y›’ndan buraya tafl›nd›. Cumhuriyet’le
        
        
          birlikte Millî Saraylar Müdürlü¤ü’ne
        
        
          ba¤land›. Günümüzde baz› bölümleri
        
        
          müze hâline getirilen ve yabanc› birçok
        
        
          ünlü devlet adam›n›n konuk edildi¤i sa-
        
        
          ray; Abdülaziz’in tahttan indirilifli, ilk
        
        
          Osmanl› Meclis-i Mebusan›’n›n toplan›-
        
        
          fl›, Mithat Pafla ve arkadafllar›n›n tutuklu
        
        
          kal›fl›, ilk Türk Tarih Kongresi, ilk Türk
        
        
          Dil Kurultay›’n›n toplanmas› ve son ola-
        
        
          rak da Atatürk’ün ölümü gibi olaylara
        
        
          tan›k oldu. ‹lk yap›ld›¤›nda içi ahflapt›,
        
        
          sonralar› yang›na karfl› kâgire çevrildi,
        
        
          iki ana kap›dan baflka ikinci derecede
        
        
          birçok kap›s› olan sarayda, on yedi bü-
        
        
          yük salon ve yüzlerce oda vard›r. Ana
        
        
          kap›lar›ndaki süslü, ayr›nt›l› ifllemeler,
        
        
          saray›n genel görünümüne uyumuyla
        
        
          dikkati çeker. Selâml›k, muayede (taht)
        
        
          salonu, hünkâr dairesi, mabeyn, mavi
        
        
          salon, aynal› oda, k›rm›z› oda gibi bö-
        
        
          lümleri önemlidir. Taht salonu kurflun
        
        
          bir kubbeyle kapl›d›r. Saray›n r›ht›m› al-
        
        
          t› yüz metre uzunlu¤undad›r. ‹ç yap›s›n-
        
        
          da, birçok mimarî özelli¤i bir arada top-
        
        
          lama çabas›ndan do¤an bir karmafla gö-
        
        
          ze çarpar. 750 lâmbayla ayd›nlanan dört
        
        
          buçuk tonluk avize, XVI. Louis tarz›
        
        
          k›rm›z› salon tak›mlar›, ressam Ayva-
        
        
          zovski’nin “Elçiler Salonu” duvarlar›na
        
        
          yapt›¤› resimler, Abdülaziz’in ya¤l›bo-
        
        
          ya resim koleksiyonu ve çeflitli ülkeler-
        
        
          den gönderilen arma¤anlar dikkat çeki-
        
        
          cidir. Saray, bu özellikleriyle bir müze-
        
        
          saray olarak 1960’daki onar›mdan sonra
        
        
          ziyarete aç›ld›.
        
        
          
            Dolmabahçe Saray›
          
        
        
          
            Atatürk Odas›
          
        
        
          ‹stanbul Dolmabahçe Saray›’nda Ata-
        
        
          türk’ün hayata gözlerini kapad›¤› tarihî
        
        
          oda. Saray›n “Hususi Daire” ad›yla tan›-
        
        
          nan bölümünün denize bakan yönünde,
        
        
          Abdülmecid ve daha sonraki Osmanl›
        
        
          padiflahlar›n›n k›fll›k yatak odas› olarak
        
        
          kulland›klar› dördüncü odad›r. Savarona
        
        
          yat›nda geçen rahats›zl›k günlerinden
        
        
          sonra 25/26 Temmuz 1938 gecesi bu
        
        
          odaya yat›r›l›p gerekli tedavilerine bafl-
        
        
          lanan Atatürk, 10 Kas›m 1938’de saat
        
        
          dokuzu befl geçe, bu odada hayata göz-
        
        
          lerini yumdu. Atatürk’ün ölümünden
        
        
          sonra odadaki eflyalar oldu¤u gibi mu-
        
        
          hafaza edilerek ziyarete aç›ld›.
        
        
          
            Doludizgin
          
        
        
          Samim Kocagöz’ün Kurtulufl Savafl›’n›
        
        
          anlatt›¤› roman› (1963). 1961’de Vatan
        
        
          gazetesinde tefrika edilen, sekiz bölüm-
        
        
          den oluflan romanda Kurtulufl Savafl› sü-
        
        
          reci bafltan sona anlat›l›r ve en son bö-
        
        
          lüm, Türk ordusunun ‹zmir’e girifliyle
        
        
          noktalan›r.
        
