GERÇEK ORTAYA ÇIKIYOR
Lowood’daki günler, birbirinin ayn›yd›. ‹lk üç dört ay, çok yavafl
geçti; fakat orada mutsuz de¤ildim.
K›sa zamanda Helen Burns’le arkadafl olduk. Bana, zorluklara ce-
saretle gö¤üs germeyi ö¤retti. Helen, çok hastayd›. K›fl ilerledikçe ök-
sürü¤ü daha da kötüleflti. Korkunç bir hastal›¤› vard› ve hiçbir zaman
iyileflmeyecekti. Bunun hakk›nda hiç konuflmazd›. Tan›d›¤›m en nazik
ve iyi insand› o.
Lowood’a geliflimden üç hafta kadar sonra, Helen’›n ne kadar iyi bir
insan oldu¤unu gösteren çok kötü bir fley oldu.
Bir gün, hepimiz s›n›fta otururken pencerenin d›fl›nda, uzun boylu
ve dimdik yürüyen birini gördüm. ‹ki dakika sonra, yan›nda Miss Temp-
le’la birlikte, Mr. Brocklehurst içeri geldi. Çok korkmufltum. Lowood’da
kendimi sakinleflmifl ve rahat duyumsamaya bafllam›flt›m. K›zlar›n ço-
¤u ve ö¤retmenler bana iyi davran›yorlard›.
Mrs. Reed’den farkl› olarak, benim kötü bir çocuk oldu¤umu düflün-
müyorlard›. Fakat Mr. Brocklehurst, Mrs. Reed’in benim hakk›mdaki
düflüncelerini biliyordu. Ö¤retmenlere ve çocuklara bunu söyleyece¤i-
ni düflünüyordum. Böylece onlar da benden nefret edeceklerdi.
Mr. Brocklehurst’ün beni görmemesi için, k›p›rdamadan oturmaya
çal›flt›m. O, Miss Temple’la konuflurken, biz de dersimize devam ediyor-
duk. K›fll›k giysilerimizde yap›lan de¤ifliklikleri be¤enmemiflti. Daha çok
yemek verme konusunda, Miss Temple’la ayn› görüflte de¤ildi. Konufl-
18