659
        
        
          
            Neyyire Neyir
          
        
        
          1902 ‹stanbul
        
        
          13 fiubat 1943 ‹stanbul
        
        
          Cumhuriyet döneminde sahneye ç›kan
        
        
          ilk kad›n oyunculardan. As›l ad› Münire
        
        
          Eyüp, soyad› Ertu¤rul’dur. ‹stanbul Dâ-
        
        
          rülmuallimat’› (K›z Ö¤retmen Okulu)
        
        
          bitirdikten sonra iki y›l Amerikan Kole-
        
        
          ji’ne devam etti. Okul temsillerine ç›kt›.
        
        
          Muhsin Ertu¤rul’un yönetti¤i Ateflten
        
        
          Gömlek adl› filmde Bedia Muvahhit ile
        
        
          birlikte oynad› (1922). Ayn› y›l Dârülbe-
        
        
          dâyi’ye girdi; Othello oyunuyla ilk defa
        
        
          sahneye ç›kt› (1923-1924). fiadi Fik-
        
        
          ret’in kurdu¤u Millî Sahne’de ve “Muh-
        
        
          sin Ertu¤rul ve Arkadafllar›” toplulu¤un-
        
        
          da çal›flt›. Muhsin Ertu¤rul ile evlenip
        
        
          onunla Rusya’ya gitti ve tekrar Dârülbe-
        
        
          dâyi’ye girdi (1928). Ölümüne kadar bu-
        
        
          rada çal›flt›. Yüzden fazla oyunda rol al-
        
        
          d›; “K›zkulesi’nde Facia” (1923), “An-
        
        
          kara Postas›” (1929) adl› filmlerde oyna-
        
        
          d›. “Hortlaklar”, “Mum Söndü”, “Kafa-
        
        
          tas›”, “Hamlet”, “Hülleci”, “Macbeth”,
        
        
          “Ayak Tak›m› Aras›nda”, rol ald›¤› baz›
        
        
          oyunlard›r.
        
        
          
            Nezihe Muhittin
          
        
        
          1889 ‹stanbul
        
        
          10 fiubat 1958 ‹stanbul
        
        
          Atatürk dönemi kad›n haklar› savunucu-
        
        
          lar›ndan, Türk Kad›nlar Birli¤i kurucusu,
        
        
          romanc›. Yaz›lar›nda Nezihe Muhlis im-
        
        
          zas›n› kulland›. ‹stanbul Kandilli’de ma-
        
        
          halle mektebinde bafllayan ö¤renimini
        
        
          özel dersler alarak sürdürdü. Bir süre
        
        
          Kumkap› rahibe okuluna, alt› ay kadar da
        
        
          Dârülmuallimat’a devam etti. 1908’den
        
        
          sonra çeflitli okullarda yöneticilik ve ö¤-
        
        
          retmenlik yapt›; kad›n haklar› konusunda
        
        
          sosyal etkinliklerde bulundu. Müdafaa-i
        
        
          Milliye Osmanl› Han›mlar Heyeti’nde
        
        
          çal›flt›. 1924’te Türk Kad›nlar Birli¤i’nin
        
        
          kurulufluna öncülük etti ve 1927’ye kadar
        
        
          baflkanl›¤›n› yapt›. Bu arada Kad›n Yolu
        
        
          dergisini ç›kard›.
        
        
          Bafll›ca eserleri:
        
        
          fie-
        
        
          bâb-› Tebah
        
        
          (1911),
        
        
          Benli¤im Benimdir
        
        
          (1929),
        
        
          Türk Kad›n›
        
        
          (‹nceleme, 1931),
        
        
          Güzellik Kraliçesi
        
        
          (1933),
        
        
          Bozkurt-Kü-
        
        
          çük Mehmed’in Roman›
        
        
          (1934),
        
        
          Atefl Bö-
        
        
          cekleri
        
        
          (1936),
        
        
          Bir Aflk Böyle Söndü
        
        
          (1939),
        
        
          Kalbim Senindir
        
        
          (1943).
        
