mektup ald›m; bugün benden, söz verdi¤im gibi, eflim olaca-
¤›n› ö¤rendin. Sen büyük vezir, M›s›r Kral›’n›n bafldan›flman›
Kaku’nun eflisin.
– Dinle Kaku. Korkuyorum! Bir büyücü oldu¤unu ve gele-
ce¤i okudu¤unu söylüyorsun. Güzel, ben gelece¤i bilmek is-
tiyorum. Onu bana o kristal kürede göster.
Kristal küre masan›n üstüne konmufltu ve onun içine ba-
k›yorlard›. Uzun bir zaman, Meritra hiçbir fley görmedi. Son-
ra bir gölge geldi. Berraklafl›nca, ölü Firavun bir mumya ola-
rak göründü. Meritra geriye çekilirken Firavun, ellerini onlar›
saran bezden d›flar› ç›kar›r gibi yapt›. Kristal top k›r›ld›. Par-
çalar› çevreye saç›ld›. Onlardan biri Meritra’n›n a¤z›na çarpa-
rak difllerinden ikisini k›rd›. Kaku titrek bir sesle söylendi:
– Öyle görülüyor ki, Tanr›lar gelece¤i bilmemizi reddedi-
yorlar. fiimdiki zamandan memnun ol Meritra.
– fiimdiki zamandan memnun olmak ha! diye ba¤›rd› Me-
ritra. Bak bana ne verdi: A¤›z dolusu kan ve k›r›k difller. Ben
ki güzeldim, düzelmemecesine bozuldum.
Sonra Kaku’nun üzerine at›ld›, bafll›¤›n› çekti ve onunla
büyücüyü dövdü.
Bu s›rada kap› aç›ld›; korkudan bembeyaz bir yüzle ve ya-
r› giyinmifl hâlde Abi göründü.
– Neler oluyor? Y›ld›zlar› böyle mi inceliyorsunuz? diye
sordu.
– Yaln›zca ufak bir kavga, ey prens! dedi Kaku. Evlendi-
¤im bu y›rt›c› kad›n, bir kaza yap›nca öfkelendi.
98
