rine al›flamam›fl vücudu. Fakat yine de iyi bir muayeneden
geçmesi gerek. Her fley olabilir.
Sonra dikkatle Bob’a bakt›. Aln›ndaki kopkoyu lekeyi gör-
müfltü.
– Siz nas›ls›n›z? Bir yorgunluk duyumsuyor musunuz?
– Sa¤l›¤›mdan yana bir flikâyetim yok. Ama denize aç›l›p
Güney’e gitmek istiyorum. fiöyle bir güzel ›s›nay›m da roma-
tizmalar›m geçsin.
Doktor:
– Romatizman›z m› var? diye sorarken, düflüncelerini bel-
li etmemek için gayret ediyordu.
Bob, doktora sol elini uzatt›. Küçük parma¤› k›vr›lm›fl, ha-
fifçe de fliflmiflti. Deri fleffaf ve parlakt›.
– Bu romatizma çok garip bir hastal›k, dedi doktor. O par-
ma¤›n›zda, uyuflma gibi bir fley duyuyor musunuz?
– Hay›r, dedi Bob.
– Tamam, anlad›m. Sizi daha yak›ndan muayene etmeli-
yim. fiu koltu¤a gelin lütfen. Bayan Jackson (Ceks›n)...
Genç bir hemflire geldi, Bob’›n koltu¤a yatar gibi yerlefl-
mesine yard›m etti. Doktor Douglas, en güçlü antiseptikle eli-
ni y›kad›ktan sonra Bob’a yaklaflt›. Bir yandan, denizci kahve-
lerinde çok güzel numaralar yapan köpe¤i düflünüyordu.
– Romatizma yaln›z küçük parma¤›n›zda de¤il, dedi. Aln›-
n›zda da var. Kendinizi rahat b›rak›n. Korkmay›n... ‹zin verin.
Ac›rsa ba¤›r›n. fiimdi bafl›n›z› koltu¤a iyice yaslay›n. Bayan
88