turkce sozluk - page 248

k›m›.
eflkenar
ön a. mat.
Kenarlar› birbirine eflit
olan.
eflkenar dörtgen
a. mat.
Tüm kenarlar› bir-
birine eflit olan dörtgen.
eflkenar üçgen
a. mat.
Üç kenar› birbirine
eflit olan üçgen.
eflk›ya
ç. a. (eflk›ya:) (k kal›n okunur) Ar.
1.
Da¤da, k›rda yol kesen, soygun yapan
haydutlar.
2.
K›r h›rs›z›, soyguncu, hay-
dut.
eflkin
a.
1.
At›n bir tür yürüyüflü.
2.
ön a.
Böyle yürüyen at:
eflkin bir at.
efllek, -¤i
a. gökb.
Ekvator.
efllemek
(-i)
Bir fleyi efliyle bir araya getir-
mek.
eflleflmek
(nsz., -le)
Bir ikili oluflturmak
amac›yla bir araya gelmek, birbiriyle efl
olmak.
efllik, -¤i
a.
Efl olma durumu.
efllik etmek
1)
(bir flark›c›) bir çalg› ya da bir orkest-
rayla birlikte söylemek, refakat etmek;
2)
birine arkadafll›k ederek beraberinde
gitmek, refakat etmek.
eflmek
(-i)
1.
Toprak ya da toprak gibi bir
yeri biraz kazmak:
Sopayla yeri eflti.
2.
mec.
Araflt›rmak, incelemek:
Bu konuyu
biraz daha eflmeliyiz.
efl merkezli
ön a.
(iki ya da daha çok flekil
için) Merkezleri ayn› olan:
efl merkezli
çemberler.
eflofman
a. Fr.
Spor yaparken giyilen iki
parçal› ve genellikle pamuklu giysi.
eflraf
ç. a. Ar.
Bir yerin ileri gelenleri, zen-
ginleri; bir yerde sözü geçen kifliler:
Ka-
saba eflraf›ndan Mustafa Bey bir ziyafet
verdi.
eflref saati
a.
1.
Bir iflin olumlu biçimde
çözülmesi için en uygun zaman.
2.
‹fl
görecek kiflinin güçlük ç›karmayaca¤›
zaman
efl sesli
a.
ve
ön a.
Yaz›l›fllar› ve söylenifl-
leri ayn›, ancak anlamlar› ayr› olan (söz-
cükler); sestefl:
çay, yüz, k›r, gül.
efl s›cak
ön a. co¤.
S›cakl›¤› eflit olan (yer-
yüzü noktas›).
efl s›cak e¤risi
a. co¤.
Ortalama s›cakl›kla-
r› belli bir dönemde eflit olan yeryüzü
noktalar›n› birlefltiren e¤ri, izoterm.
eflsiz
ön a.
1.
Efli benzeri olmayan, efli
benzeri görülmemifl:
eflsiz bir baflar›.
2.
Efli olmayan, eflinden ayr›lm›fl, yan›nda
efli olmayan.
eflya
ç. a. (eflya:) Ar.
‹nsan taraf›ndan ya-
p›lm›fl, çeflitli amaçlarla kullan›labilen,
tafl›nabilir varl›klar›n tümü.
efl yükselti
ön a. co¤.
Farkl› yerlerdeki yük-
seklikleri birbirine eflit olan (yerler).
efl yükselti e¤risi
a. co¤.
Efl yükselti nok-
talar› aras›nda çizilen çizgilerin olufltur-
du¤u e¤ri.
efl zamanl›
ön a.
1.
Bafllang›c› ile bitifli ara-
s›nda geçen zaman eflit olan (olaylar):
Saat sarkac›n›n hareketleri efl zamanl›-
d›r.
2.
Ayn› zamanda oluflan:
Gösteriler
kentin çeflitli bölümlerinde efl zamanl›
olarak bafllad›.
et
a.
1.
‹nsan ve hayvanlarda deriyle kemik
aras›ndaki kas ve ya¤dan oluflan doku.
2.
Kasapl›k hayvanlardan elde edilen
besin maddesi:
tavuk eti.
3.
Baz› mey-
velerde çekirdekle kabuk aras›ndaki ye-
nebilir bölüm.
4.
Ten.
etine dolgun
flifl-
man denemeyecek kadar tombulca.
et-
le t›rnak gibi
birbirlerine candan ba¤l›.
etajer
a. Fr.
Raflar› olan, ayakl› ve kapaks›z
dolap.
etap, -b›
a. Fr. sp.
Yar›flma s›ras›nda afl›l-
mas› gereken belirli uzakl›klardaki afla-
malardan her biri.
etçil
ön a.
Etle beslenen, etobur.
etçiller
ç. a. hayb.
Beslenmelerinin büyük
bölümü ete dayanan, güçlü diflleri olan
omurgal› memeli hayvanlardan bir ta-
k›m; etoburlar.
etek, -¤i
a.
1.
Giysinin belden afla¤›da ka-
lan bölümü.
2.
Eteklik.
3.
Giysinin alt
kenar›:
Ceketinin ete¤i sökülmüfl.
4.
Perde ile koltuk, masa ve yatak örtüleri
gibi fleylerin yere sarkan bölümü.
5.
eflkenar
etek
248
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 248
1...,238,239,240,241,242,243,244,245,246,247 249,250,251,252,253,254,255,256,257,258,...688
Powered by FlippingBook