Belki biraz av eti de bulabiliriz. Fakat henüz, hiçbir hay-
van ve kufl gözüme çarpmad›.
Ormanda iki saat dolaflt›k. Ekmek a¤açlar›na rastla-
d›k. Ned bunlar›n meyvelerini, daha önceki yolculuklar›
s›ras›nda yemiflti; nas›l piflirilece¤ini biliyordu. Bir atefl
yakt›. Meyveleri ince ince dilip atefle koydu. Dilimler k›-
zar›nca yememiz için bize verdi. Lezzeti hepimizin hoflu-
na gitmiflti. Dönüflte fasulye ve patates cinsinden baz›
sebzeler toplad›k. Sandal›m›za döndü¤ümüzde epey
yükümüz vard›.
Ertesi gün, adaya bir sefer daha yapt›k. Bu kez, bafl-
ka tarafa do¤ru yürüdük. ‹ki mil sahilde yürüdükten son-
ra, adan›n iç k›sm›na yöneldik. Otlak bir sahay› geçtik-
ten sonra, renk renk papa¤anlarla dolu bir ormana gir-
dik. Yiyecek baflka fleyler bulursak, bu güzel kufllar› vur-
mamaya karar verdik. Sonra, tropik ülkelerin en güzel
kuflu olan cennet kuflunu gördük. Ancak hemen kaçt›,
vurmaya f›rsat bulamad›k.
Saat on bire gelmifl; henüz yiyecek bir fley bulama-
m›flt›k. Yolda ava rastlar›z, diye yan›m›za yiyecek de al-
mam›flt›k. Neyse ki Conseil, iki ya¤l› güvercin vurarak
bizi açl›ktan kurtard›. Ned’in buldu¤u ekmek a¤ac› mey-
velerini ve kufllar›, yakt›¤›m›z ateflte piflirip yedikten
sonra yola ç›kt›k. Az sonra Ned bir yaban domuzu vur-
du. Hayvan›n derisini yüzdü ve baz› parçalar›n› bir son-
raki yemek için ay›rd›.
Ormanda, bir de kanguru sürüsüne rastlad›k. Bir dü-
zineye yak›n kanguru vurduk. Ned yapt›¤›m›z avdan çok
hofllanm›flt›; ertesi gün de adaya gelmeyi tasarl›yordu.
32