n›n ço¤u, ‹stanbul’un iflgali s›ras›nda,
        
        
          ‹tilâf Devletleri yetkililerince sansür
        
        
          edildi. Frans›z General d’Esperey’in ‹s-
        
        
          tanbul’a geliflini, 9 fiubat 1919 tarihli
        
        
          nüshas›nda “Kara Bir Gün” bafll›¤› ma-
        
        
          kalesiyle yay›mlad› ve bu yaz› daha son-
        
        
          ra Millî Mücadele’nin en önemli beyan-
        
        
          namelerinden biri olarak kabul edildi.
        
        
          Süleyman Nazif’in, yazd›¤› bir yaz›dan
        
        
          dolay› Malta’ya sürgüne gönderilmesin-
        
        
          den sonra kapand›.
        
        
          
            Haf›z ‹brahim (Demiralay)
          
        
        
          bk.
        
        
          
            Demiralay, ‹brahim
          
        
        
          
            Haf›z Mehmed Bey
          
        
        
          bk.
        
        
          
            Mehmed Bey (Haf›z)
          
        
        
          
            Hafta Sonu Tatil Gününün
          
        
        
          
            De¤ifltirilmesi
          
        
        
          27 May›s 1935 gün ve 239 say›l› yasay-
        
        
          la, Cuma günü olan hafta sonu tatilinin
        
        
          Pazar gününe al›nmas›. Osmanl› Devle-
        
        
          ti’nde halka yönelik resmî bir hafta sonu
        
        
          tatil günü yoktu. Sadece merkez teflkilâ-
        
        
          t›nda, zaman zaman pazartesi veya per-
        
        
          flembe günleri hafta tatili olarak kabul
        
        
          edilmiflti. Osmanl› Devleti’nin son y›lla-
        
        
          r›nda ise, okullarda, perflembe günü ö¤-
        
        
          leden sonra bafllayan ve cuma günü dahil
        
        
          olmak üzere birbuçuk gün tatil yap›l›rd›.
        
        
          Yabanc› sermaye ile kurulmufl olan ifl-
        
        
          yerlerinde mal sahibi yabanc›lar, iflçilere
        
        
          kendilerince uygun gördükleri bir günü,
        
        
          tatil izni olarak veriyorlard›. Ancak, bu
        
        
          da yasal bir esasa dayanm›yordu. Cum-
        
        
          huriyet’in ilân›ndan sonra, hükûmetçe,
        
        
          resmî bir hafta sonu tatili üzerinde durul-
        
        
          du. Çal›flanlar›n hiç dinlenmeden çal›fl-
        
        
          malar›, onlar›n çabuk y›pranmas› ve ifl
        
        
          güçlerinin azalmas› demekti. Hafta tatili-
        
        
          nin, sa¤l›k nedeniyle gerekli oldu¤unu
        
        
          takdir eden TBMM, 2 Ocak 1924 gün ve
        
        
          394 nolu yasayla cuma gününü zorunlu
        
        
          tatil günü olarak kabul etti. Ancak, bir
        
        
          süre sonra Cuma gününün tatil için uy-
        
        
          gun olmad›¤› anlafl›ld›. Çünkü, Bat›l› ül-
        
        
          keler pazar günü tatil yapmaktayd›lar.
        
        
          Halbuki, Türkiye’nin bu ülkelerle çok s›-
        
        
          k› ekonomik ve ticarî iliflkileri vard›. Cu-
        
        
          ma günü Türkiye, pazar günü de Avrupa
        
        
          piyasas› kapal› oldu¤undan, ülkemizin
        
        
          ekonomik hayat›, yabanc› piyasas›na gö-
        
        
          re cumartesi ö¤leden sonra, Avrupal›la-
        
        
          r›n yapt›¤› tatil dikkate al›nacak olursa,
        
        
          ikibuçuk gün bir durgunluk devresi yafla-
        
        
          n›yor, bu da büyük zararlara sebep olu-
        
        
          yordu. Ayr›ca, cuma günü tatilinin kald›-
        
        
          r›lmas›nda dinî yönden hiçbir neden
        
        
          yoktu. Bu durum gözönüne al›narak, 27
        
        
          May›s 1935 tarih ve 239 say›l› kanunla
        
        
          cumartesi günü ö¤leden sonra bafllamak
        
        
          üzere pazar dahil, hafta tatili 1,5 gün ola-
        
        
          rak kabul edildi. Daha sonra 30 May›s
        
        
          1974’te hafta tatili, cumartesi ve pazar,
        
        
          tam gün olarak iki güne ç›kar›ld›.
        
