Herbert, hafifçe kuyru¤unu oynatt›; sevimli ve yumuflak
bafll› görünmeye çal›flarak yine yere uzand›.
Armando, köpe¤e do¤ru yürüdü. Gözünün içine dik dik
bakarak:
– O eski günleri unut art›k güzelim, dedi. Seni, çok bilgili
bir köpek yapaca¤›m. Çok fley ö¤retece¤im sana. Önce be-
nim sözümü dinlemesini ö¤ren. Buraya gel...
Herbert hiç acele etmeden yerinden kalk›p Armando’ya
do¤ru gitti. ‹steksiz ve keyifsizdi.
– Seni adam etmek için u¤raflmam gerek. Seni ça¤›rd›-
¤›m zaman, daha çabuk hareket etmeyi ö¤renmelisin...
Sesinde garip bir tehdit vard›. Herbert bunu sezmiflti.
– Haydi bakal›m, cüzaml› efendinle yapt›¤›n gibi benimle
de flark› söyle...
Sonra cebinden bir m›z›ka ç›kararak öttürmeye bafllad›.
Herbert bu çok iyi tan›d›¤› melodiyi duyunca içinde bir fleyle-
rin k›p›rdad›¤›n› duyumsad›. G›rtla¤› flark› söylemeye haz›rd›,
ama can› istemiyordu. Bu adamla flark› söylemeyi hiç istemi-
yordu Herbert. Köpekçi¤in akl› flark›da de¤ildi. Sevgili efendi-
sine kavuflmaktan baflka bir fley düflünmüyordu o...
– ‹stemiyor musun küçü¤üm? Keyfin mi yok? diye söylen-
di Armando. ‹nat ediyorsun. Haks›z da de¤ilsin kuflkusuz. Se-
nin gibi cins köpekten sadakat beklenir zaten. Haydi bakal›m,
belki bunu seversin...
Armando, “Georgia Camp Meting” (Corciya Kemp Mitin)
105