turkce sozluk - page 555

soluklanmak
(nsz.)
Dinlenmek, nefeslen-
mek.
solumak
(nsz.)
1.
H›zl› ve kesik kesik soluk
al›p vermek.
2.
mec.
Zorlanmak, gücü-
nün hepsini harcamak:
Yorgunluktan
solumaya bafllam›flt›.
solungaç, -c›
a. hayb.
Suda yaflayan hay-
vanlar›n solunum organ›.
solunum
a. dirb.
Canl›larda oksijenin al›n-
mas› ve karbondioksidin at›lmas› biçi-
minde oluflan hareket, teneffüs.
solüsyon
a. Fr.
Özellikle lastikleri yama-
makta, yap›flt›rmakta kullan›lan, koyu
k›vaml› yap›flkan madde.
som
ön a.
D›fl› kaplama olmayan ya da
baflka bir fleyle kar›fl›k olmayan:
som
alt›ndan bir kupa.
somon bal›¤›
a. hayb.
Kemikli bal›klardan,
hem tatl› sularda hem de denizlerde ya-
flayan, eti lezzetli, irice bir bal›k.
somun (I)
a. Yun.
Yuvarlak ve fliflkin ek-
mek.
somun (II)
a. Fr.
C›vatan›n bafl›na geçirilen
içi yivli metal bafll›k.
somurtkan
ön a.
Devaml› somurtan, as›k
suratl›.
somurtmak
(nsz.)
Hoflnutsuzlu¤unu, küs-
künlü¤ünü, s›k›ld›¤›n› surat asarak belli
etmek.
somut
ön a.
Befl duyuyla do¤rudan do¤ru-
ya alg›lanabilen, gerçek olarak var olan:
A¤aç, somut bir varl›kt›r.
somut ad
a. dlb.
Duyu organlar›yla alg›la-
nabilen bir varl›¤› ya da bir nesneyi be-
lirten ad; somut isim:
tafl, hava, gazete.
somut isim
a. dlb.
Somut ad.
somutlaflmak
(nsz.)
(soyut bir fley için) Al-
g›lanabilir biçimde kendini göstermek,
somut duruma gelmek.
somya
a. Fr.
Üstüne flilte konulan, yaylarla
donat›lm›fl tahta ya da metal çerçeve.
son
ön a.
1.
Geçmifl zaman içinde bize en
yak›n olan:
son kar.
2.
S›ralamada en
sonda yer alan:
Son s›rada kim var?
3.
Art›k ondan ötesi ya da baflkas› olma-
yan:
Son kurufluma kadar harcad›m.
4.
Bir fleyin bitme aflamas›, bitifl bölümü,
nihayet:
Filmin sonunu izleyemedim,
uyumuflum.
5.
a. mec.
Ölüm.
6.
be.
Olanca:
Son h›zla yan›m›zdan geçti.
son
dakikada (anda)
çok geç olabilecek
ana en yak›n anda.
son derece
afl›r› öl-
çüde, çok fazla.
sonar
a. ‹ng.
Çal›flma ilkesi ses ötesi dal-
galar›n yans›mas›na dayanan ve akustik
iflaretlerin denizde yay›lmas›yla alg›la-
mada, iletiflim kurmada ve ölçmede
kullan›lan dinleme ayg›t›.
sonat
a. Fr. müz.
Bir ya da iki çalg› için ya-
z›lm›fl, birkaç bölümden oluflan müzik
eseri.
sonbahar
a. (so’nbahar) T.+Far.
Kuzey Ya-
r›m Küre’de, eylül ay›n›n 23’ünde baflla-
y›p aral›k ay›n›n 21’ine kadar süren
mevsim; güz.
sonda
a. (so’nda) ‹t.
1.
Suyun derinli¤ini
ölçmede ve dip katmanlar›n›n yap›s›n›
incelemede kullan›lan ayg›t.
2.
t›p
Vü-
cutta herhangi bir bofllu¤a sokularak
teflhis ve tedavi için d›flar› s›v› almada
kullan›lan araç.
sondaj
a. Fr.
Sondalama eylemi.
sondalamak
(-i)
1.
Sondayla suyun derin-
li¤ini ölçmek.
2.
Sonda kullanarak dip
katmanlar›n›n yap›s›n› incelemek.
3.
Maden, su, petrol vb. araflt›rmalar için
topra¤›n derinliklerine sonda sokmak.
sone
a. Fr.
On dört dizeli bir bat› fliiri türü.
son ek
a. dlb.
Sözcüklerin kök ya da göv-
desine gelen ek.
son görev
a.
Bir yak›n›n›n, dostunun cena-
ze töreninde bulunma.
sonra
be. (so’nra)
1.
Daha ileri bir zaman-
da:
Karar›m› sonra bildirece¤im.
2.
Da-
ha ileri bir yerde:
Önce market, sonra f›-
r›n karfl›n›za ç›kar.
3.
a.
Arkada kalan,
bir öncekini izleyen bölüm ya da za-
man:
Sak›n flu ifli sonraya b›rakmay›n.
4.
ba¤.
Yoksa, aksi hâlde:
‹yice düflün,
sonra piflman olma.
5.
il.
S›rada, de-
soluklanmak
sonra
555
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 555
1...,545,546,547,548,549,550,551,552,553,554 556,557,558,559,560,561,562,563,564,565,...688
Powered by FlippingBook