Tom, gece yar›s› hafllanm›fl bir jambon ve birkaç eflyayla
yola ç›kt›. Buluflma yerine var›nca, s›k çal›l›¤a gizlenip bekle-
di. Ortal›k çok sessizdi. Gökte y›ld›zlar parl›yordu. Hafifçe
bir ›sl›k çald›, yak›n bir yerden ›sl›¤a karfl›l›k geldi. Sonra;
— Kim var orada, diye çekingen bir ses duyuldu.
— Tom Sawyer, Denizlerin Kara Korsan›! Ad›n›z› söyleyin!
— K›z›l Pençe Huck’la, Denizler Bekçisi Joe Harper!
Tom, bu adlar› en çok sevdi¤i serüven romanlar›ndan seç-
miflti.
Denizler Bekçisi de evden afl›rabildi¤i yiyecekleri getirmifl-
ti. K›z›l Pençe’nin bir tavayla biraz tütünü vard›. Aralar›nda
ondan baflka kimse tütün kullanm›yordu.
Kara Korsan, çok yerinde bir düflünceyle, atefl bulmadan
yola ç›kamayacaklar›n› söyledi. O s›ralar yaflad›klar› yörede
kibrit henüz yayg›nlaflmam›flt›. Çevreyi araflt›r›nca, biraz ileri-
de sönmek üzere olan bir atefl gördüler. Bellerindeki hayalî
hançerleri tutarak ilerlediler. Düflman k›m›ldad›¤›nda saplaya-
caklard›. Ölüler konuflamazd›.
Ateflten, daha sönmemifl büyükçe bir kor parças› ald›lar.
K›y›daki sal›n sahipleri köydeydi. Bunu bildikleri hâlde, ifllerini
korsanca yapmalar› gerekiyordu. Sal› çözüp k›y›dan uzaklafl-
t›lar. Tom, kafllar›n› çat›p kollar›n› gö¤sünde kavuflturmufl, sa-
l›n ortas›nda dikiliyordu. Küreklerden öndekini Joe, arkadakini
Huck çekiyordu.
— Yelkenleri aç›n! Gerin halatlar›! As›l›n küreklere!
— Baflüstüne kaptan!
— Limana k›r›n! Yanaflmaya haz›rlan›n! Biraz daha yavafl
olun.
32