001-321emin.QXD - page 796

764
Sultanahmet Mitingleri
SULTANAHMET M‹T‹NG‹
«Bu aylar benim için daima aç›kta konuflmakla geçti. Fakat o
ay›n daha sonraki cuma günü Sultanahmet mitingi yap›ld›.
Bu, 6 Haziran 1919’a rastlar. Sultanahmet meydan›na Fuat Pa-
fla türbesi soka¤›ndan girdim. Yan›mda kaç kifli vard›, beni kim gö-
türüyordu, bilemiyorum. Kalbim o kadar at›yordu ki, yürürken sal-
lan›yordum. Fakat meydan›n bafl›na gelip de kalabal›¤› görünce ba-
na sükûnet geldi. Sultanahmet Camii’nin minareleri mavi bofllu¤a
yükselen tanr›sal bir sanatkâr›n elinden ç›km›fl beyaz neyler gibiy-
di. Minarelerin dar flerefelerinden siyah bayraklar havada dalgala-
n›yordu. Camiin önünde, yerde, yüksek bir kürsü vard›. O da siyah
bir örtüyle kapl›yd›. Kürsünün önünde, Wilson’un on ikinci prensi-
bini belirten bir yaz› vard›.
(1)
Sade meydan de¤il, ta Ayasofya’ya
kadar insan doluydu. Halk o kadar s›k›flm›flt› ki, hareket edemeye-
cek bir halde idi. Askerler kalabal›¤›n iki yüz bin kifli oldu¤unu söy-
lüyorlard›.
Bu k›m›ldanamayacak kadar s›k› olan kalabal›ktan baflka, ca-
miin demir parmakl›klar›, damlar, cami kubbeleri bile insanla do-
luydu. Nas›l o kürsüye yaklaflabildim, fark›nda de¤ildim. ‹ki yan›m-
da, iki önümde dört süngülü er, bana yol aç›yordu. Bunlar›n gös-
terdi¤i bir kardefl sevgi ve özenini ömrüm oldukça unutmayaca-
¤›m. Acaba, bunlardan beni oraya götürmeleri istenmifl miydi?
Yoksa, kendi kendilerine mi gelmifllerdi, bilmiyorum. Kürsünün
önüne geldi¤im zaman hayat›m›n en önemli dakikalar›ndan birini
yaflad›¤›m› hissettim. Vücudumun her zerresi elektriklenmifl gibiy-
di. Bu hâl herhangi baflka bir zamanda beni derhal öldürebilecek
kudretteydi. Fakat o an benim için unutulmaz bir tecrübedir, çün-
kü hiç sesi ç›kmayan bu iki yüz bin kiflinin ac›s›n› bana afl›lam›flt›.
‹nan›yorum ki, Sultanahmet’teki Halide her günkü Halide de-
¤ildi. Bazen en mütevaz› ve tan›nmam›fl bir insan›n büyük bir mil-
letin büyük idealini temsil edebilece¤ine inan›yordum. O günkü Ha-
lide’nin kalbi bütün Türk kalplerinden gelen duygu ile at›yor ve Ha-
lide’ye gelecek y›llar›n facias›n› duyuruyordu.
Minarelerden gelen sesler kalabal›k aras›ndaki yüzlerce ule-
ma Müslümanl›¤›n bir nakarat› olan “Allahu Ekber, Lâilâhe ‹llâllahü
Vallahu Ekber, Allahu Ekber Ve Lillâhilhamd” ile bu seslere kat›l›-
yordu. Halide bu ola¤anüstü teraneyi dinlerken kendi kendine flun-
lar› söylüyordu:
“‹nsanl›¤›n kardeflli¤ini ve bar›fl›n› anlatan ‹slâml›¤›n ölmezli-
¤i vard›r. Bat›l inançlar ve dar görüfller ‹slâmiyet de¤il.
Allah’tan gelir gerçek ‹slâml›k. Ben bugün onun en yüksek
noktas›n› ifade etmeye mecburum. Türkiye, benim zulme u¤ram›fl
milletim de ebedîdir: O, öteki milletlerde olan kusur ve faziletlere
sahip olmakla beraber, hiçbir maddî kuvvetin yok edemeyece¤i
manevî bir kudrete de sahiptir. Ben bugün onun zirvesini anlatma-
l›, insanl›¤›n kardeflli¤ini ifade eden ruhunu vermeye çal›flmal›-
y›m.”
Halide’nin sesinin belli bir noktadan öteye gitmedi¤ine emi-
nim. Bu yüz binlerce halk için o, sadece kara bir noktadan ibaret
kalm›flt›r. Fakat, bu insan denizi içinde insan› ürküten kesin bir sü-
kût vard›. Belki herkes kendi içinden gelen sesi dinliyordu. Halide
ise, o günün kelimesiz gelen bir mesaj›n›n bir medyumundan bafl-
ka bir fley de¤ildi.
