Teyzesi uyuyunca, yata¤›n alt›ndan ç›kt›. Cebindeki a¤aç
kabu¤unu ç›kar›p flamdan›n yan›na b›rakt›. Ama o s›rada ak-
l›na parlak bir fikir geldi. Kabu¤u yeniden cebine koydu, tey-
zesinin yana¤›ndan öperek sessizce evden ayr›ld›.
Geminin bulundu¤u iskeleye gitti. Bekçinin o saatte uykuda
oldu¤unu biliyordu. Kay›¤a atlay›p ipini çözerek küreklere
as›ld›. Az sonra, adan›n k›y›s›na ç›km›flt›. Korsanca bir duyguy-
la sandala el koymak istediyse de sonra vazgeçip onu ak›n-
t›ya b›rakt›.
Kampa yaklaflt›¤›nda kula¤›na kadar gelen konuflmalar›
iflitti.
— Tom korkak de¤ildir, sözünde durur Huck. Ayr›ca bu-
nun bir korsan için onursuzluk oldu¤unu bilir. Kesinlikle bir fley-
ler çeviriyordur. Kahvalt›ya kadar gelmezse, b›rakt›¤› fleyler
bizim olacak. Öyle yazm›fl.
Tom, birden ortaya ç›kt›.
— ‹flte geldim!
Arkadafllar› sevinçle ona do¤ru kofltular. Kahvalt› yapar-
ken Tom, bafl›ndan geçenleri balland›ra balland›ra anlatt›.
Sonra gölgelik bir yerde uykuya dald›. Ötekiler bal›k tutma-
ya gittiler.
Ö¤leden sonra, kumsalda kaplumba¤a yumurtas› arad›lar.
O akflam ve cuma sabah›, kendilerine yumurta ziyafeti çek-
tiler.
Üçüncü günün sabah›, kahvalt›n›n ard›ndan kumsala koflup
yüzdüler, gürefltiler, cambazl›k yapt›lar. Tom, ayak baflpar-
ma¤›yla kumlar› eflelerken, fark›nda olmadan ¡Becky™ yazd›-
39