        
          
            Nif
          
        
        
          ‹zmir’in ilçelerinden Kemalpafla’n›n eski
        
        
          ad›. Baflkumandanl›k Meydan Savafl›
        
        
          sonras› Mustafa Kemal Pafla’n›n, ‹tilâf
        
        
          Devletleri temsilcileriyle görüflebilece¤i
        
        
          yer olarak belirlendiyse de daha sonra
        
        
          görüflmeden vazgeçildi.
        
        
          
            Nigâhban Cemiyet-i Askeriyesi
          
        
        
          
            (Askerî Gözcü Derne¤i)
          
        
        
          Ocak 1919’da ‹stanbul’da kurulan,
        
        
          Kurtulufl Savafl› karfl›t› askerî örgüt. Di-
        
        
          ¤er ad› Nigâhban-› Askerî Cemiyeti’dir.
        
        
          ‹stanbul’da Tayyar Pafla, Kaymakam
        
        
          Fettah, Binbafl› ‹smail Hakk› ve Yüzba-
        
        
          fl› Celâl, az say›da subay grubu ve
        
        
          emekli paflalar taraf›ndan kuruldu. Ce-
        
        
          miyetin program› 7 Ocak 1919 tarihli
        
        
          Alemdar gazetesinde yay›mland›. Prog-
        
        
          ram›nda, siyasetle u¤raflmayaca¤›, te-
        
        
          mel hedeflerinden birinin ‹ttihatç›lar›n
        
        
          ordudan uzaklaflt›rd›¤› subaylar›n yeni-
        
        
          den göreve dönmelerini sa¤lamak oldu-
        
        
          ¤unu belirtti. Sadrazam Damat Ferit Pa-
        
        
          fla’dan büyük destek gördü. Bir süre
        
        
          sonra Millî Mücadele’ye karfl› tav›r al-
        
        
          d›; bunun üzerine Heyet-i Temsiliye,
        
        
          Sadrazam Ali R›za Pafla’dan, cemiyetin
        
        
          kapat›lmas›n› istedi. 20 Ekim 1919’da
        
        
          fesih karar› almas›na ra¤men gizli ola-
        
        
          rak faaliyetini sürdürdü. Kuvâ-yi ‹nzi-
        
        
          batiye’nin örgütlenmesine destek verdi;
        
        
          iç ayaklanmalarda etkin rol oynad›.
        
        
          Kurtulufl Savafl› sonras› cemiyetin baz›
        
        
          yöneticileri, Ankara ‹stiklâl Mahkeme-
        
        
          si’nde yarg›lan›p çeflitli cezalara çarpt›-
        
        
          r›ld› ve yöneticilerinden baz›lar› “Yü-
        
        
          zellilikler” listesine al›narak vatandafl-
        
        
          l›ktan ç›kar›ld›.
        
        
          
            Nigâhban Cemiyet-i Askeriyesi (Askerî Gözcü Derne¤i)
          
        
        
          
            Neyyire Neyir
          
        
        
          
            Nezihe Muhittin
          
        
        
          
            Nezihe Muhittin’in kaleme ald›¤› “Türk Ka-
          
        
        
          
            d›n›” adl› incelemenin kapa¤›.
          
        
        
          Bir de, Efendiler, bilirsiniz ki, ‹stanbul’da
        
        
          
            Askerî Nigâhban Cemiyeti
          
        
        
          diye bir bozguncu
        
        
          grubu türemiflti. O zamanki bilgilere göre, bu grubun bafl›nda bulunanlar, Kiraz Ham-
        
        
          di Pafla, h›rs›zl›ktan dolay› ordudan kovulmufl Kurmay Albay Refik Bey, eski Halâskâr
        
        
          Grubu’ndan Binbafl› Kemal Bey, eski Band›rma Sevkiyat Baflkan› Topçu Binbafl›lar›ndan
        
        
          Hakk› Efendi ve daha bu dernekle iliflkisini kesip kesmedi¤i bilinmeyen ve ordudan
        
        
          at›lm›fl bulunan Kurmay Binbafl› Nevres Bey gibi, çeflitli yolsuzluklar› yüzünden ordu-
        
        
          dan at›lm›fl yahut da emekli edilmifl bulunan kimselerle, ahlâks›zl›klar› ile tan›nm›fl az
        
        
          say›daki kimselerden ibaretti.
        
