Derken bir gün Boz Kunduz art›k kaçma olas›l›€›n›n kalmad›-
€›na hükmederek, Kiche’yi serbest b›rakt›. Beyaz Difl annesinin
serbest kalmas›na çok sevinmiflti. Kampta onunla birlikte nefle
içinde dolaflt›; üstelik o yak›n›nda oldu€u sürece Lip-lip ondan
uzak duruyordu. Beyaz Difl bir keresinde tüylerini kabart›p tehdit-
kâr bir tav›rla onun üzerine bile yürüdü, ama Lip-lip mücadeleye
girmekten kaç›nd›. Hiç de aptal de€ildi. Akl›ndan ne geçiyorsa, in-
tikam›n› almak için Beyaz Difl’i yaln›z yakalamay› bekliyordu.
Ayn› günün ilerleyen saatlerinde Kiche ile Beyaz Difl, kamp›n ya-
k›nlar›ndaki orman›n k›y›s›na kadar gittiler. Annesini ad›m ad›m ora-
ya do€ru götürmüfltü, flimdi orada dururken de, daha ileri gitmesi için
zorluyordu. Irmak, in ve sakin ormanlar onu ça€›r›yordu, o annesinin
de kendisiyle birlikte gelmesini istiyordu. Birkaç ad›m koflup durdu,
geri bakt›. Annesi yerinden k›p›rdam›yordu. Yalvar›rcas›na inledi,
oyun oynar gibi çal›lar›n aras›na dal›p dal›p ç›kt›. Sonra dönüp tek-
rar annesine do€ru kofltu, yüzünü yalad›, sonra koflmaya devam et-
ti yeniden. Kiche’de hiç hareket yoktu. Durdu ve annesini büyük bir
kararl›l›k ve hevesle süzdü ama o bafl›n› geriye çevirip kampa do€-
ru bakmaya bafllay›nca, bütün hevesi a€›r a€›r sönüp gitti.
Uzaklardan onu ça€›ran bir ses duyuyordu. Ayn› sesi annesi
de duymufltu. Ama o daha güçlü olan öteki sesi, ateflin ve insan›n
ça€r›s›n› da duymufltu; bu ça€r›, bütün hayvanlar içinde yaln›zca
kurtlara ve onlar›n kardeflleri olan köpeklere sesleniyordu.
Kiche dönüp a€›r ad›mlarla kampa do€ru yürümeye bafllad›.
Kamp onu kendine sopan›n fizik gücünden daha s›k› bir flekilde ba€-
lam›flt›. Beyaz Difl bir hufl a€ac›n›n gölgesine oturup sessizce a€la-
d›. Havada güçlü bir çam kokusu ve esaretinden öncesini ça€r›flt›-
ran belli belirsiz orman kokular› vard›. Ama o daha az büyümüfl bir
yavru oldu€u için, annesinin ça€r›s›, vahfli do€an›n ya da insano€lu-
nun ça€r›s›ndan çok daha güçlüydü. K›sac›k yaflam›n›n her saati
ona ba€›ml› geçmiflti. Ba€›ms›zl›k saati henüz gelmemiflti. O da kal-
k›p çaresiz bir flekilde kampa do€ru yürüdü, arada bir durup iç çeke-
rek, orman›n›n derinliklerinde hâlâ yank›lanan o ça€r›y› dinledi.
39