001-321emin.QXD - page 411

379
Güneri, Süleyman Necati
1889 Ki¤›/Bingöl
20 Haziran 1944 ‹stanbul
Birinci TBMM Erzurum milletve-
kili. ‹lk ve ortaö¤re-
nimini memle-
ketinde tamamla-
d›ktan
sonra
1911’de Konya Hu-
kuk Mektebi’nden
mezun oldu. Bir süre
Konya ‹ttihat ve Terak-
ki ‹dadîsi’nde ö¤ret-
menlik yapt›. 1913’te
yerleflti¤i Erzurum’da Millî Mücade-
le’yi destekleyen “Albayrak” adl› bir ga-
zete ç›kard›. Osmanl› Meclis-i Mebusa-
n›’n›n 6 Ocak 1920’de yap›lan son dö-
nem seçimlerinde Erzurum milletvekili
oldu. Meclis-i Mebusan’›n feshinden
sonra Heyet-i Temsiliye’nin talimat›na
uyarak Ankara’ya geldi ve 23 Nisan
1920’de Birinci TBMM’ye Erzurum
milletvekili olarak kat›ld›. 19 A¤ustos-
11 Eylül 1920 aras› Matbuat Umum
Müdürü olarak çal›flt›. 2 Aral›k 1920’de
Ermenistan ile imzalanan Gümrü Ant-
laflmas›’nda delege ve 21 fiubat 1921’de
Londra’da Bekir Sami Bey’in Türk he-
yetini temsilen kat›ld›¤› konferansta da-
n›flman olarak bulundu. Milletvekilli¤i
sona erince ‹stanbul’a yerleflti. 1926’da
ortaya ç›kar›lan Atatürk’e suikast girifli-
miyle ilgili görülerek Ankara ‹stiklâl
Mahkemesi’nde yarg›laland›ysa da suç-
suz bulundu. 1939’dan sonra çeflitli
okullarda ö¤retmenlik yapt›.
Günefl Dil Teorisi
Atatürk öncülü¤ünde gelifltirilen, Türk
dili ile ilgili kuram (1935). Türkçenin en
eski dil oldu¤unu; Hint-Avrupa, Hami-
Sami vb. dil ailelerinin kayna¤›nda
Türkçenin bulundu¤unu kan›tlama ama-
c›ndan yola ç›k›ld›. Di¤er yandan, Türk
dilinin özlefltirilmesi s›ras›nda, yabanc›
kökenli sözcükleri atmak yerine bunla-
r›n asl›nda Türkçe kökenli oldu¤u, bunu
kan›tlamak gerekti¤i öne sürüldü (örne-
¤in; botanik, bitki; sosyal, soy; afrodit,
avrat; elektrik, y›lt›r›k; Amazon, amma
uzun; Niyagara, ne yaygara). Türki-
ye’de Günefl Dil Teorisi’ne yol açan ilk
çal›flmalar 19.yüzy›l ortalar›nda bafllad›.
Türk ve yabanc›lar bu konuda çeflitli
eserler yazd›lar. 1935’te psikanaliz çö-
zümlemelerden yararlanan Avusturyal›
Dr. Phil H. F. Kvergic’in, “La Pyscholo-
gie de Quelques des Langues Turques”
(Türk Dillerindeki Kimi Unsurlar›n Psi-
kolojisi) adl› kitab›n› temel alan Atatürk,
Günefl Dil Teorisi’ni gelifltirdi. Teoriye
göre, ilk insanlar her fleyin asl› olarak
düflündükleri Günefl’e, a¤ ad›n› vermifl-
lerdir. Günefl, zihinlerde birtak›m soyut
ve somut kavramlar oluflturmufltur. Her
sözcü¤ün etimolojik çözümlemesinde
bu a¤ ya da onun de¤iflmifl biçimleri (›¤,
i¤, ey, iy) ortaya ç›kmaktad›r ve bütün
dillerin ilk aflamalar›ndaki hecelerdir. 2
Kas›m 1935’ten bafllayarak Ulus gaze-
tesinde yabanc› sözcüklerin Türkçeymifl
gibi etimolojik aç›klamalar› yer almaya
bafllad›. Günefl-Dil Teorisi, Türk tarih
tezine uygun olarak, en eski uygarl›¤›
kuran Türklerin, göç yoluyla Türkçeyi
de tüm yeryüzüne yayd›klar›n› öne sürü-
yordu. Ancak bu teori, bilimsel bir te-
mele dayanmad›¤›ndan sonradan terke-
dildi.