        
          ‹flte bu dernek, ‹kdam gazetesinin 23 Eylül 1919 tarih ve 8123 say›l› nüshas›nda bir bil-
        
        
          diri yay›mlam›flt›. Dernek, bu bildirisiyle, kendilerine vatan ve milletin bekçisi süsünü
        
        
          vermek istiyordu. Cevat Pafla’n›n Harbiye Nâz›rl›¤› zaman›nda, bu dernek hakk›nda ko-
        
        
          vuflturmaya bafllanm›flt›. De¤iflikliklerden dolay› arkas› kesildi.
        
        
          Böyle bir derne¤in varl›¤› ve faaliyeti ordu mensuplar›n›n sinirlerini geriyordu. Heyet-
        
        
          i Temsiliye’ye müracaatlar bafllam›flt›.
        
        
          12 Ekim 1919 tarihinde, Harbiye Nâz›r› Cemal Pafla’dan, kendi baflar›s› bak›m›ndan, bu
        
        
          fesat yuvas›n›n kökünden sökülüp at›lmas›n› ve mensuplar›n›n fliddetle cezaland›r›l-
        
        
          malar›n› ve bu yoldaki ifllemlerin orduya bildirilmesini rica ettim. (Belge: 150)
        
        
          Cemal Pafla’dan 14 Ekim’de ald›¤›m, “Bu kesin olarak kararlaflt›r›lm›flt›r” (Belge: 151)
        
        
          fleklindeki k›sa ve kesin dilli telgraf› 15 Ekim’de bütün orduya özel olarak duyurdum.
        
        
          Fakat, Cemal Pafla’n›n bu kesin karar›n›n hiçbir zaman uyguland›¤›n› hat›rlayam›yo-
        
        
          rum.
        
        
          (.........)
        
        
          Efendiler, Amasya’da görüflmelere bafllad›¤›m›z 20 Ekim günü, al›nan bilgilerin özeti
        
        
          fluydu: ‹stanbul’da, Hürriyet ve ‹tilâf Partisi, Askerî Nigâhban Cemiyeti ve ‹ngiliz Mu-
        
        
          hipleri Cemiyeti bir blok kurdular. Bu blokla, Ali Kemal ve Sait Molla gibi kimseler,
        
        
          az›nl›klar› sürekli olarak Kuvâ-yi Milliye aleyhine k›flk›rtmaya bafllad›lar. Rum ve Erme-
        
        
          ni patrikleri, Kuvâ-yi Milliye aleyhine ‹tilâf Devletleri temsilcilerine baflvurdular. Erme-
        
        
          ni Patri¤i Zaven Efendi, Neologos gazetesinde yay›mlad›¤› bir mektupla, son Millî Mü-
        
        
          cadele hareketinden dolay› Ermenilerin göç etmekte olduklar›n› ilân etti.
        
        
          (.........)
        
        
          Anzavur, Band›rma çevrelerinde haince ve canavarca hareketlere bafllam›flt›. (Belge:
        
        
          178) Verdi¤i zararlar› önlemek için ve Karabiga, Band›rma taraflar›na ç›kan Nigâhban
        
        
          Cemiyeti’ne ba¤l› subaylar hakk›nda, Bal›kesir’de Kâz›m Pafla’ya ve di¤er ilgililere yaz-
        
        
          d›k. Otuz kadar Nigâhbanc› subay›n da bir yabanc› iflgaline zemin haz›rlamak için,
        
        
          Hristiyanlara karfl› hareket etmek üzere, Trabzon ve Samsun’a ç›kacaklar›n› haber al-
        
        
          d›k. Derhal 15’inci Kolordu’nun ve Canik Mutasarr›f›’n›n dikkatlerini çektik.
        
        
          
            Nutuk : s.162, 178, 191
          
        
        
          ASKERÎ N‹GÂHBAN CEM‹YET‹
        
        
          
            ATATÜRK’ÜN
          
        
        
          
            ANLATIMIYLA
          
        
        
          
            NUTUK’TA