Önce minarelere seslenerek onlardan flanl› tarihimizin devam
ettirilmesini istiyordum. Bu konuflman›n bir cümlesi millet aras›n-
da vecize yerini ald›: “Milletler dostumuz, hükûmetler düflman›-
m›zd›r.” Bunu söylerken Halide, demokrat esaslara ba¤l› gerçek
bir Müslüman milletin hissini ifade ediyordu. Nihayet, Halide, onla-
r›n afla¤›da söyleyece¤im esaslara ba¤l› kalacaklar›na iki defa ye-
min etmelerini teklif etti.
1. ‹nsanl›k ve adalet esaslar›na sad›k kalmak,
2. Herhangi flartlar alt›nda olursa olsun, hiçbir kuvvete boyun e¤-
memek.
Binlerce ses, bir u¤ultu hâlinde “Yemin ediyoruz” diye cevap
verdi. Gök gürlemesini and›r›r insan sesleri yükseliyor ve Hali-
de’nin ayaklar›n›n alt›ndaki kürsüyü sars›yordu. Ayn› zamanda, ‹ti-
lâf kuvvetlerine ba¤l› uçaklar minarelerin aras›nda uçuyor, kalaba-
l›¤› denetleyen bir polis vazifesini görüyordu. Âdeta bir dev ar› gi-
bi v›z›ldayan bu makineler bizi korkutmak istiyordu. Fakat hiç kim-
senin maddî bir kuvvetten haberi yoktu. Herhangi halk›n, yüre¤ine
ölüm korkusu üstünde bir his gelebilir: ‹nan›yorum ki, o gün, flayet
uçaklar atefl açm›fl olsayd›, bu yeni mücadele ruhuyla kendinden
geçen halk bundan haberdar olmayacakt›. Nihayet, Halide, kürsü-
den afla¤› bakt›¤› zaman, önünde bir sakat asker kalabal›¤› gördü.
Hepsi itinayla giyinmifllerdi. ‹çlerinden bir genç grup, kürsünün
önünü alm›fl, kalabal›¤›n oraya girmesine engel oluyordu. Bu kür-
süye en yak›n olan yar›m insan çemberinin aras›nda Frans›z üni-
formal›, yak›fl›kl›, ince yüzlü bir adam vard›. Bu, General Foulon’du.
Frans›z do¤an bu adam›n yüre¤i o gün Türk’tü ve bütün Türk genç-
leriyle beraber onun da gözlerinden yafllar ak›yordu.
Bu gerginlik afla¤›daki genç bir üniversitelinin sesiyle k›r›ld›.
Birdenbire: “Milletim, zavall› milletim!” diye ba¤›rarak h›çk›rmaya
bafllad› ve birden düflüp bay›ld›. Bu, Halide’yi içine düfltü¤ü coflku-
dan ç›kard› ve kürsüden inerek o da yard›m›na kofltu.
Burada an›lar›m› tekrar birinci flahsa çeviriyorum.
Kürsünün merdivenlerinde yeflil sar›kl› bir adam oturuyordu.
Anadolulu herhangi bir hocayd›. Top sakallar›ndan afla¤›ya do¤ru
göz yafllar› ak›yordu. “Halide Han›m, Halide Han›m, k›z›m” diye a¤-
layarak ellerimden yakalad›. Ben onu kürsünün merdivenine otur-
tarak, yan›na ilifltim. ‹htiyar, bafl› ellerimin üstünde, a¤lamaya de-
vam etti. Ben de a¤l›yordum. Fakat arkas›n› okflayarak yukar›s›n›
gösterdim: “Git dua et” dedim. O da yukar› ç›karak, kürsüden
Türkçe olarak memlekete dua etti ve bu suretle miting sona erdi.
(………)»
1) 12. madde: Osmanl› ‹mparatorlu¤unun Türk unsurunun egemen-
li¤i temin edilmeli, fakat onlar›n idaresinde olan az›nl›klar›n da
her nevi geliflmeleri güven alt›nda olmal›d›r. Çanakkale, bütün
milletlerin gemilerine ve ticaretlerine milletleraras› garanti ile
aç›k bulundurulacakt›r.
Kaynak : Halide Edip Ad›var, Türk’ün Ateflle ‹mtihan›, Atlas Kitabevi, (4. Bas›m),
‹stanbul 1975, s.31.
Mitingde da¤›t›lan, “‹zmir Türk kalacak”
yaz›l› kokart.
13 Ocak 1920’deki dördüncü Sul-
tanahmet Mitingi’ne sayfalar›nda
yer veren 15 Ocak 1920 tarihli
Tasvir-i Efkâr gazetesinin birinci
sayfas›.
1...,786,787,788,789,790,791,792,793,794,795 797,798,799,800,801,802,803,804,805,806,...960
Powered by FlippingBook