– ‹flte mektuplar›n›z. Londra’ya gidecek olan mektuplar
haz›r de¤il mi? Sen her zaman mektuplar› haz›rlamakta geci-
kirsin de.
Adam Londra’ya gidecek mektuplar› uzat›rken:
– Londra’da yeni bir haber var m›? diye sordu.
– Herkes bir cinayetten söz ediyor. Korkunç bir cinayet.
– Kad›n m› yoksa erkek mi öldürülmüfl?
– Bir kad›n› öldürmüfller. Genç bir kad›n. Ama bütün gece
burada oturup çene çalmama olanak yok. Hoflça kal.
Araba yola koyuldu. Sikes da yoluna devam etti. ‹çine bir
korku düflmüfltü. Yolda karfl›laflt›¤› her cisim, her a¤aç, her
gölge ona bir hayalet, bir ceset gibi görünüyordu. Her yerde
kan görmeye bafllam›flt›.
Birden Nancy’nin kendisini izledi¤ini duyumsar gibi oldu.
Bafl›n› çevirdi, Nancy’nin gözleriyle karfl›laflt›¤›n› sand›.
– Art›k yoluma devam edemeyece¤im. K›rlarda dolaflarak
ikinci bir gece geçirmem olanaks›z. Londra’ya dönece¤im.
Hiç olmazsa orada iki lâf edecek birini bulabilirim. Zaten po-
lis, benim Londra’da kalaca¤›m› akl›na getirmez. Bir hafta ka-
dar orada gizlenirim, sonra da Fransa’ya kaçar›m. Fagin ba-
na yard›m eder. Bir deneyece¤im.
Sikes geri döndü. Bu kez baflka yollardan gitmeye baflla-
d› ve kente gece dönmeye karar verdi.
– Fakat köpe¤i ne yapaca¤›m? Polis, köpe¤imin benimle
birlikte dolaflt›¤›n› kestirebilir. Herkese köpe¤in tarifi verilmifl
tir bile; bu durumda yakay› ele vermem daha kolay olur.
Sikes, köpe¤i bo¤maya karar verdi. Küçük bir nehrin ya-
145