onu gözetliyor, çenesindeki sarg›y› çözüp say›klamalar›n› din-
ledikten sonra yine ba¤l›yordu. Sid, bu say›klamalardan belki
bir anlam ç›karm›flt›, ama kimseye bir fley söylemedi.
Tom, f›rsat buldukça cezaevinin demir parmakl›kl› küçük
penceresine yaklafl›p eline geçen yiyecekleri içerideki zaval-
l›ya veriyordu. Böylece vicdan›n› biraz olsun rahatlatmaya
çal›fl›yordu.
Yeni bir olay, Tom’un kayg›lar›n› baflka yöne çevirdi. Becky
Thatcher hastalanm›fl, birkaç gündür okula gelmiyordu. Tom,
önce ilgisiz kalmaya çal›flt›, ama baflaramad›. Geceleri
Becky’nin evinin çevresinde dolafl›yor, onun ölebilece¤ini dü-
flündükçe kalbi korkuyla s›k›fl›yordu. Art›k yaflam›n tad› tuzu
kalmam›flt›. Çemberine, uçurtmas›na dokunmuyordu bile.
Tom, bir sabah okula erken gitti. Son günlerde hep yapt›-
¤› gibi, hasta oldu¤unu söyleyip oyunlara kat›lmad›. Okul
bahçesinin kap›s›nda durup yolu gözetlemeye koyuldu. Jeff
Thatcher’i görünce yüzü ayd›nland›. Onu belli etmeden sor-
guya çekip Becky’nin durumunu ö¤renmeye çal›flt›, ama iste-
di¤i bilgiyi alamad›.
Umutsuz bir durumda bahçeye geri dönüp bir köfleye çe-
kildi. Ama az sonra Becky’yi kap›da görününce birdenbire
canlan›verdi. K›z›lderili 盤l›klar› atarak arkadafllar›n› kovala-
maya, taklalar, perendeler atmaya bafllad›.
Ama Becky ondan yana bakm›yordu bile. Tom, ona yakla-
flarak gösterilerine devam etti. Becky, bafl›n› öteye çevirip
burnunu havaya dikti.
— Baz›lar› kendini çok güçlü san›yorlar. Oysa, çekilmez bir
budaladan baflka bir fley de¤iller, dedi.
29