malar›n›n sonuna do¤ru, korkudan ellerim titremeye bafllam›flt›. Gürül-
tüyle kitab›m› yere düflürdüm. O anda ölmek istedim, çok utan›yordum.
Mr. Brocklehurst bana döndü. Gözleri so¤uk ve kat›yd›.
– Kötü k›z! diye ba¤›rd›. Oh, görüyorum ki sen yeni gelen k›zs›n.
Buraya gel Jane Eyre. Sana söyleyeceklerim var.
Korkudan donup kalm›flt›m. K›p›rdayam›yordum. Yan›mdaki k›zlar,
beni öne do¤ru ittiler. Mr. Brocklehurst’ün karfl›s›nda durdu¤um s›rada,
Miss Temple’›n hafif bir sesle:
– Korkma Jane. Bunun bir kaza oldu¤unu gördüm, dedi¤ini duy-
dum. O korkunç anda bile, bana ne kadar iyi davran›yordu...
Mr. Brocklehurst, yüksek bir sandalyeyi göstererek:
– Otur buraya, dedi. Daha sonraki on dakika boyunca, bütün ö¤ret-
menlere ve k›zlara, benim hakk›mda bildi¤i her fleyi anlatt›. Yalan söy-
ledi¤imi, benim gibi kötü bir k›zla okuldaki kimsenin konuflmamas› ge-
rekti¤ini anlatt›ktan sonra; s›n›ftaki k›zlara dönerek yüksek sesle:
– Jane Eyre orada yar›m saat oturacak ve yar›n sabaha kadar da
kimse onunla konuflmayacak! dedi.
Öyle utanm›flt›m ki, ölmek istiyordum. Olabileceklerin en kötüsü
olmufltu. fiimdi herkes benden nefret edecek diye düflünüyordum. Böy-
le üzüntü içindeyken, birdenbire karfl›mda Helen’› gördüm. Bana gü-
lümsüyordu ve cesaret vermek istiyordu.
Herkes çay içmek üzere oradan ayr›l›ncaya kadar, sandalyeden kal-
kamad›m. Sonra bir köfleye çekilip a¤lamaya bafllad›m. Kendimi çok mut-
suz ve yaln›z duyumsuyordum. Biraz sonra, Helen tekrar odaya geldi.
– Gel Jane, dedi. Bir fleyler ye. Biliyorsun a¤lamaman gerek. Hepi-
mizin senin hakk›ndaki düflüncesi, Mr. Brocklehurst’ünkü gibi de¤il. Ço-
¤umuzun senin için çok üzüldü¤ünden eminim.
O dakikaya kadar, Mr. Brocklehurst, bana Tanr› gibi gözüküyordu;
fakat o andan sonra, benim için daha önemsiz biri olmufltu. Helen’›n
sözlerinin do¤ru oldu¤unu anlamaya bafllam›flt›m.
– Dinle Jane, diye devam etti. Sen, kötü bir insan olmad›¤›n› bili-
yorsun. Mr. Brocklehurst’ün senin hakk›ndaki düflünceleri o kadar
önemli de¤il.
19