turkce sozluk - page 258

ferman
a. (ferma:n) Far.
1.
Buyruk, emir.
2.
tar.
Osmanl›larda padiflah›n ç›kard›¤›
yaz›l› buyruk.
fermiyum
a. Fr. kim.
Atom numaras› 100,
atom kütlesi 257 olan yapay bir element
(simgesi: Fm).
fermuar
a. Fr.
Giysi, çanta vb. fleylere diki-
len, karfl›l›kl› difller ve onlar› aç›p kapa-
yan bir nesneden oluflan düzenek.
feryat, -d›
a. (fery:at) Far.
Hayk›r›fl, 盤l›k.
feryat etmek
hayk›rmak, 盤l›k atmak.
feryat figan
a.
ve
ön a.
Hayk›rma, ba¤›rma.
fes
a. (Fas kentinin ad›ndan) esk.
K›rm›z›
çuhadan yap›lm›fl, kesik koni biçiminde,
tepesi püsküllü bir tür bafll›k.
fesat, d›
a. Ar.
1.
Bozukluk:
mide fesad›.
2.
‹nsanlar›n aralar›n› bozmaya ve toplum-
da kargafla ç›karmaya yönelik söz ya da
davran›fl:
Aram›za fesat sokmaya çal›fl›-
yorlar.
3.
ön a.
Kötü yorumlayan, iyim-
ser olmayan:
fesat bir adam.
feshetmek
(-i) Ar.+T.
1.
Yürürlükten kald›r-
mak, geçersiz saymak:
Sözleflmeyi fes-
hettiler.
2.
Kapatmak:
Derne¤i feshetti-
ler.
fesle¤en
a. Yun. bitb.
Ball›babagillerden,
Akdeniz ülkelerinde yetiflen, güzel koku-
lu, pembe ve beyaz çiçekli, bir y›ll›k, ot-
su bir süs bitkisi; reyhan.
festival. –li
a. (l ince okunur) Fr.
1.
Genel-
likle belirli bir yerde tekrarlanan ve özel
önemi olan sanat gösterisi:
‹stanbul
Festivali.
2.
sin.
ve
tiy.
Belirli bir sanat
dal›nda oyun ve filmlerin sunulmas› ve
ödüllendirilmesi biçiminde düzenlenen
gösteriler dizisi, flenlik:
Ankara Film
Festivali.
3.
Bir bölgenin en ünlü ürünü
için yap›lan gösteri, flenlik:
kay›s› festi-
vali.
fesuphanallah
ünl. (fesupha:nalla:h) Ar.
fiaflma anlat›r.
fethetmek
(-i) (fe’thetmek) Ar.+T.
1.
Bir ül-
keyi ya da bir yeri savaflarak ele geçir-
mek.
2.
mec.
Kendine ba¤lamak:
Bilgisi
ve görgüsüyle hepimizi fethetti.
fetih, -thi
a. Ar.
Bir ülkeyi ya da bir yeri sa-
vaflarak alma.
fettan
ön a. (fetta:n) Ar.
1.
Fitneci, ortal›¤›
kar›flt›ran.
2.
mec.
Cilveli, gönül ayart›-
c›.
fetva
a. (fetva:) Ar.
‹slam hukukuyla ilgili
bir sorunun dinî hukuk kurallar›na göre
çözümünü aç›klayan, fleyhülislam ya da
müftü taraf›ndan verilen hüküm ya da
belge.
fetva vermek (ç›karmak) 1)
bir
iflin yap›lmas› konusunda bir yarg›da
bulunmak;
2)
gereksiz yere emir verir
gibi konuflmak.
fevkalade
ön a. (fe’vkala:de) Ar.
1.
Ola¤a-
nüstü, beklenmedik, iflitilmedik, görül-
medik:
Fevkalade bir sonuç ald›.
2.
ünl.
Çok iyi, çok güzel, çok üstün.
feza
a. (feza:) Ar. esk.
Uzay.
f›ç›
a. Yun.
Ensiz tahtalar›n çemberle tuttu-
rulmas› yöntemiyle yap›lan, yuvarlak,
fliflkin kar›nl›, alt› düz kap:
flarap f›ç›s›.
f›ç› gibi
çok fliflman ve k›sa boylu.
f›k›rdamak
(nsz.)
1.
F›k›r f›k›r kaynamak.
2.
mec.
Cilvelenmek.
f›k›r f›k›r
be.
1.
Bir s›v›n›n ses ç›kararak
kaynarken ald›¤› durum.
2.
ön a.
Cilve-
li, oynak:
F›k›r f›k›r bir k›zd›.
f›kra
a. Ar.
1.
K›sa ve özlü anlat›m› olan,
güldürücü, nükteli öykü.
2.
Gazete ve
dergilerde, bir yazar›n bir konu üzerin-
de kiflisel görüfl ve düflüncelerini anlat-
t›¤› k›sa yaz›.
3.
Yasa maddelerinin sat›r
bafllar›yla ayr›ld›klar› ayr›nt›lardan her
biri.
f›ld›r f›ld›r
be.
Çabuk ve sürekli bir biçim-
de:
Gözleri f›ld›r fl›d›r dönüyordu.
f›nd›k, -¤›
a. Far. bitb.
1.
Kay›ngillerden, ›l›-
man bölgelerde yetiflen bir a¤açç›k.
2.
Bu a¤ac›n sert kabuklu, yuvarlak, ya¤l›
ve niflastal› meyvesi.
f›nd›k faresi
a. hayb.
Kemiricilerden, karn›
beyaz›ms›, s›rt› boz renkte, bitki tohum-
lar› ve tomurcuklarla beslenen memeli
bir hayvan.
f›nd›kgiller
ç. a. bitb.
Örnek bitkisi f›nd›k
ferman
f›nd›kgiller
258
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 258
1...,248,249,250,251,252,253,254,255,256,257 259,260,261,262,263,264,265,266,267,268,...688
Powered by FlippingBook