Sabah Yildizi.indd - page 124

Tua sepeti ona verdi. Adam, incileri ç›kararak onlar› okfla-
d›, koklad› ve diline sürdü.
– Haydutlar›n sizi izlememesi garip, dedi. Çünkü bir kral-
l›¤› sat›n almaya yetecek kadar inciniz var.
– ‹ncileri yiyemeyiz, dedi Asti.
– Hay›r, ama inciler yiyecek sat›n alabilirler.
– Çölde de¤il, dedi Asti.
– Hay›r. Ama bu çölde, çok uzak olmayan bir kent var.
– Ad› Napata m›?
– Hay›r, Tat. Buradan uzak de¤il, fakat yolu çölün içinden
ve vahflî insanlar›n aras›ndan geçiyor.
– Yolu biliyorsan, bizi kente götür Kefer.
– Evet, yolu biliyorum ve size k›lavuzluk edece¤im. Gelin
flimdi.
Saatlerce yürüdüler. Akflama do¤ru, yorgunluktan iyice
bitkin düfltükleri s›rada, kumluk ve kayal›k bir tepeye vard›lar.
Afla¤›da, yeflil bir vadiye kurulmufl, surlarla çevrili büyük bir
kent görünüyordu. Kefer:
– fiimdi peçelerinizi örtün ve burada kal›n, dedi. E¤er biri-
si gelirse ona dilenen, yoksul gezici flark›c›lar oldu¤unuzu
söyleyin. Bana ufak bir inci verin, onu sataca¤›m ve paras›y-
la kentte kalmak için size bir yer bulaca¤›m.
Tua ona bir inci verdi; adam h›zla flehre do¤ru yola ç›kt›.
Sonra Tua, bir a¤ac›n dibine yat›p uyudu. Uyand›¤›nda günefl
batm›flt›. Çevresine bakt››¤›nda, Kefer’le yan›ndaki iki kara
adam› gördü.
124
1...,114,115,116,117,118,119,120,121,122,123 125,126,127,128,129,130,131,132,133,134,...168
Powered by FlippingBook