turkce sozluk - page 405

kros
a. ‹ng. sp.
1.
K›rlarda yükseltilerden,
çukurlardan, akarsulardan geçerek ya-
p›lan koflu; k›r koflusu
. 2.
Bisiklet, mo-
tosiklet gibi tafl›tlarla k›rlarda güç ko-
flullarda yap›lan yar›fl.
krupiye
a. Fr.
Bir kumarhanede oyunlar›
yöneten kifli.
kruvaze
ön a. Fr. (ceket, yelek için)
Ön par-
çalar› birbiri üzerine gelecek biçimde
yap›lm›fl olan:
kruvaze ceket.
kruvazör
a. Fr.
Deniz yollar›n› gözetme, de-
niz ve hava filolar›na k›lavuzluk etme
amac›yla topla silahland›r›lm›fl h›zl› sa-
vafl gemisi.
ksenon
a. (kse’non) Fr. kim
. Havada çok az
bulunan, renksiz, kokusuz bir asal gaz
olan ve atom numaras› 54, atom kütle-
si 131,30 olan element (simgesi: Xe).
Ku
kim.
Kurçatovyum elementinin simgesi.
kuaför
a. Fr.
1.
Kad›n ya da erkek berberi.
2.
Berber dükkân›.
kuartet
a. Fr. müz
. Dörtlü.
kubbe
a. Ar.
Yar›m küre biçiminde olan ve
yap›y› örten çat›.
kucak, -¤›
a
.
1.
Aç›k kollarla gö¤üs aras›n-
daki bölüm.
2.
Otururken dizlerle kar›n
aras›ndaki bölüm.
3.
ön a.
Aç›k kollarla
gö¤üs aras›na s›¤abilen miktarda olan:
bir kucak ot
. kucak kuca¤a
birbirine
sar›lm›fl ya da birbirine yüz yüze sokul-
mufl bir durumda.
kucaklamak
(-i
)
1.
Kollarla sar›p gö¤üs
üzerine bast›rmak.
2.
Kuca¤›na almak.
kudret
a. Ar.
1.
Güç, erk, erke, kuvvet, ikti-
dar.
2.
Zenginlik.
3.
Tanr›’n›n ezelî ve
sonsuz gücü.
kudurmak
(
nsz.)
1.
Kuduz hastal›¤›n›n son
evresinde a¤z›ndan köpükler saçarak
ç›ld›rmak.
2.
mec
. Afl›r› davran›fllarda
bulunmak, taflk›nl›k göstermek.
3.
mec
.
Çok yaramazlaflmak.
4.
mec.
Gücünü
art›rmak, tehlikeli bir durum almak:
De-
niz sanki kudurmufltu
.
5
. mec. Çok k›z-
mak, öfkelenmek.
kuduz
a
.
1.
Köpek, kedi, tilki gibi baz› me-
meli hayvanlardan insana geçen, genel-
likle ç›rp›nma, sudan korkma, inme gi-
bi belirtiler gösteren ve ölümle sonuçla-
nan bir hastal›k.
2.
ön a.
Kuduz hastal›-
¤›na yakalanm›fl (hayvan).
ku¤u
a. hayb
. Perde ayakl›lardan, çok uzun
ve k›vr›k boyunlu, genifl gagal›, genifl
kanatl› bir su kuflu.
kukla
a. (ku’kla) Yun
.
1.
Birçok parçan›n
eklemlenmesiyle oluflturulan, vücudu-
nun parçalar›na ba¤l› iplerin yukar›dan
çekilip b›rak›lmas›yla hareket ettirilen
bebek.
2.
Bu bebeklerle oynat›lan oyun.
3.
a. ve
ön a. mec
. Kendi karar›yla de¤il
de baflkalar›n›n etkisiyle hareket eden
kifli.
kukuleta
a. (kuku’leta) ‹t
. Ya¤mur, so¤uk
gibi d›fl etkilere karfl› bafla geçirilen,
giysiye dikili ya da ayr› olarak kullan›lan
bafll›k.
kukumav
a. Yun. hayb
. Baykuflgillerden,
yaklafl›k 20 cm boyunda, kahverengi
tüylü bir kufl.
kul
a
.
1
.
esk.
Tanr›’ya göre insan
. 2.
Köle,
hizmetkâr.
kulaç, -c›
a.
Gerilerek aç›lm›fl iki kolun par-
mak uçlar› aras›ndaki uzakl›k.
kulaçlamak
(-i
)
1.
Kaç kulaç oldu¤unu ölç-
mek.
2.
(nsz
.) Kulaç atarak yüzmek.
kulak, -¤›
a
.
1.
Bafl›n iki yan›ndaki iflitme
organ›.
2.
‹flitme organ›n ses dalgalar›-
n› toplayan d›fl bölümü.
3.
Bal›klarda
bafl›n iki yan›nda bulunan ve suyu d›fla-
r›ya vermeye yarayan yar›klardan her
biri.
4.
Telli çalg›larda telleri germeye
yarayan burgu.
5.
mec.
Müzik seslerini
do¤ru alg›lama ve do¤ru verebilme ye-
tene¤i:
Bende kulak yok, flark› söyleye-
mem
.
kulak t›rmal›y›c›
kula¤› rahats›z
eden.
kulaklar›
(
kula¤›) ç›nlas›n
o an-
da orada bulunmayan, sevilen bir kifli
an›l›rken söylenir.
kulakç›k, -¤›
a. anat
. Kalbin üst k›sm›nda
bulunan ve sa¤daki ana toplardamar-
lardan, soldaki akci¤er toplardamarla-
kros
kulakç›k
405
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 405
1...,395,396,397,398,399,400,401,402,403,404 406,407,408,409,410,411,412,413,414,415,...688
Powered by FlippingBook