denizler altında - page 33

Böyle giderse, uzun süre yetecek kadar etimiz olacakt›.
Akflama do¤ru, k›y›ya dönüp akflam yeme¤ini haz›r-
lamaya bafllad›k. Akflam yeme¤inde; kek, ekmek a¤ac›
meyvesi, güvercin ve yaban domuzu k›zartmas› vard›.
Yeme¤in üstüne de Hindistan cevizi sütü içtik; k›sacas›
keyfimize diyecek yoktu.
Conseil:
– Bu gece Nautilus’a dönmemeyi öneriyorum, dedi.
Ned:
– Ben hiç dönmemekten yanay›m, dedi¤i anda
ayaklar›m›z›n yan›na bir tafl düfltü.
Conseil:
– Nereden geldi bu tafl? derken bir tafl gelip eline
çarpt›.
Ned:
– Vahflîler! diye hayk›rd›.
Hemen aya¤a f›rlay›p tüfeklerimizi ald›k. Yirmi kadar
yerli görünmüfltü. Hepsiyle bafla ç›kamazd›k.
– Sandala koflal›m! diye ba¤›rd›m.
Sandal›m›z yirmi metre ötedeydi. Hemen sandala
koflup bindik. Bir an önce oradan uzaklaflmak için, olan-
ca gücümüzle küreklere as›lmaya bafllad›k. Neyse ki,
yerliler bizi izlemediler. Arkam›zdan tafl, sopa atmakla
yetindiler. Sahilde yüze yak›n yerli toplanm›flt›.
Gemiye var›nca, ilk iflim Kaptan’› bulmak oldu. Beni
görünce:
– ‹yi akflamlar Profesör, dedi. ‹yi avland›n›z m›?
– Evet Kaptan. Fakat az kals›n vahflîler de bizi avl›-
yordu.
33
1...,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32 34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,...80
Powered by FlippingBook