        
          Bölümlerin özeti, k›saca flöyledir: «‹lk
        
        
          ve ikinci bölümde kurtulufl süreci geli-
        
        
          flir, üçüncü bölümde ise II.‹nönü Zaferi
        
        
          ve zafer sonras› günleri, savaflta görev
        
        
          alm›fl bir alay›n mücadelesi yans›t›l›r.
        
        
          Burada öne ç›kan kifliler 58.Alay’da gö-
        
        
          revli olan Yusuf Bey, Salih Efe ve üç ar-
        
        
          kadafl›d›r. 58.Alay’›n mücadelesi âdeta
        
        
          Millî Mücadele’nin bütününü panora-
        
        
          mik bir görüflle aktarmay› amaçlar ve
        
        
          II.‹nönü Savafl›’n›n son gününü anlat›r.
        
        
          Romanda daha sonra Sakarya savunma-
        
        
          s›, Yunan sald›r›lar› ve Türk ordusunun
        
        
          yapt›¤› karfl› taarruzlar anlat›l›r. Samim
        
        
          Kocagöz, zaman zaman objektifinin ba-
        
        
          k›fl aç›s›n› daraltarak kahramanlar› Yu-
        
        
          suf ve Salih Efe’nin olaylar içindeki ye-
        
        
          rini gösterir okuyucuya. Yedinci bölüm,
        
        
          Yusuf Bey ve Salih Efe’nin bak›fl aç›-
        
        
          s›yla Baflkumandanl›k Savafl›’n›, Yunan
        
        
          bozgununu konu al›r ve roman, Türk or-
        
        
          dusunun ‹zmir’e girifli sonras› Salih
        
        
          Efe’nin efline, Yusuf Bey’in de niflanl›-
        
        
          s›na kavuflmas›yla sona erer.»
        
        
          Kaynak : Mürflit Balabanl›lar, Türk Ro-
        
        
          man›nda Kurtulufl Savafl›, Türkiye ‹fl
        
        
          Bankas› Yay›nlar›, ‹stanbul 2003, s.298.
        
        
          bk.
        
        
          Kalpakl›lar
        
        
          
            Donanma Cemiyeti
          
        
        
          1909’da Osmanl› deniz kuvvetlerini
        
        
          güçlendirmek ve Türk denizcili¤ini ge-
        
        
          lifltirmek amac›yla kurulan dernek. 19
        
        
          Temmuz 1909’da “Donanma-y› Osma-
        
        
          nî Muavenet-i Milliye Cemiyeti” ad›yla
        
        
          kuruldu. Osmanl› Devleti’nin toprakla-
        
        
          r›n›n hemen her yerinde yüzlerce flube
        
        
          açt›. ‹ki y›l içinde devletin ve cemiyetin
        
        
          çabalar›yla Almanya’dan 2 eski z›rhl›
        
        
          (Barbaros ve Turgut) al›nd›; 4 muhrip
        
        
          ve Nusret may›n gemisi ve 15 motor
        
        
          gambot getirtilip üç dretnot (Sultan Os-
        
        
          man, Reflâdiye, Fatih) iki denizalt› ›s-
        
        
          marland› ve Fransa’dan da yedi gambot
        
        
          sat›n al›nd›. I.Dünya Savafl› s›ras›nda
        
        
          gemilere ambargo koyan ‹ngilizler, öde-
        
        
          nen paralar› da savafl tazminat›na karfl›-
        
        
          l›k say›p geri vermediler. Bu yüzden
        
        
          Donanma Cemiyeti’nin haz›rlad›¤›
        
        
          1910, 1912 ve 1916 programlar›, savafl
        
        
          yüzünden gerçeklefltirilemedi. I.Dünya
        
        
          Savafl›’ndan sonra Bahriye Nezareti’ne
        
        
          ba¤land› ve bir süre sonra kapat›ld› (2
        
        
          Nisan 1919). 1965 K›br›s bunal›m› dö-
        
        
          neminde yeniden kuruldu; 1973’te Türk
        
        
          Donanma Vakf› ad›n› ald›.
        
        
          304
        
        
          
            Dolmabahçe Saray› Atatürk Odas›
          
        
        
          
            Atatürk’ün son nefesini verdi¤i Dolmabahçe Saray›’ndaki Atatürk Odas›.
          
        
        
          
            Dolmabahçe Saray›’ndan bir görünüm.
          
        
        
          
            Mustafa Kemal, ‹stanbul’a ilk gelifli s›ras›nda Dolmabahçe Saray›’nda (1927).