Günefl Grubu
Kurtulufl Savafl› s›ras›nda iflgal alt›ndaki
‹stanbul’dan Anadolu’ya geçmek iste-
yenlere yard›mc› olup silâh, cephane ka-
ç›ran gizli örgüt. “Felâh Grubu” ad›yla
kurulan örgütün baflkanl›¤›n› ‹stanbullu
Neflet Bey ve daha sonra Kurmay Yüz-
bafl› Seyfi Bey yapt›. Neflet ve Seyfi
beylerin Anadolu’ya geçmesi üzerine
“Günefl Grubu” ad›n› alan örgütün bafl›-
na Topçu Subay› Ekrem Bey geçti. ‹s-
tanbul Hükûmeti’nin güvenlik güçlerine
ve padiflah yanl›s› örgütlere karfl› baflar›-
l› bir mücadele veren grup, Anadolu’ya
geçmek isteyenlere yard›mc› olup silâh
ve cephane göndermek gibi son derece
güç görevler üstlendi. Günefl Grubu
içinde yer alan asker ve sivil bafll›ca
yurtseverler flunlard›: Yarbay Eyüp Sab-
ri, Binbafl› Aziz Hüdai, Yüzbafl› Emin,
Yüzbafl› Rasim, Te¤men Kerim, Te¤-
men ‹brahim; r›ht›mlar müfettifli Ahmet
A¤a, gümrük memuru Abidin Bey, ardi-
ye bekçisi Mahmut A¤a, liman sicil me-
muru Ahmet Reflat Bey, Eminönü r›ht›-
m›nda ardiye sahibi Himmetzâde Hüse-
yin Hüsnü Bey, yükleme görevlisi Sü-
leyman Çavufl ve yard›mc›lar› Hasan
Baba ile Ay› Necmettin, komiser Salih
ve Saffet beyler, Telgraf Müdürlü¤ü hat
baflçavuflu Hac› Mümtaz.
Güney Cephesi
Kurtulufl Savafl› s›ras›nda Adana, Kilis,
Antep, Marafl ve Urfa yörelerini iflgal
eden Frans›zlara karfl› oluflturulan cep-
he. Mondros Ateflkes Antlaflmas› sonra-
s› Adana, Antep, Marafl ve Urfa’y› iflgal
eden ‹ngilizler, bölgedeki Türk yöneti-
mine pek kar›flmamalar›, halk›n kutsal
de¤erlerine ve onuruna dokunacak hare-
ketlerde bulunmamalar› nedeniyle silâh-
l› bir direniflle karfl›laflmad›lar. Fakat bir
süre sonra bu bölgeyi b›rakt›klar› Fran-
s›zlar iflgale bafllarken beraberlerinde
Ermenileri de getirdiler. Bunlar›n bir
k›sm› Frans›z üniformas› giymifl asker-
ler, bir k›sm› askerî birli¤e ya da örgüte
ba¤l› siviller, geri kalan› da çetelerden
olufluyordu. Frans›zlar›n, beraberinde
getirdi¤i Ermenilerle birlikte öldürme ve
ya¤maya giriflmeleri üzerine Türkler,
millî teflkilâtlar kurmaya ve kendilerini
savunma önlemleri almaya bafllad›lar.
Güney Cephesi’nde bulunan Türk kuv-
vetlerinin merkezi Diyarbak›r’da bulu-
nuyordu. Bu kuvvetler 13.Kolordu’ya
Güney Cephesi
Süleyman Necati Güneri (solda), Hüseyin
Avni Ulafl’la.
K›l›ç Ali Bey’den sonra Antep Kuvâ-yi Milliye Kuvvetleri Komutanl›¤›na getirilen Aslan Bey,
üç genç mücahitle birlikte.
1...,401,402,403,404,405,406,407,408,409,410 412,413,414,415,416,417,418,419,420,421,...960
Powered by FlippingBook