– Bunda flafl›lacak bir fley yok. Buralarda hemen her
yerde vahflîlere rastlan›r. Kaç kifli kadar vard›?
– En az yüz kifliydiler.
– Kayg›lanmay›n Profesör. Nautilus’a zarar vere-
mezler.
Kaptan›n yan›ndan ayr›ld›ktan sonra arkadafllar›m›n
yan›na döndüm, beraberce güverteye ç›kt›k. Vahflîler
ortada yoktu; ama k›y›da yakt›klar› atefller görünüyordu.
Kaptan, kendinden emindi; ama biz kayg›lan›yorduk.
Nautilus’a sald›r›rlarsa, ne olurdu acaba?
O gece, hiçbirimizi uyku tutmad›. Ortal›k a¤ar›r a¤ar-
maz, hepimiz güverteye ç›kt›k. Sahilde befl alt› yüz ka-
dar yerli toplanm›flt›. Baz›lar›ysa, Nautilus’un yak›n›nda-
ki mercan kayal›klar›na kadar yüzerek gelmifllerdi.
Boylu boslu, sa¤lam yap›l› insanlard›. Kollar›na difl
ve boncuklardan süsler takm›fllard›. Boyunlar›, ok ve
yaylar›, m›zraklar› da süslüydü.
Sahilde bir sürü de kano vard›. Her bir kanoya yirmi
kadar yerli binmiflti. Az sonra, kanolar hareket edip Na-
utilus’a yaklaflt›lar. Hemen içeri girip Kaptan Nemo’yu
buldum. Masadaki k⤛tlar›n üzerine e¤ilmifl çal›fl›yordu.
Bir fleyler hesapl›yordu.
– Sizi rahats›z etti¤im için özür dilerim, dedim. Yerli-
ler kanolarla geliyorlar, neredeyse sald›r›ya geçecekler.
– O hâlde gemiyi kapar›z, olur biter, dedi. Gereken
emirleri verece¤im. -Bir dü¤meye bast›.- Merak etmeyin.
Geminizin silâhlar› Nautilus’a bir zarar veremedi; yerlile-
rin m›zraklar›ndan ne olur?
Kaptan›n yan›ndan ayr›l›p odama geçtim. Okumaya
34