s›nda evrak saklamaya yarayan deri
kapl› altl›k.
sümkürmek
(nsz.)
Solu¤u burundan h›zla
d›flar› vererek sümü¤ü d›flar› atmak.
sümük, -¤ü
a.
1.
Burun boflluklar›ndan ve
bronfllardan gelen yap›flkan s›v›.
2.
Sü-
mük doku hücrelerinin ve üzerinde bu-
lunan bezlerin doku yüzünde nemli, ak›-
c›, kaygan bir tabaka oluflturan salg›s›.
sümük doku
a. dirb.
Üzerinde çok say›da
ince memecik ve salg› bezi delikleri bu-
lunan, iç organlar› kaplayan koruyucu
doku.
sümüklü böcek, -¤i
a. hayb.
Kar›ndan ba-
cakl›lardan, nemli ortamlarda yaflayan,
akci¤erli, otçul ve kabuksuz yer yumu-
flakças›.
sünepe
ön a.
Son derece zevksiz giyinen,
uyufluk tav›rlar› olan.
sünger
a. Yun.
1.
hayb.
Genellikle denizler-
de bir yere tutunarak koloni durumunda
yaflayan, çok hücreli ilkel hayvan.
2.
Bu
hayvan›n özellikle temizlik gibi çeflitli ifl-
lerde kullan›lan iskeleti.
3.
Yapay olarak
elde edilen dolgu gereci.
sünger gibi
çok yumuflak, esnek ya da s›v›y› iyi
emen.
sünger doku
a. bitb.
Yapra¤›n alt yüzünde
bulunan, seyrek hücreli, gözenekli ve az
klorofilli özek doku.
sünger tafl›
a.
Nesneleri parlatmakta kulla-
n›lan, çok hafif, sert, gözenekli volkanik
kayaç; ponza tafl›.
süngü
a.
1.
Tüfek namlusunun ucuna tak›-
lan, k›sa k›l›ç biçiminde delici silah.
2.
Is›tma kazan›nda atefli kar›flt›rmaya, kül-
leri temizlemeye yarayan metal çubuk.
süngülemek
(-i)
1.
Süngü bat›rmak.
2.
Is›t-
ma kazan›nda süngüyle atefli kar›flt›ra-
rak külün ›zgaradan afla¤›ya dökülmesi-
ni sa¤lamak.
sünnet
a. Ar.
1.
Hz. Muhammed’in Müslü-
manlarca uyulmas› gerekli say›lan dav-
ran›fllar› ve herhangi bir konuda söyle-
mifl oldu¤u söz.
2.
Erkeklik organ›n›n
ucundaki derinin çepeçevre kesilmesi.
sünnetçi
a.
Sünnet eden kifli.
sünnet ehli
a.
Hz. Muhammed’in koydu¤u
kurallar› ya da onun yapt›klar›n› oldu¤u
gibi uygulayan kifli.
Sünni
öz. a.
ve
ön a. (sünni:) Ar.
Sünnîlik
mezhebine ba¤l› olan (kifli).
Sünnilik, -¤i
öz a.
Hz. Muhammed’in söz
ve davran›fllar›na özen ve titizlikle uy-
may› ilke edinen ‹slam mezhebi.
süper
ön a. Fr.
Nitelik, nicelik bak›m›ndan
üstünlü¤ü olan:
Süper bir filmdi.
süpermarket
a. (sü’permarket) ‹ng.
Çok
çeflitli tüketim mallar›n›n sat›ld›¤› ve
tüm sat›fllar›n al›c›lar taraf›ndan seçile-
rek gerçeklefltirildi¤i büyük ma¤aza.
süprüntü
a.
1.
Süpürülen yerlerden ç›kan
toz ve çöp.
2.
mec.
Afla¤›l›k kifli ya da
fley.
süpürge
a.
1.
Bir araya getirilmifl bitki sap-
lar›n›n ya da çal› ç›rp› demetinin bir uç-
tan ba¤lanmas›yla oluflturulan ve sü-
pürme iflinde kullan›lan araç.
2.
Elektrik
süpürgesi.
süpürgelik, -¤i
a. a.
Yap›lar›n içinde, duvar-
lar›n döflemeyle birleflti¤i yere yerlefltiri-
len ahflap, mermer ya da tafl flerit.
süpürge otu
a. bitb.
Funda.
süpürmek
(-i)
1.
Bir yerin toz ve çöplerini
süpürge, f›rça ya da baflka bir araçla te-
mizlemek.
2.
mec.
Bitirmek, tüketmek:
Dolapta ne var ne yok süpürmüfl.
sürahi
a. (süra:hi) Ar.
‹çine içecek konulan
dar a¤›zl› cam kap.
sürat, -i
a. Ar.
H›z, çabukluk.
süratlenmek
(nsz.)
H›zlanmak.
sürçmek
(nsz.)
1.
Yürürken aya¤› bir fleye
tak›lmak.
2.
mec.
Kullan›lmas› gereken
bir sözcü¤ün yerine yanl›fll›kla baflka bir
sözcük kullanmak.
sürdürmek
(-i)
1.
Sürmek eylemini yapt›r-
mak.
2.
(kifli için) Herhangi bir durum-
da bulunmaya devam etmek:
Bu iliflkiyi
daha fazla sürdüremem.
3.
(fley için) Et-
kisini devam ettirmek:
S›cak hava etkisi-
sümkürmek
sürdürmek
565
Emel-Zuhal Sözlük-Harfler 21/07/2010 20:59 Page 565