 
          254
        
        
          • ilerisini gerisini düflünmemek (hesaplamamak):
        
        
          Söylenen sözün nas›l bir sonuca yol açaca¤›n›, kimi gü-
        
        
          cendirece¤ini düflünmemek.
        
        
          ‹lerisini gerisini düflünmeden konuflmay›n›z.
        
        
          • ileri sürmek:
        
        
          Üzerinde görüflülmek, tart›fl›lmak üzere bir düflünce be-
        
        
          lirtmek.
        
        
          Yeni bir görüfl ileri sürdü.
        
        
          • ileriyi görmek:
        
        
          Gelecekte nas›l bir durum geliflece¤ini anlamak.
        
        
          Kararlar›n›z› ileriyi görerek vermelisiniz.
        
        
          • iler tutar yeri kalmamak (olmamak):
        
        
          ‹fle yarar bir durumu bulunmamak.
        
        
          Bu bisikletin iler tutar yeri kalmam›fl.
        
        
          • ili¤ine ifllemek:
        
        
          1.
        
        
          Çok üflümek, çok ›slanmak.
        
        
          Ya¤mur ili¤ime iflledi.
        
        
          2.
        
        
          (Bir düflünce, bir huy) Benli¤ini çok etkilemek.
        
        
          Dürüstlük, ili¤ine ifllemiflti.
        
        
          • iliflki kurmak:
        
        
          1.
        
        
          Bir kifli ya da bir fleyle aras›nda bir ilgi sa¤lamak.
        
        
          Yeni köpe¤imizle hemen iliflki kurdum.
        
        
          2.
        
        
          ‹ki fley aras›nda bir yak›nl›k bulmak.
        
        
          Bilim adamlar› bu hastal›kla çevre kirlili¤i aras›nda
        
        
          bir iliflki kurmufllard›.
        
        
          • ilk a¤›zda:
        
        
          Öncelikle, her fleyden önce.
        
        
          ‹lk a¤›zda buras› temizlenecek.
        
        
          Deyimler/238-258  21/07/2010  21:02  Page 254