– Hiçbir tehlike yok, diye yan›t verdi.
– Fakat gemi buradan kurtulamaz. Böylece çok nef-
ret etti¤iniz karaya ç›kmak zorunda kalacaks›n›z.
– Yan›l›yorsunuz Profesör. Ay, befl gün içinde dolu-
nay hâlini alacak. O zaman sular kabararak deniz sevi-
yesi de yükselecek. Nautilius da, kayalardan kurtulup
yüzecek. Yolculu¤umuz ve yaflam›m›z, böylece son bul-
mam›fl olacak.
Kaptan›n sözlerini öbürlerine de söyledim. Ned ka-
rarl› bir sesle:
– Kaçmay› denemenin tam zaman›, dedi.
Conseil:
– Nereye kaçacaks›n›z? diye sordu. Bu ada, kara-
lardan çok uzakta. Belki de adada yamyamlar yafl›yor-
dur.
– Olabilir. Fakat gidip görmek isterdim. Hiç de¤ilse
yiyecek birkaç hayvan avlar›z.
Ned’in ›srarlar› üzerine, gidip kaptandan karaya ç›k-
mak için bir sandal rica ettim. Nas›l olduysa, bu iste¤i-
me hay›r demedi; üstelik yan›m›za silâhlar, baltalar ve
baflka gerekli araçlar da verdi. Anlafl›lan bir yerlere ka-
çamayaca¤›m›zdan emindi.
Ertesi sabah yola ç›kt›k. Ned dümeni kullan›yor,
Conseil ve ben de kürek çekiyordum.
Karaya ç›kar ç›kmaz Ned, ilk ifl olarak bir Hindistan
cevizi a¤ac›n› baltayla kesip devirdi. Büyük bir ifltahla,
cevizlerin sütlerini içtik, içlerini yedik.
Conseil:
– Acaba sebze ve meyve de bulabilir miyiz? dedi.
31