dönüp bakt›. Kufl, pencerenin kenar›na tünemiflti.
Pansiyoncu kad›na:
– Onu da daha sonra gelip al›r›z, dedi. Önce köpe¤i sahi-
bine götürelim de...
Herbert’a sahip olma hülyalar›na dalan, yaln›zca Doktor
Douglas de¤ildi. Ö¤le yeme¤ini geç saatte bitirmifl olan Ar-
mando del Torto, Yat Kulüp’te bir koltu¤a çökmüfl; hem diflle-
rini kar›flt›r›yor, hem de gazete okuyordu.
‹ri harflerle bas›lm›fl bir haber dikkatini çekti. H›zla yaz›la-
ra göz gezdirdi. fiafl›rm›flt›. Hemen aya¤a kalkt›. Bir taksiye
atlad›. Denizciler mahallesinin adresini verdi...
Coco odada yaln›zd›. Ç›k›p giden adamlar, kap›y› aral›k
b›rakm›fllard›. Bir süre düflündü. Buradan, daha büyük bir
dünyaya giden yola ç›kabilirdi. Birden gözleri aral›kta parla-
yan bir çift göze tak›ld›. Onu gözetleyen biri vard›.
Sar›yla yeflil aras› bir çift göz, âdeta hareketsiz duruyor-
du. Göz bebekleri bazen yuvarlak oluyor, bazen de uzuyordu.
Coco, birden büyük bir tehlikeyle karfl› karfl›ya oldu¤unu du-
yumsad›. Fakat hiç telâfllanmad›. Birden eflikte beliren s›ska
mart kedisinin gözlerini, bak›fllar›nda hapsetti.
Kedinin gözlerinde merak ve kuflku ifadesi vard›. Görüldü-
¤ünü anlay›nca, oldu¤u yerde hareketsiz kald›. Uçsuz bucak-
s›z çölde yüzy›llard›r duran sfenksin tafltan bak›fllar›yla, öyle-
ce duruyordu.
Coco da âdeta heykel kesilmiflti. Hiçbir yeri k›p›rdam›yordu.
95