r›nda kan› al›p kar›nc›¤a veren iki bofl-
luktan her biri.
kulak erimi
a
. Sesin iflitilebilece¤i uzakl›k.
kulak kepçesi
a. anat
. Kula¤›n, ses dalga-
lar›n› toplayarak orta kula¤a yollayan
yar›m daire biçimindeki d›fl bölümü.
kulakl›k, -¤›
a
.
1.
Kulaklar› so¤uk, rüzgâr
gibi d›fl etkilerden korumak için kulak
kepçesini örtecek biçimde yap›lm›fl k›-
l›f.
2.
Radyo, teyp, telefon, telsiz vb. ay-
g›tlarda kulak ile verici aras›nda ses
ba¤lant›s› kurmaya yarayan al›c›.
3.
A¤›r iflitenlerin kulland›klar› araç.
kulak memesi
a. anat
. Kulak kepçesinin
yumuflak ve k›k›rdaks›z olan alt ucu.
kulaktan dolma
a.
ve
ön a
. Baflkalar›ndan
duyularak edinilen, ancak do¤rulu¤u
belli olmayan yüzeysel bilgi.
kulaktan kula¤a
be
. Duydu¤unu baflkas›na
aktararak.
kulaktozu
a
. Kulak kepçesinin arkas›ndaki
tümseklik.
kulak zar›
a. anat
. D›fl kulakla orta kulak
aras›nda yer alan ve ses titreflimlerini
orta kulak kemikçiklerine ileten zar.
kule
a. Ar.
Dar ve yüksek yap›: saat kulesi.
kulis
a. Fr
.
1.
Tiyatroda, sahnenin gerisin-
de ve yanlar›nda bulunan bölüm.
2.
mec
. Bir iflin bilinmeyen yönleri.
kulis
yapmak
bir toplulukta iflini gördürmek
amac›yla gizli görüflmeler yapmak.
kullanmak
(-i
)
1.
Bir fleyden yararlanmak:
makas kullanmak
. 2.
Çal›flt›rmak, ifl
yapt›rmak
: Bu ifl için befl adam kullan-
mal›y›z
.
3.
Harcamak:
Çok boya kullan-
m›fls›n
.
4.
Araç ve aleti iflletmek, yönet-
mek:
bilgisayar kullanmak
,
otomobil
kullanmak
.
5.
Bir fleye al›flkanl›¤› ol-
mak, içmek:
içki kullanmak
.
6.
Giymek,
takmak:
Eldiven kullanmam
.
7.
Sömür-
mek, ç›kar sa¤lamak:
Beni y›llarca kul-
land›n.
kulp
a. Yun
. Kaplar›n, tutmaya yarayan sap
gibi halka biçimindeki bölümü.
kuluçka
a. Sl.
Yavru ç›karm›fl, yumurtaya
yatm›fl ya da yatmak üzere olan difli kufl
ya da kümes hayvan›.
kuluçka dönemi
a
.
1.
Yavru ç›karmak için
her türlü kuflun yumurtalar› üstüne yat-
mas› gerken süre.
2.
dirb
. Döllenmeden
sonra canl› bir organizma oluncaya ka-
dar geçen süre.
3.
t›p
Bir mikrobun vü-
cuda girmesiyle hastal›¤›n belirmesi
aras›nda geçen süre.
kuluçka makinesi
a
. Gerekli s›cakl›¤› sa¤-
layacak düzeni bulunan ve çok say›da
civciv ç›karmaya yarayan araç.
kulübe
a. (kulü’be) Far
.
1.
Kerpiç, saman
ya da a¤açtan yap›lm›fl küçük, basit ve
ilkel ev.
2.
Bir yeri beklemekle görevli
kiflinin içinde bulundu¤u küçük bar›-
nak:
bekçi kulübesi
.
3.
Hayvanlar için
yap›lm›fl küçük bar›nak:
köpek kulübe-
si.
kulüp, -bü
a. ‹ng
.
1.
Konuflmak, okumak,
oyun oynamak gibi amaçlarla yaln›z üye
olanlar›n topland›klar› yer:
flehir kulü-
bü
.
2.
Spor derne¤i:
Befliktafl Jimnastik
Kulübü
.
kulvar
a. Fr. sp
. Atletizmde atletlerin izledi-
¤i, beyaz çizgilerle birbirinden ayr›lm›fl
pist bölümlerinden her biri ya da yüzme
havuzlar›nda yüzücünün izledi¤i birbi-
rinden iplerle ayr›lm›fl koridorlardan
her biri.
kum
a
. Kayalar›n do¤al etkilerle parçalan›p
ufalanmas›ndan oluflan ufak ve sert ta-
necikler bütünü.
kuma
a
. Ayn› erkekle evli kad›nlar›n birbiri-
ne göre ad›.
kumanda
a. (kuma’nda) ‹t
. Komuta.
kumandan
a. Fr
. Komutan.
kumanya
a. (kuma’nya) ‹t
.
1.
Yolculuk için
haz›rlanan yiyecek, az›k.
2.
Sefer duru-
mundaki askerler için haz›rlanan yiye-
cek.
kumar
a. Ar
. Ortaya para ya da de¤erli bir
fley koyarak oynanan talih oyunu.
kumarbaz
ön a
. ve
a. Ar.+Far
. Kumar düfl-
künü (kifli).
kulak erimi
kumarbaz
406
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 406
