divenden yukar› itelerken, Kaku önden gidiyordu. Yar› yola
var›nca durdular. Abi:
– Acele etmeyin, dedi. Onu korkutursak, yapaca¤›na söz
verdi¤i gibi kendini Nil’e atar. Onu ça¤›ray›m.
Böylece Abi seslendi.
– Ey Kraliçe! Bu berbat yerde yiyecek yoklu¤undan ölme,
afla¤›ya gel ve sana ba¤l› uyruklar›nla bolluk içinde yafla.
Karfl›l›k gelmedi. Abi:
– Ölmüfl olmal›, dedi. M›s›r öç almak isteyecektir. Kaku,
yukar› git ve ne oldu¤una bak. Sen bir büyücüsün, korkacak
bir fley yoktur senin için.
Fakat Kaku korkuyordu. Dualar okuyarak ad›m ad›m ç›k-
t›. Kraliçe’nin odas›n›n kap›s›na geldi. ‹çeriye bak›nca bofl
oldu¤unu gördü. Dama ç›kt›, ama orada da kimse yoktu. Ge-
ri dönüp Abi’ye anlatt›:
– Ya kaçm›flt›r ya da Nil’in dibine gömülmüfltür, dedi.
– Rüyam üzerine dediklerin boflunaym›fl, ey budala!
– Bana sövüp saymadan önce kesinlikle anlay›ncaya dek
bekle, dedi Kaku. Tap›na¤› arayal›m.
Böylece, Firavun’un Memfis’te kald›¤› sürece taht›n› koy-
du¤u iç salona gelinceye dek tap›na¤› arad›lar. Oras›, yaln›z
damdaki ufak pencerelerden ›fl›k alan karanl›k bir yerdi. fiim-
di güneflin do¤ma zaman›nda daha da karanl›kt›. Adamlar, sü-
tundan sütuna el yordam›yla gitttilerse de, hiçbir fley göreme-
diler. Derken, do¤u duvar›n›n içindeki pencereden bir günefl
›fl›n› gelip taht›n üzerine vurdu. Orada Neter Tua’y› gördüler.
101