237
• hesab› kesmek (biriyle):
‹liflkiyi ya da al›flverifli sona erdirmek.
Üç ay önce onunla hesab› kesmifl.
• hesab›na gelmek (birinin):
bk. ifline gelmek.
• hesab›n› bilmek:
Bofl yere para harcamamak.
Annem hesab›n› bilir.
• hesab›n› görmek:
1.
Borcunu ödeyip iliflkisini bitirmek.
Marangozun hesab›n› görüp gelece¤im.
2.
Öldürmek.
Onun da hesab›n› görmüfller.
• hesap etmek:
1.
Bir iflin gelirini ve giderini karfl›laflt›r›p bir sonuç al-
mak.
Karar vermeden önce ifl yerinin eve olan uzakl›¤›n›
da hesap etmelisin.
2.
Kendi kendine tart›flarak bir sonuca varmak.
Üniversiteye giriflte hangi bölümü seçece¤inizi iyi he-
sap edin.
• hesap kitap etmek (yapmak):
Tüm ayr›nt›lar›yla, her yönüyle düflünmek.
Hesap kitap ettikten sonra bu ifle girip girmeyece¤imize
karar verece¤iz.
• hesap sormak (birinden):
Bir konuda aç›klama ve savunma istemek.
Ona hesap soraca¤›m.
• hesapta olmamak:
Önceden düflünülen fleylerin d›fl›nda olmak.
Ya¤murun ya¤aca¤› hiç hesapta yoktu.
Deyimler/217-237 21/07/2010 21:02 Page 237