        
          
            Hâkimiyet-i Milliye
          
        
        
          Kurtulufl Savafl› y›llar›nda Millî Müca-
        
        
          dele davas›n› savunmak ve hareketin fi-
        
        
          kir, görüfl ve kararlar›n› yaymak ama-
        
        
          c›yla Ankara’da yay›mlanan siyasî ga-
        
        
          zete. 10 Ocak 1920’de ilk say›s› ç›kt›.
        
        
          Sorumlu müdürü Recep Zühtü (Soyak)
        
        
          Bey’di. Önceleri haftada 2-3 gün, 23
        
        
          Temmuz 1921’den itibaren de günlük
        
        
          olarak yay›mland›. 14 Eylül 1919’da Si-
        
        
          vas’ta ç›kmaya bafllayan ‹rade-i Milliye
        
        
          gazetesinin devam› olarak kabul edilen
        
        
          gazetede imzas›z olan baflyaz›lar›n ço¤u
        
        
          Mustafa Kemal taraf›ndan yazd›r›ld›.
        
        
          Ayr›ca Hamdullah Suphi (Tanr›över),
        
        
          Hüseyin Rag›p (Baydur), Ahmed A¤a-
        
        
          o¤lu, Yakup Kadri (Karaosmano¤lu),
        
        
          Falih R›fk› (Atay), Ziya Gevher’in (Eti-
        
        
          li) yaz›lar›na yer verildi. 29 A¤ustos
        
        
          1928’de Lâtin harflerini yer yer kullan-
        
        
          maya bafllayan gazete, 1 Aral›k
        
        
          1928’den bafllayarak tümüyle Lâtin
        
        
          harflerine geçti. Gazetenin yönetimi 11
        
        
          Ekim 1923’te Recep Peker’e, 22 A¤us-
        
        
          tos 1924’te Mahmut Soydan’a, 30 Tem-
        
        
          muz 1931’de Falih R›fk› Atay’a, ondan
        
        
          sonra da do¤rudan Cumhuriyet Halk
        
        
          Partisi’ne devredildi. 28 Kas›m
        
        
          1934’ten itibaren Ulus ad›yla yeniden
        
        
          yay›mland›.
        
        
          
            Hakkâri
          
        
        
          Kurtulufl Savafl› s›ras›nda ‹ngiliz iflgali
        
        
          alt›nda kalan Güneydo¤u Anadolu Böl-
        
        
          gesi’nde il. 1548’de kesin olarak Os-
        
        
          manl› topraklar›na kat›ld›. 1688’den son-
        
        
          ra yurtluk ve ocakl›k biçiminde yönetil-
        
        
          di. 17.yüzy›lda Van eyaletine ba¤l› bir
        
        
          sancak merkezi oldu. 1853’te bafllayan
        
        
          K›r›m Savafl› s›ras›nda Ruslar›n k›flk›rt-
        
        
          malar›yla fienbolu ‹zzeddin fiir, Yezidî
        
        
          ve Nasturîlerle anlaflarak ayakland›. Bu
        
        
          ayaklanma yöreden devflirilen gönüllüle-
        
        
          rin yard›m›yla 1855’te bast›r›ld›. 1877-
        
        
          1878 Osmanl›-Rus Savafl›’n› kaybeden
        
        
          Osmanl› Devleti, yöredeki etkisini sür-
        
        
          dürebilmek için afliretlerle yak›ndan ilgi-
        
        
          lendi. II.Abdülhamid, Do¤u Anadolu’da
        
        
          ayaklanma girifliminde bulunan Ermeni-
        
        
          lere karfl› yöredeki afliretlerden oluflan
        
        
          Hamidiye Alaylar›’n› kurdurdu. I.Dünya
        
        
          Savafl› s›ras›nda, ‹ran’da bulunan Rus
        
        
          birlikleri 3 Aral›k 1914’te kenti ele geçir-
        
        
          dilerse de bir hafta sonra geri çekildiler.
        
