‹liflki, ilgi:
Benim o insanla bir al›fl-
veriflim olamaz.
al›flverifle ç›kmak
ge-
reksinimleri karfl›lamak için çarfl›ya, pa-
zara gitmek:
Yar›n al›flverifle ç›kaca¤›m.
âli
a. (â:li:) Ar.
Yüce, ulu, yüksek.
âlim a.
ve
ön a. (â:lim) Ar.
Bilgin
alize
a. (ali’ze) Fr. co¤.
Tropikal bölgelerde-
ki denizlerde sürekli olarak düzenli esen
rüzgârlar.
alkali
a. Fr. kim.
Alkali hidroksitleri ile
amonyum hidroksidine verilen genel
ad.
alkali metaller
a. kim.
Oksijenle birleflti-
¤inde alkalileri veren lityum, sodyum,
potasyum, sezyum, rubidyum element-
lerinin genel ad›.
alkalimetre
a. (alkalime’tre) Fr.
Alkalölçer.
alkaloit, -di
a. Fr.
Alkalilerin özelliklerine
benzeyen, bitkilerden elde edilen orga-
nik madde.
alkalölçer
a.
Alkalilerin safl›k derecesini
belirtmeye yarayan ayg›t, alkali-metre.
alk›m
a. meteor.
Gök kufla¤›, ebemkufla¤›.
alk›fl
a.
Övgü, be¤eni, hayranl›k belirtmek
için yap›lan el ç›rpma hareketi, alk›flla-
ma:
Konuflmas› s›ras›nda s›k s›k alk›fl-
land›.
alk›fllamak
(-i)
1.
Bir fleyin be¤enildi¤ini,
onayland›¤›n›, takdir edildi¤ini belirt-
mek için el ç›rpmak:
Basketbol maç›n-
da, oyuncular›n yapt›¤› her güzel hare-
keti alk›fllad›k.
2.
mec.
Bir fleyi be¤en-
mek, takdir etmek:
Resim çal›flmalar›n›
alk›fll›yorum.
alkol, -lü
a. Fr.
1.
Çeflitli meyve sular›n›n,
pancar›n, niflastal› maddelerin glikoza
dönüfltükten sonra mayalaflm›fl özleri-
nin dam›t›lmas›yla elde edilen kokulu,
renksiz, uçucu, yan›c› s›v›; ispirto; etil
alkol; etanol.
2.
mec.
Her türlü alkollü
içki.
alkolik, -¤i
a.
ve
ön a.
Alkollü içkilere has-
tal›k derecesinde düflkün, ba¤›ml› olan
kifli.
Allah
öz a. (alla:h) Ar.
1.
Evrende var olan
her fleyin yarat›c›s› ve koruyucusu oldu-
¤una inan›lan en üstün varl›k; Yaradan,
Tanr›, Rab, Mevla.
2.
mec.
Ad tamlama-
lar›nda tamlanan› pekifltirmek için tam-
lanan olarak kullan›l›r:
Allah›n günü, Al-
lah›n cezas›.
Allah Allah!
flaflk›nl›k, can
al›flk›
Allah
40
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:58 Page 40