kural yok. Hepsi serbestçe gezebiliyor. Gitti¤im zaman gör-
düm. Oras› bir dünya cenneti. Basit bir kulübede yaflar›z. Sa-
kin ve huzurlu bir yaflam›m›z olur. Haydi, biraz fazla konufl-
tuk. Hemen buradan ç›kmal›y›z... Ha, söylemeyi unutuyor-
dum. Köpe¤inizi her yerde arad›m. Onu bulabilmek için de-
dektifler tuttum. Zaten buran›n anahtar›n› da, bana onlar ver-
diler... Yine de bir fleyler ö¤renebildim. Pureson’› Doktor Do-
uglas çalm›fl. Fakat, iki saat sonra baflkas› gelip ondan afl›r-
m›fl. Bunun kim oldu¤unu bilemiyorlar. Haydi, gün a¤armaya
bafllad›. On befl dakika yürüyece¤iz, ileride otomobil var. fio-
före çok para verdim, sesini ç›karmayacak... Toparlanal›m...
Bluesse, Bob ve Ozara, küçük kap›y› dikkatle kapayarak
dizlerinin üstünde sürüne sürüne d›flar› ç›kt›lar. Bir süre öyle
gittikten sonra, görünmeyecekleri bir yere gelince aya¤a kalk-
t›lar. Bob, Yafll› Kurt’a de¤memeye çal›fl›yordu. Birden kuv-
vetli bir rüzgâr ortal›¤› alt üst etti. Bluesse, ayakta salland›.
Bob, yetiflip onu tuttu. Sonra birbirlerinin üstüne düflerek
kumda yuvarland›lar.
Bütün dikkatine karfl›n, Yafll› Kurt’un üstüne düflmüfltü ve
ona de¤miflti. Bob’›n içi burkuldu. Birden kalbinde bir sanc›
duydu. Yafll› Kurt’sa ald›rmaz görünerek yerden kalkt›. Elbi-
sesinin üstünü elinin tersiyle silkeledi. Sonra Bob’›n arkas›n›
s›vazlayarak:
– Haydi dostum. Çabuk uzaklaflal›m, dedi.
* * *
102