f, F 1.
Türk abecesinin yedinci harfi, “fe”
ad› verilir; ses bilimi bak›m›ndan sert-
sürekli ünsüz.
2.
Fahrenhayt derecesi-
nin göstergesi.
3.
fiz.
Merce¤in odak
uzakl›¤›n›n sembolü.
F
kim.
Flor elementinin simgesi.
fa
a. müz.
1.
Gam (II) dizisinde “mi” ile
“sol” aras›ndaki ses.
2.
Bu sesi göste-
ren nota iflareti.
faal
ön a. (faa:l) Ar.
Çal›flkan, canl›, hare-
ketli, aktif, etkin:
Okulda faal bir ö¤renci
olmal›s›n.
2.
‹fller, çal›fl›r durumda olan:
Makine faal durumda.
faaliyet
a. (faa:liyet) Ar.
Çal›flma, canl›l›k,
hareket, etkinlik:
Derne¤imiz birçok
alanda faaliyet gösteriyor.
fabl
a. Fr.
Genellikle manzum olan, kahra-
manlar› hayvanlardan oluflan ve bir ah-
lak dersi vermeyi amaçlayan öykü.
fabrika
a. (fabri’ka) ‹t.
‹fllenmemifl ya da
yar› ifllenmifl maddelerin tüketime haz›r
duruma getirildi¤i sanayi kuruluflu, üre-
timevi:
fleker fabrikas›.
fabrikasyon
a.
ve
ön a. Fr.
1.
Yap›m, ima-
lat.
2.
Fabrikada üretilerek tüketime ha-
z›r duruma getirilen (ürün).
fabrikatör
a. Fr.
Fabrika sahibi olan ya da
fabrika iflleten kifli.
facia
a. (fa:cia) Ar.
Çok ac›kl›, üzücü olay;
afet.
fahifl
ön a. (fa:hifl) Ar.
Ölçüyü aflan, çok
fazla, afl›r›:
fahifl fiyat.
fahifle
a. (fa:hifle) Ar.
Para karfl›l›¤› erkek-
lerin cinsel zevklerine hizmet eden ve
bu ifli meslek edinmifl kad›n, orospu.
fahrenhayt
a. (fah’renhayt) Alm. (fizikçi
Fahrenheit’in ad›ndan)
Suyun donma
s›cakl›¤›n› 32 °F, kaynama s›cakl›¤›n›
212 °F olarak gösterecek biçimde dere-
celendirilmifl bir tür termometre.
fahri
ön a. (fahri:) Ar.
Onursal.
fail
ön a. (fa:il) Ar.
1.
Yapan, eden, iflleyen.
2.
a. huk.
Hukuksal bir sonuç do¤ura-
cak bir suç iflleyen kifli.
fair-play
a. ‹ng.
Sporun kurallara, oyun di-
siplinine uygun olarak ve rakiplere say-
g›, centilmenlik gösterilerek uygulan-
mas›.
faiz
a. (fa:iz) Ar.
‹flletilmek üzere ödünç
olarak verilen paran›n kullan›lma ücreti
olarak al›nan kâr, getiri, ürem, nema.
fakat
ba¤. (fa’kat) Ar.
Ama, ancak, lakin,
yaln›z.
fakir
ön a.
ve
a. (k kal›n okunur) Ar.
1.
Yok-
sul, fukara:
Fakir bir aileydi.
2.
Güçsüz,
zavall›:
Fakir, boyuna posuna bakmadan
kabaday›l›k yapmaya çal›fl›rd›.
3.
Nor-
malden az, yetersiz:
Ahlak yönünden fa-
kir bir insand›.
4.
mec. esk.
Alçak gö-
nüllülük göstermek için “ben” yerine
kullan›l›r:
Bu fakirin o konuda pek bir
bilgisi yok.
fakir fukara
a.
Yoksullar, fakirler.
faks
a. Fr.
Belgegeçer.
faktör
a. Fr.
Etken, etmen.
fakülte
a. (fakü’lte) Fr.
Bir üniversitenin ö¤-
renim ve uzmanl›k konusu bak›m›ndan
ayr›lm›fl kollar›ndan her biri.
fal
a. Ar.
Gelecekten haber vermek, flans ve
k›smeti anlamak gibi amaçlarla nesnele-
ri kullanarak onlardan anlam ç›karma
ifli; bak›:
kahve fal›.
falaka
a. (fala’ka) (l kal›n okunur) Ar.
1.
Bir
kimseyi cezaland›rmak amac›yla onun
ç›plak ayak tabanlar›na vurmakta kulla-
n›lan, ayaklar› s›k›flt›rarak yukar›da ve
254
F
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 254