f›flk›rtan a¤›zl›k, f›flk›r›k.
f›st›k, -¤›
a. Ar.
Antep f›st›¤›, yer f›st›¤›,
çam f›st›¤› denilen yemifllerin genel ad›.
f›st›k gibi 1)
dolgun, besili;
2)
mec.
çok
güzel.
f›st›ki
ön a.
ve
a. (f›st›ki:) (k kal›n okunur)
Ar.
Sar›ya çalan aç›k yeflil renk.
f›flk›r›k
a.
F›skiye.
f›flk›rmak
(nsz.)
1.
(gaz ve s›v› maddeler
için) Bas›nç etkisiyle yukar›ya ya da d›-
flar›ya do¤ru h›zla ç›kmak:
petrol f›flk›r-
mak.
2.
(bitkiler için) H›zla ve gür bir bi-
çimde yetiflmek.
3.
mec.
Bol ve yo¤un
bir biçimde görünmek, belirmek:
Ço-
cuktan zekâ f›flk›r›yordu.
f›t›k, -¤›
a. Ar. t›p
‹ç organlar›n genellikle
de ba¤›rsa¤›n bir parças›n›n bulundu¤u
yerin çeperindeki bir delikten geçip ora-
da ur biçiminde bir fliflkinlik yapmas›.
f›t›k etmek
bir kimseyi büyük bir s›k›n-
t›ya sokmak.
f›t›k olmak
afl›r› s›k›nt› ve
güçlük çekmek.
fidan
a. Yun.
1.
Yeni yetiflmekte olan a¤aç
ya da a¤açç›k:
çam fidan›.
2.
Bir yere
dikmek amac›yla bulundu¤u yerden sö-
külüp al›nan körpe a¤aç.
fidanl›k, -¤›
a.
Fidan yetifltirilen yer.
fide
a. (fi’de) Yun.
Baflka yerlere dikilmek
üzere tohumlardan yetifltirilen körpe
sebze ya da çiçek.
fidye
a. Ar.
Bir beladan ya da bir kimsenin
tutsakl›ktan kurtulmas› için ödenen pa-
ra, kurtulmal›k.
figür
a. Fr.
1.
Resim ve heykel sanatlar›nda
varl›klar›n biçimleri.
2.
Bir dansta, bütü-
nü oluflturan hareketlerden her biri.
figüran
a. Fr.
Tiyatro, sinema gibi etkinlik-
lerde fazla bir rolü olmayan, sahnede
çok az görünen, konuflmas› olmayan ya
da çok az olan oyuncu.
fihrist
a. Far.
1.
‹çindekiler.
2.
Alfabetik s›-
ralamalar için kullan›lan ve kenar›nda
alfabetik s›ralamaya göre tüm harflerin
yaz›lm›fl oldu¤u not defteri.
fiil
a. Ar.
1.
‹fl, davran›fl, edim.
2.
dlb.
Ey-
lem.
fiil cümlesi
a. dlb.
Eylem tümcesi.
fiil çekimi
a. dlb.
Eylem çekimi.
fiil gövdesi
a. dlb.
Eylem gövdesi.
fiil kökü
a. dlb.
Eylem kökü.
fiil taban›
a. dlb.
Eylem taban›.
fiilî
ön a. (fiili:) Ar.
Gerçekten yap›lan (ifl):
fiilî hizmet süresi.
fiilimsi
a. dlb.
Eylemsi.
fikir, -kri
a. Ar.
1.
Düflünce.
2.
Düflün.
fikstür
a. ‹ng. sp.
Tak›mlar›, sporcular›
flans yoluyla efllefltirme ifllemi.
fil
a. Ar.
1.
hayb.
Filgillerin hortumlular ta-
k›m›ndan, Afrika ve Asya’n›n s›cak böl-
gelerinde yaflayan, iri vücutlu, kal›n de-
rili ve hortumlu hayvan.
2.
Satrançta bir
tafl.
fil gibi
çok fliflman ve çok yemek
yiyen kimse.
filan
ön a., ad.
ve
a. Ar.
Falan.
filarmoni
a. Fr.
1.
Güçlü müzik sevgisi.
2.
Müzik konserleri derne¤i.
fil difli
a.
1.
Fillerin difllerinden elde edilen
sert, kemiksi madde.
2.
anat.
Diflin sert
bölümünü oluflturan doku.
fildifli
a.
Donuk beyaz renk.
file
a. Fr.
1.
Çeflitli ipliklerden örülmüfl a¤.
2.
Al›flveriflte öteberi tafl›makta kullan›-
lan gözenekli torba.
3.
Saçlar›n da¤›l-
mamas› için kullan›lan ince örgü.
4.
sp.
Voleybolda topun karfl› tarafa üzerinden
geçirilmesi gereken a¤.
filgiller
ç. a. hayb.
Memeliler s›n›f›n›n hor-
tumlular tak›m›n›n bir familyas›.
fileto
a. (file’to) ‹t.
Kasapl›k hayvanlar›n
s›rt›ndaki dikensi ç›k›nt› boyunca iki
yanda yer alan et.
filika
a. (fili’ka) (k kal›n okunur) ‹t. den.
Gemilerde bulundurulan sandal.
filinta
a. (fili’nta) Alm.
1.
K›sa namlulu bir
tüfek.
2.
ön a. argo
Güzel, yak›fl›kl›.
fi-
linta gibi
genç, ince, uzun boylu, yak›-
fl›kl› ve çevik (kifli).
filiz (I)
a. Yun.
Yeni sürmüfl, körpe ve kü-
çük dal ya da yaprak; sürgün.
filiz (II)
a. Ar. yerb.
Ocaktan ç›kar›lan ifllen-
f›st›k
filiz
260
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 260