bir öfke içinde:
– B›rak›n beni gideyim... diye ba¤›rd›.
Yafll› adam› kenara itip oradan f›rlay›verdi.
Fagin, onun arkas›ndan koflup ba¤›rd›:
– Bill! Bill! Sak›n ona kötü davranay›m deme olur mu?
Sikes yan›t vermedi. Kap›y› aç›p kendisini soka¤a att› ve
evine var›ncaya kadar o ›ss›z sokaklarda kofltu.
Nihayet eve geldi. Odas›na girdi. Kap›y› kapatt› ve önüne
a¤›r bir masa yerlefltirdi.
Nancy uyuyordu.
– Kalk! diye ba¤›rd› Sikes.
Nancy onun dönüflüne sevindi¤ini belli eden bir sesle:
– Geldin mi Bill?diye sordu.
– Evet. Kalk.
– Bill, neden bana öyle bak›yorsun?
Nancy korkmufltu.
Sikes, ona öylece bir iki saniye bakt›. Sonra saçlar›ndan
yakalay›p odan›n ortas›na sürükledi; o kaba eliyle k›z›n a¤z›-
n› kapatt›.
– Bill, Bill! Ba¤›rmayaca¤›m. Ne istersen söyle. Suçum
ne?
– Seni gidi fleytan ruhlu kad›n seni. Sen yapt›¤›n› daha iyi
bilirsin. Bu gece seni izlediler. Ta Londra Köprüsü’ne kadar.
Bütün konufltuklar›n› duydular.
Nancy kollar›n› Bill’in boynuna dolayarak:
– Tanr› hakk› için ben senin can›n› nas›l kurtard›msa, sen
de benim can›m› ba¤›flla... Bill, sevgili Bill’im, sen beni öldü-
141