258
• ipli¤i pazara ç›kmak:
bk. foyas› meydana ç›kmak.
• ipsiz saps›z:
1.
Bofl gezen, serseri.
‹psiz saps›z biriydi.
2.
bk. ifle sapa gelmez.
• ipucu vermek:
Bir kimseye sonuca ulaflmas›n› sa¤layacak küçük bilgi-
ler vermek.
Bir ipucu verirsen bu bulmacay› çözerim.
• ‹smi var, cismi yok:
Yaln›zca sözü edilen, kendisi ortada olmayan fleyler,
kimseler için kullan›l›r.
Bu adam›n da ismi var, cismi yok.
• ister istemez:
1.
Hiç zaman yitirmeden, istedi¤i anda.
Babam kahvesini ister istemez yap›l›r, getirilir.
2.
‹stense de istenmese de.
‹ster istemez buraya dönecek.
• istifini bozmamak:
Herhangi bir davran›fl göstermesi beklenen bir olay kar-
fl›s›nda eski durumunu hiç de¤ifltirmemek, ald›r›fl etme-
mek.
Bütün o sözlere karfl› hiç istifini bozmad›.
• ifl bafla düflmek:
Baflkas›n›n yard›m›ndan umudu keserek iflini kendisi
görmek zorunda kalmak.
Ortal›kta kimse görünmüyordu, ifl bafla düflmüfltü.
• ifl bilmek:
Becerikli olmak.
‹fl bilir bir insand›r o.
Deyimler/238-258 21/07/2010 21:02 Page 258