        
          Hakkâri-Musul-Revandiz üzerinden
        
        
          ‹ran’a giren I.Kuvâ-yi Seferiye güçleri
        
        
          Rus birlikleri karfl›s›nda yenilip Bitlis’e
        
        
          kadar çekilince Ruslar 23 May›s 1915’te
        
        
          kenti yeniden iflgal ettiler. Rus iflgali, yö-
        
        
          388
        
        
          
            Haf›z ‹brahim (Demiralay)
          
        
        
          
            Vilâyât-› fiarkiye Müdafaa-i Hukuk-›
          
        
        
          
            Milliye Cemiyeti’nin
          
        
        
          ‹stanbul’daki yöne-
        
        
          tim merkezinin, medenî ve ilmî yollara
        
        
          baflvurarak maksada ulafl›labilece¤i ko-
        
        
          nusunda fazla iyimser oldu¤u anlafl›l›-
        
        
          yor. Gerçekten de bu yolda çal›flmalar
        
        
          yapmaktan geri durmuyor. Do¤u illerin-
        
        
          deki müslüman unsurlar›n haklar›n› sa-
        
        
          vunmak üzere Le Pays ad›nda Frans›z-
        
        
          ca bir gazete yay›ml›yor. Hâdisat gaze-
        
        
          tesinin ç›karma hakk›n› al›yor. Bir yan-
        
        
          dan da ‹stanbul’daki ‹tilâf Devletleri
        
        
          temsilcilerine ve ‹tilâf Devletleri Baflba-
        
        
          kanlar›na muht›ra veriyor. Avrupa’ya
        
        
          bir heyet gönderme teflebbüsünde bu-
        
        
          lunuyor (Belge: 7).
        
        
          Bu aç›klamalardan kolayl›kla anlafl›la-
        
        
          ca¤›n› san›r›m ki,
        
        
          
            Vilâyât-› fiarkiye Mü-
          
        
        
          
            dafaa-i Hukuk-› Milliye Cemiyeti’nin
          
        
        
          ku-
        
        
          rulufluna yol açan as›l sebep ve düflün-
        
        
          ce, Do¤u illerinin Ermenistan’a verilme-
        
        
          si ihtimali oluyor. Bu ihtimalin gerçek-
        
        
          leflmesinin de Do¤u illeri nüfusunda Er-
        
        
          menilerin ço¤unlukta gösterilmesine
        
        
          ve tarihî haklar bak›m›ndan onlara ön-
        
        
          celik tan›nmas›na çal›flanlar›n, ilmî ve
        
        
          tarihî belgelerle dünya kamuoyunu al-
        
        
          datmay› baflarmalar›na ve bir de müs-
        
        
          lüman halk›n, Ermenileri topluca öldü-
        
        
          ren barbarlar oldu¤u iftiras›n›n bir ger-
        
        
          çekmifl gibi kabulüne ba¤l› oldu¤u dü-
        
        
          flüncesi a¤›r bas›yor. ‹flte bundan dola-
        
        
          y›d›r ki, dernek, ayn› gerekçeye daya-
        
        
          narak ve ayn› yollardan yürüyerek tari-
        
        
          hî ve millî haklar› savunmaya çal›fl›yor.
        
        
          
            Nutuk : s.4.
          
        
        
          
            Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin 10 Ocak
          
        
        
          
            1920 tarihli ilk say›s›.
          
        
        
          
            Cumhuriyet’in 10. Y›l›nda Hâkimiyet-i Milliye
          
        
        
          
            gazetesinin birinci sayfas›.
          
        
        
          
            Hâdisat gazetesinde Süleyman Nazif’in “Ka-
          
        
        
          
            ra Bir Gün” bafll›¤›yla yay›mlanan makalesi-
          
        
        
          
            nin orijinal metni.
          
        
        
          HAD‹SAT GAZETES‹
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA