– Biliyorum efendim, dedi. Ona buradan gitmesini söyledim. Tehli-
keli olabilece¤ini düflündüm.
Adam:
– Sanm›yorum Hannah, dedi. Gel, onu içeri götürmeme yard›m et.
Kap›n›n önünde b›rakamay›z.
Kalkmama yard›m edip beni içeri götürdü. Bizi görünce, iki genç
kad›n yan›m›za kofltu. Biri:
– Bu kim St. John (Sen Con)? diye sordu.
Adam:
– Bilmiyorum, Diana (Dayana), dedi.
Öteki:
– Aman Tanr›m! Ne kadar da beyaz ve zay›f. Yaln›zca aç m›, yok-
sa hasta m›? dedi.
Adam:
– San›r›m yaln›zca aç Mary (Meri), dedi. Hannah, biraz ekmek ve
süt getir.
Ateflin karfl›s›na oturdum. Biraz canlan›nca, adam sorular sormaya
bafllad›. Ad›m› sordu¤unda:
– Jane Elliott (Ceyn Ely›t), dedim.
Daha sonra ailem ve yaflad›¤›m yer hakk›nda baz› sorular sordu.
Çok yorgun oldu¤umu, bunlar› daha sonra konuflmak istedi¤imi belirt-
tim.
* * *
73